Diyabet, günümüzün en önemli ve yaygın hastalıklarından biri. Araştırmalar da durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.
2008-2012 yılları arasında diyabetli hasta sayısı, her yıl ortalama yüzde 17 oranında arttı ve 2 milyon 500 binden, 5 milyon 200 bine ulaştı.
Bu sürede diyabetin görülme sıklığı yüzde 3.5’ten 6.9’a çıktı.
Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun verilerine göre; dünya genelinde 382 milyon kişi diyabet hastası ve bunların yarısı durumunun farkında değil. Diyabet, 20 yıl içerisinde yarım milyardan fazla insanı etkileyecek.
Modern çağın alışkanlıkları arasında yer alan sağlıksız beslenme, obezite ve hareketsizliğin tetiklediği bu hastalık, her yaştaki insan için ciddi sorun olmaya başladı. Tip-2 diyabetin Türkiye’de görülme yaşı 13’e kadar düştü.
Dengeyi sağlayın
Diyabetli bireylerin, yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmesi, öğrendiklerini günlük yaşamda uygulaması sağlıklı bir yaşamın esasını oluşturuyor. Aslında diyabetli bireylere verilen tavsiyelere herkesin uyması gerekiyor.
İnsanların yeni yıla girerken kendileriyle ilgili en çok ne istedikleri araştırılmış. Çıkan sonuçlar bana tanıdık geldi. Ya size?
Bakın insanların yeni yıl kararları arasında neler var..
* Sağlıklı beslenmek ve düzenli spor yapmak,
* Sigarayı bırakmak,
* Daha az çalışmak, sevdiklerine ve kendine daha çok zaman ayırmak,
* Hobi edinmek,
* Birikim yapmak,
Genç olmak çok güzel... Enerji ve hayat dolu olmak, sinemaya gitmek, dans etmek ve oradan oraya koşturmak... Bütün bunları yaparken, etrafımızda aksi bir örnek yoksa hayatımız hep böyle geçecek, hiç yaşlanmayacağız diye düşünüyoruz. Maalesef bugünü yaşarken ileriyi düşünmeden sağlıklı yaş almayı önemsemeyen pek çok vakayla karşılaştığımı söylemeliyim.
DSÖ’nün tahminlerine göre; 2025’te 60 yaş ve üzeri dünya nüfusunun sayısı 1.2 milyar, 2050’ye kadarsa 2 milyar olacak. Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 7’sini ileri yaştaki bireyler oluşturuyor.
Şu an dünyada 44 milyon kişi bunama hastalığıyla savaşıyor. 2050 yılında bu rakamın 135 milyon olacağı ön görülüyor. Uluslararası derneklerin açıklamaları, demans (bunama) ve alzheimer’ın hızla ilerlediğini gösteriyor.
Araştırmalar ne diyor?
- E vitaminin alzheimer’dan korunmak için yararlı olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlandı.
Hızlı kilo kaybı, kendinize olan güveninizin artmasını sağlayabilir ve moralinizi düzeltebilir ancak bunun uzun vadede çözüm getirmeyeceğini unutmayın
Moda diyetler, hızlı kilo verme trendleri, teknoloji sayesinde bilgiye çabuk ulaşma ancak bilginin doğru olmaması ve mucizevi vaatler; kilo vermenin karmaşık hatta zor bir süreç olduğunu düşünmenize yol açabilir. Eskiden her şey daha basitti. Herhangi bir konuda uzmanlara danışılır ve öyle hareket edilirdi.
Ancak internet sayesinde artık birçok bilgiye sahibiz. Bazı bilgiler, bilimsel bazılarıysa halk dilinde oluyor. En çok karışıklık yaşanan konuysa kilo kaybı.
Hızlı kilo kaybı gerçeği
Hızlı kilo verildiğinde, bunun nedeninin su kaybından kaynaklandığını mutlaka duymuşsunuzdur. Bu bilgi doğrudur çünkü ‘biyolektrik impedans’ ile çalışan tartı cihazları yalnızca vücudunuzda bulunan yağ ve kasların ağırlığını ölçmez, aynı zamanda kemiklerinizi, organlarınızı, vücut sıvılarınızı, henüz dışkılanmamış ve sindirim sisteminizde bulunan atıkları, karbonhidrat depoları adı verilen glikojenlerin de ağırlığını tartar.
Soğuk hava, yavaşlayan metabolizma ve düşen vücut direnci, kış aylarında beslenmeye biraz daha fazla özen gerektiriyor. İşte içinizi ısıtacak ve sağlığınızı koruyacak birkaç tarif
Son dönemde ülkemizde ciddi bir grip salgını var. Kışın, vücudumuz desteğe daha çok ihtiyaç duyar. Şanslıyız çünkü kış sebze ve meyveleri, ihtiyacımız olan vitaminle mineraller bakımından zengin. Besin değerleri de yüksek. Ispanak, brokoli, lahana, pırasa, karnabahar ve turp, kış mevsiminde tercih edebileceğiniz gıdalardan. Hepsi de kanser ve kalp- damar hastalıkları riskini azaltmaya yardımcı.
