Kırmızı pancarı hâlâ denemediyseniz, şimdi tam zamanı. Salatalara renk veren kırımızı pancar, tedavi amacıyla da kullanılabiliyor
Pancar, ıspanakgiller familyasından otsu bir bitki. Kırmızı pancarın yaprakları, kahverengimsi kızıl renkte, kökleri genellikle küre şeklinde, şeker pancarına göre küçük, dışı grimsi kırmızı, içi ise kan kırmızısıdır.
Anavatanının Türkiye, Suriye, Flistin ve Mısır olduğu daha sonra buradan dünyanın diğer ülkelerine yayıldığı tahmin ediliyor.
Pancar doğal bir şifa kürü özelliği taşıyor; vitamin ve mineral içeriği oldukça iyi. Potasyum, magnezyum ve çinko mineralleri ile A, B6 ve C vitaminleri ve folik asit, karbonhidrat, lif içeriyor.
Danışanlarıma, mevsiminde pancarı tüketmelerini mutlaka öneriyorum. Hem kalorisi düşük, hem daha uzun süre tokluk hissi veriyor, hem de yüksek miktarda lif içeriyor.
Bu özellikleriyle sindirim sisteminin düzenli bir şekilde çalışmasına yardımcı olan pancar, metabolizma dostu bir sebze.
4 kg.’ın üzerinde doğan bebeklerin ileride obez olma riski, yaşıtlarına oranla iki kat daha fazla. Bu yüzden hamilelikte beslenme çok önemli
Doğum ağırlığı 4 kg.’ın üzerinde olan bireyler, ileri yaşlarda kalp-damar ve diyabet gibi hastalıklara daha yatkın oluyor.
Bu yüzden ‘hamilelik dönemindeki anne beslenmesi’ ile ilgili pek çok araştırma yapılıyor. Bebeklerin 4 kg. üzerinde doğma riskini azaltabilmek, toplum sağlığı açısından önemli.
İngiliz Tıp Dergisi’nde yayımlanan LIMIT adlı araştırmada 2008-2011arasında 2 bin 200 hamile kadın incelenmiş.
Araştırmanın ilk sonuçlarına göre; hamilelik boyunca sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak, bebeğin 4 kg.’ın üzerinde doğma ihtimalini yüzde 18 oranında azaltıyor.
Araştırmaya katılan kadınların yarısına düzenli beslenme ve egzersiz programı gibi yaşam tarzına olumlu katkı yapan öneriler sunulmuş. Diğer kadınlar ise rutin bir yol izlemiş.
Araştırmada; diyete değil, sağlıklı beslenmeye odaklanılmış ve fiziksel aktiviteleri artırmak amaçlanmış.
İlginç bir araştırmaya göre, insanlar fazla kilolu biriyle yemek yediği zaman, sağlıklı beslenmek için daha az çaba sarfediyor
Bazı arkadaşlarınızla dışarı çıktığınızda daha fazla abur cubur yediğiniz oluyor mu? Bunun nedeni, size eşlik eden arkadaşlarınızın kilolu olması mı?
Bir araştırmaya göre, fazla kilolu bir arkadaşımızla yemek yediğimizde daha çok kalori alıyoruz. Bu durum, fazla kilolu insanın siparişinden kaynaklanmıyor... Kilolu arkadaşınız salata bile sipariş etse, siz soslu bir yemek sipariş edebiliyorsunuz.
DAHA ZAYIF OLMA ALGISI
İnsanların birbirlerinin yeme alışkanlıklarından nasıl etkilendiğini anlamak için Cornell Üniversitesi Gıda ve Marka Laboratuvarı (Cornell University Food and Brand Lab) araştırmacıları; 82 öğrenciden, bir oyuncuyla birlikte menüsünde spagetti ve salata olan bir öğle yemeği yemesini istemiş...
Araştırmacılar öğrencileri rastgele aşağıdaki dört durumdan birine dahil etmiş:
Meme kanseri ve beslenmeyle ilgili bazı konular, doğru olmayan bir şekilde ağızdan ağıza yayılıyor. İşte bilinen bazı yanlışlar ve bilimsel gerçekler
Türkiye Meme Vakfı (Meva) bilgilerine göre Türkiye’de, meme kanseri, yüzde 24’lük oranla, kadınlarda en sık rastlanan 10 kanser türü arasında ilk sırada...
Son yıllarda, meme kanseri daha genç yaşlardaki kadınlarda görülmeye başladı. Dünyadaki her 9 kadından biri meme kanseri tehdidi altında...
Avrupa’da her yıl bir milyon kadın meme kanseri nedeniyle tedavi görüyor. Dünyada her 3 dakikada, bir kadın bu hastalığa yakalanıyor. Ne yazık ki, her 11 dakikada bir kadın da bu yüzden hayatını kaybediyor. Bazı bilimsel gerçekleri
paylaşmak istiyorum...
