Çocuğun okul başarısının beslenmeyle doğrudan ilgisi var. O nedenle çocukların dengeli ve doğru atıştırmalıklarla beslenmesi önem taşıyor
Türkiye Beslenme Sağlık Araştırması sonuçlarına göre; bugün tüm dünyada 200 milyondan fazla çocuk obezite veya hafif şişmanlık sorunu yaşıyor. Araştırmaya göre 6-18 yaş aralığındaki çocukların yüzde 14,3’ü hafif şişman; 8,2’si ise obez sınıfına giriyor.
Bu yaş aralığındaki çocuklar okula gitme çağında olduğundan; şişmanlık sorunu ve beslenmelerindeki problemler, okul başarısını da olumsuz etkiliyor.
Okul çocuklarında; besinlerin yetersiz, dengesiz veya fazla tüketilmesi sonucunda büyüme geri kalabiliyor, enfeksiyon hastalıkları sık ve ağır seyredebiliyor, çocukluk döneminde ortaya çıkan şişmanlık, ileriki yaşlara yansıyarak yüksek tansiyon, kan yağlarında artış, kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklara zemin hazırlayabildiği gibi psikolojik sorunlara da neden oluyor.
Bu nedenlerle çocukların doğru beslenmesi ve okul başarısı için ailelere önemli görevler düşüyor.
Öncelikle çocuklara doğru beslenme anlatılmalı ve öğretilmeli. Onlara bu imkanı sunma konusunda okullara çok büyük rol düşüyor ancak anne ve
Burcu Çakır Keskin önce kendi oğlu Mehmet’e, sonra da tüm albinizm sahibi çocuk ve bireylere faydası olsun diye Albinizim Derneği’ni kurmuş. Keskin’in azim ve sabır dolu hikayesini sizlerle paylaşıyorum...
Bir cumartesi günü doğum yaptım. Doktorum perdenin üzerinden güler yüzünü gösterdi. Yanımda olan eşime ve bana, doğacak oğlumuzun adını veya göbek adını Mehmet koymak isteyip istemediğimizi sordu.
Eşimle birbirimize baktık çünkü hamileliğimin altıncı ayında, oğlumuza Mehmet adını koymayı ve hatta kısaca “Memo” olarak hitap etmeyi kararlaştırmıştık!
Mehmet, doktorumuzun babasının vefatından sonra doğumunu gerçekleştireceği ilk erkek çocuktu ve rahmetli ile adaş olduklarını orada öğrendik.
Doğduğu ilk saniye...
Bir hamburgerde kaç kalori olduğunu biliyor musunuz? Çoğu insan bunun cevabını bilmiyor ama tahmin ettiğinden daha fazla kalori alıyor
Geçen hafta okuduğum bir araştırma, bireylerin yedikleri besinlerin kalorileri hakkında eksik bilgiye sahip olduklarını anlatıyordu. Amerika’da yapılmış bu çalışmada; bireylere çok sık tüketilen yiyeceklerin kalorileri sorulduğunda gerçek değerinden çok daha az bir kalori tahmininde bulundukları ortaya çıkmış.
Araştırma sonuçlarına göre insanlar yedikleri gerçek miktardan daha az yediklerini düşünüyor. Bir hamburgerde kaç kalori olduğunu biliyor musunuz? Araştırmaya göre çoğu insan cevabı bilmiyor.
Araştırmacıların söylediğine göre; insanlar yedikleri fast-food ürünlerin sağlıklı olmadığını biliyor fakat bunların gerçek anlamda ne kadar kilo aldırdığını bilmiyor.
Yiyeceklerin gerçek kalorileri ile tahmin edilen kaloriye bakıldığında; 175-500 kalori daha eksik düşünerek cevap verenler var. Üç binden fazla yetişkinle yapılan bu çalışma, kalori konusunda bilgi düzeyinin düşük olduğunu gösteriyor.
Etiket okunamuyor
Kahvaltı seçimleriniz tüm gününüzü, hatta uzun dönemdeki sağlığınızı etkileyebilir
Peki sizin kahvaltınız nasıl?
Bu hafta kahvaltı ile ilgili yayınlanan birkaç araştırma sonucu, kafaları karıştırdı.
Bu çalışmalar; kahvaltı edenlerle etmeyenlerin günlük kalori alımında değişiklik olmasa da, kahvaltı edenlerin gün içinde daha iyi seçimler yaptığını gösteriyor.
Araştırmanın bir bölümüne bakarak, kesin ifadeler kullanmak; kafa karıştırıcı olabilir. Her toplum ve bireyin yaşam şekli ile beslenme alışkanlıkları yorumlandığında; bu sonuçlar daha anlamlı hale geliyor.
Araştırmayı okuyup “Kahvaltı etmesek de olurmuş” demek, benim yorumum değil ancak kahvaltı yapanların seçimlerini gözden geçirmek daha doğru bir bakış açısı olacak.
Okuyucularımdan gelen üç farklı konudaki soruların cevabını paylaşıyorum...