Bugün size verdiğim tarifleri, Mezura kliniğindeki çalışma arkadaşlarımla hazırladık. Ayrıca iki örnek
mönüyle bu tarifleri, gün
içinde nasıl değerlendirebileceğinizi göstermek istedik.
KIŞ ÇORBASI
Obez ya da aşırı kilolu insan sayısı, giderek artıyor. Özellikle büyük şehirlerde yalnız yaşayanların hazır yemeklere yönelmemesi için mutfakta pratik tariflere ihtiyaç var
Eskiden tüm ailenin toplandığı ve çeşit çeşit yemeklerin yapıldığı akşam sofraları, günün en sevdiğim zaman dilimlerinden biriydi. Şimdi bunu yıl içinde sınırlı sayıda yapabiliyorum çünkü ailem Mersin’de yaşıyor. Ama siz bu satırları okurken, ben onlarla birlikte olmanın mutluluğu içindeyim. Bu hafta sonu, annemin kucağına kaçtım. Hangi yaşta olursak olalım, anne kucağı ve annemizin yemekleri her zaman başka yere sahip.
Geleneksel Türk beslenme kültüründeki tencere yemekleri, maalesef pratik çözümlerden çok etkilendi. Tencere yemekleri, hem sağlık hem de ekonomik olması açısından değerli. Kızartma veya sotelemek yerine; mevsiminde kullanılan sebze ve baklagillerle az yağda sulu yemekler pişirmek, biraz kıyma veya tavuk kullanarak bereketli sofralar yaratmak daha kolay.
Sağlıksız besleniyoruz
Büyük şehirde yalnız yaşayanlar için bu düzeni devam ettirmek zor ama kalabalık ailelerde bu alışkanlık devam ediyor. Eskiden hemen her evin mutfağında çorba kaynardı. Salata, sofranın
Pek çok kişi “Kilo alırım” korkusuyla sigarayı bırakma kararını uygulamıyor. Ancak bunu yönetmek sizin elinizde. Hadi, yeni yılın ilk günlerinde bir adım atın ve sigarayı bırakmaya hazırlanın
Sağlığımızı olumsuz yönde etkileyen ve yaşam standardımızı düşüren alışkanlıkların başında sigara geliyor. Sigarayı içen birçok kişi bırakmak istediğinden, ancak bir türlü bırakamadığından şikayet eder.
Dünya Akciğer Derneği’nin 2012 verilerine göre sigaraya bağlı erkek ölümlerinin en yüksek olduğu ülke Türkiye. Erkeklerin yüzde 37’si sigaranın neden olduğu hastalıklar sonucu hayatını kaybediyor. Kadınlarda ise bu oran yüzde 5.8. Çocukların da yüzde 70-80’i pasif içici.
Araştırmalar kullanıcıların sigarayı bırakamamasının en önemli etkilerinden birinin kilo almak olduğunu söylüyor. Araştırmalara göre erkeklerin yüzde 61’i, kadınların da yüzde 51’i sigarayı bıraktıktan sonra kilo alabiliyor. Ancak bunu yönetmek sizin elinizde. Hadi yeni yılın ilk günlerinde kendiniz için iyi bir şey yapın ve sigarayı bırakma kararınızı gözden geçirip bırakmaya hazırlanın.
Sigarayı bırakırken kilo almadan yeni alışkanlıklar edinerek başarılı olmak hiç zor değil. Bunu hem araştırmalar
2013’te konunun uzmanı olmayan birçok kişi, diyeti ve zayıflamayı konuştu. 2014’te ‘deli cesaretine sahip’ insanlara kanmayın ve sağlığınızı korumanın kendi sorumluluğunuz olduğunu unutmayın
2013’te sosyal medyada ‘diyet’ ve ‘zayıflama’ kelimeleri önemli yer işgal etti, arama motorlarında ‘en çok arananlar’ listesine girdi. Uzman gözüyle baktığımda, bu aramaların karşılığında bireylerin kendileri için çok da iyi seçimler yapmadığını söylemem gerek.
Hızlı kilo vermek maalesef hâlâ zayıflama mucizesi görülüyor ve başarı kabul ediliyor. “Rakamları değiştirmek sağlığın göstergesi olamaz” diye defalarca yazdım ve hep söylüyorum.
Uzmanlığı farklı olan kişiler tarafından yazılan diyet programları, evlere gönderilen yemekler ve insanlara gerçekçi olmayan öneriler vaat edenler, kilo kaybı değil sağlık kaybına yol açıyor. Vücut ağrılığından giden her bir kilogram belki de ömrünüzden aylar götürüyor.
Sağlığınızı korumak sizin sorumluluğunuz
Beslenme ve diyet eğitimi almamış bireylerin bu konuda konuşması hatta seminerler verip, ekranlarda ve her yerde cesurca (!) kendini öne çıkarması bana sadece ifade edebileceğim en kibar haliyle ‘deli cesareti’ olarak görünüyor. Bu