YANLIŞ
1- Soyalı besinden kaçınmalı
Soyalı besinlerin göğüs kanserine yakalanma riskini artırdığına yönelik yaygın bir korku olduğu, sosyal araştırmalarla ortaya çıkmış. Peki doğru mu? Soyalı besinler bir çeşit ‘östrojen bitki’ denilen izoflavon bakımından zengindir. Örneğin tofu, Uzakdoğu’da soya fasulyesi suyunun fermantasyonundan elde edilen bir tür peynir veya ülkemizde de kullanı
Sonbaharda grip ve depresyon riski artıyor ama yediklerimizi değiştirerek bu mevsimi sevimli hale getirmek elimizde...
Sonbahar deyince akla hüzün, soğuk, ayrılık, mutsuzluk geliyor... Ayrıca grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların ve depresyona girme riskinin de en çok arttığı dönem.
Hâlbuki sonbaharı hem bakış açımızı, hem de yediklerimizi değiştirerek sevimli hale getirmek elimizde... Neler yapabilirsiniz, hadi bakalım...
VİTAMİNLER...
Vitamin yetersizliği, ruh halinizi ve motivasyonunuzu olumsuz yönde etkiler.
Stresliyken tükettiğiniz ‘iyi’ ya da ‘kötü’ besinler, kilo almanıza veya sağlıklı olmanıza yol açabilir. O yüzden stres arkadaşlarınızı iyi seçin!
Ohio Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre; stres altındayken düzenli olarak yüksek kalorili ve yüksek yağ içerikli gıdalar tüketmek, metabolizmayı yavaşlatıyor. Dolayısıyla bu durum, yılda 8-11 kiloya varan kilo artışına sebep oluyor. Neyse ki, beyin ve vücuttaki stresi hafifleten doyurucu, sağlıklı besinler var. Bir şeyler yolunda gitmediğinde, hemen karbonhidratlara sarılmanıza gerek yok.
İşte stres altında olduğunuz zaman, tüketmekten kaçınmanız gerekenler ve karşılığında tercih edebileceğiniz, ruh halinizi canlandıracak besinler...
KÖTÜ ARKADAŞ: TATLI KURABiYE VE KEKLER
Şekerli yiyecekler, bilinenin aksine gerginliği artırıyor. Lif içermeyen bu gıdalardaki şeker, hızla kana karışarak stres hormonu kortizolun seviyesini yükseltiyor. Kan şekeri ilk yükseldiğinde iyi hissedilse de düşmeye başladığında hem ruh hali çöküyor, hem de yeniden tatlı isteği gelişiyor.
Kilo almaktan kaçınmak için, sağlıklı beslenmek gerek ancak vücudun saatine kulak vermek de bir o kadar önemli
İçinizde saat kurmadan uyanabilenler vardır. Erken yatmasalar dahi insanı şaşırtacak kadar dakik uyanırlar. Mesela her sabah aynı saatte sanki biri kendilerini uyandırıyormuş gibi gözlerini açarlar. Onları kaldıran kendi biyolojik saatleri.
Birçok ağaç türünün yaprakları sonbahar aylarında sararır ve dökülür. Kışa hazırlık yapan ağaçlar, kış uykusuna yatar ve bahar gelip havalar ısınınca yaprakları yeniden çiçek açmaya başlar. Ağaçlar hemen hemen hangi mevsimin geldiğini anlar ve bu mevsimde ne yapacaklarını bilir; kurulu bir saat gibi çiçek açarlar yaz başında. Çiçeklerin hareketleri bile belirli bir saat düzenine göre olur.
Peki bizim biyolojik saatimiz ne yapar?
Biyolojik saat, metabolizmanın içerdiği enzim ve hormonların etkinliğini ve işleyişini düzenler. Bozulması; hormon düzensizliği, obezite, diyabet, psikolojik bozukluk, uyku bozuklukları ve kanser gibi rahatsızlıklara yol açabilir.
SAAT BOZULURSA...
Diyet uygulayan yedi bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, bireyler kendilerine ‘en az zorluk yaratan’ yöntemi seçiyor. Ve bu yöntemlerin hepsi de benzer sonuçlar veriyor
‘Amerikan Tıp Derneği’ dergisinde yayımlanan bir araştırma, 48 ayrı deneyden alınan sonuçların genel analizini yapmış. Bu çalışma, ‘Atkins’den ‘Weight Watchers’a, tüm diyetlerin aslında benzer sonuçlar yansıttığını; kilo vermek isteyenlerin kendilerine en kolay gelen diyeti seçtiklerini gösteriyor.
Araştırmayı yürüten Kanadalı ekip, bir diyeti sonuna kadar başarıyla devam ettirmenin, diyetin kendisinden daha önemli olduğunu düşünüyor.
ZAYIFLATAN HER DİYET BAŞARILI MI?
Aslında düşük kalori içeren her diyet, kilo vermenizi sağlar. Çünkü kilo vermek, günlük enerji alımının azaltılması temelinde bir matematiğe dayanır. Her yıl yeni diyetlerin zayıflamada daha etkili olduğuna dair bilgiler ortada dolaşıyor, bunlar hakkında yeni haberler ve yan ürün olarak besin takviyeleri ortaya çıkıyor. Ancak daha sonra popülariteleri azalıyor.
Kilo vermenin genel sağlığa katkısı önemli ancak daha da önemli ve kritik olan, kilo verme yönteminizin uzun süreli olup olamayacağı.