1. 21 yaşındayım, 1.76 boyundayım. 75 kg ağırlığım vardı, yürüyüşle ve bol su içerek 6 kg verdim. Ancak son iki haftadır kilom değişmiyor. Sebebi nedir?
Kilo verme programlarında son kilolar biraz zor gidebilir. Bazı kilolar özellikle dirençlidir. Endokrinoloji ve metabolizma uzmanı ile görüşüp, kilo vermeye engel olacak herhangi bir probleminiz olup olmadığından emin olduysanız; kilo verme konusunda sabırlı olmanız gerekiyor. Kilonuzun bazen fazla çıkması adet öncesi dönem, kabızlık veya tuzlu yemek sonrası gibi geçici bir sebeple olabilir.
* Yeni bir şey deneyin: Eğer hep aynı programın içindeyseniz, belki farklı bir beslenme şekli veya öğün saatlerinde değişiklik yapmayı deneyebilirsiniz. Hareketinizi artırmak da önemli.
* Bedeninizi dinlendirin: Eğer üç aydan daha uzun bir süredir diyet yapıyorsanız programa bir süre ara verin. Aynı kilonuzu 1-2 ay korumayı deneyin ve bu dönemde farklı besinler tüketin.
* Daha hafif olmanız için daha az kalori almanız gerekir: Kilo kaybetme hızı, hedef kilonuza yaklaştıkça azalabilir, çünkü kaybedilen her kilo vücut yüzeyinizde azalma, harcadığınız
Neredeyse küresel bir sağlık sorunu haline gelen diyabet, doğrudan ya da dolaylı yollardan kişiyi ölüme götürüyor. Hastalığa “Dur” demek adına yapabileceklerimizi, gözden geçirelim
Dünya nüfusunun (yetişkin grubu) yüzde 8.4’ü (382 milyon kişi), diyabet hastası. 2035 yılında bu sayının 592 milyon kişiye ulaşacağı öngörülüyor.
Hızla değişen yaşam koşulları ve beslenme alışkanlıkları, diğer faktörlerle birlikte fazla kilolu ve obez insanların sayısının yükselmesine yol açarken; diyabet vakalarının artışına da katkıda bulunuyor.
TÜRKİYE BAŞI ÇEKİYOR
Geçen 15 yıl içinde Türkiye’de diyabet hastalarının sayısı neredeyse üç katına çıkarak; 1998’de 2.5 milyon kişiden 2013’te yaklaşık 7 milyona yükseldi.
Dengesiz beslenme ve hareketsizliğe bağlı şişmanlık, çocuklar için tehlikeli olabiliyor. Bu konuda sorumluluk anne ve babalara düşüyor...
Çocuklar en değerli varlıklarımız. Gülen gözleri hepimizin dertlerini unutturur, yaşam enerjisi verir. Onların sağlıklı büyümesi için beslenmelerine özen göstermek çok önemli. Başta kız kardeşim olmak üzere, çocuğu olan tüm arkadaşlarımın anne olduktan sonra mutfaklarındaki değişimi görmek ve bana sordukları sorulardaki farklılık mutlu ediyor.
Dengesiz beslenme ve hareketsizliğe bağlı şişmanlık, büyükler kadar çocuklar için de tehlike sinyalleri veriyor. Özellikle büyüme çağında, tek yönlü ve aşırı beslenme ileri yaşta sağlık sorunlarına ve obeziteye yol açabiliyor.
Çocuklarımızın yeterli ve dengeli beslenmeye ve bol bol hareket etmeye yönlendirilmesi gerekir. Ancak bunun için evdeki bireylerin örnek olması da önemli.
Alışveriş seçimleri, çocuğa besinlerin tanıtılması, annenin mutfakta geçirdiği zaman ve hep birlikte yemek yenilmesi çocuğun geleceğine dönük altın değerinde yatırımlar.
Çocuklar büyüklere göre daha çabuk hasta olur, vücutları daha hassas ve korumasızdır; yaz ayları da bu durumu daha da kritik hale getirir.
Bu
Diyet yapmak için geçici olarak yaşam tarzını değiştirmek, kişiyi sıkıntıya sokabilir. Hatta bazı durumlarda diyet, fazla kilo almaya ya da aynı kiloda kalmaya bile yol açabilir
Hepimiz sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmak için çaba harcarız. Doğru beslenmek, düzenli spor yapmak, yeteri kadar uyumak... Oldukça basit görünüyor, değil mi? Ancak başarmanın birkaç basit kelimeyle geçiştirilemeyecek kadar karmaşık olduğunu biliyoruz.
Örneğin hafta boyunca hedeflediğiniz beslenme düzeninizi devam ettirmede başarılı olurken, diğer yandan düzenli spor yapmadığınız için başarısız olabilirsiniz. ‘Geçici’ olarak alışkanlıklarınızı değiştirdiğiniz bir diyet modundaysanız; diyet yapma konusundaki çelişkilerden biri, sizi amacınıza ulaşmaktan ve sağlıklı bir yaşam tarzından alıkoyabilir.
Hatta bazı durumlarda diyet fazla kilo almanıza ya da aynı kiloda kalmanıza yol açabilir.
HAFTA SONLARI
DİYETİ BOZMAYIN