Anneler, doğum sonrası emzirdikleri için diyete başlayamamaktan ve kilolarını verememekten şikayetçi. Gençlerse masa başında ders çalıştıkları için hem spor yapamamaktan hem de kilo almaktan yakınıyor
Sosyal medya kullanımının artması hepimize yeni meşguliyetler ve öğretiler sağladı. Hergün internete, Facebook sayfası ve Twitter hesabıma gönderdiğiniz sorulara elimden geldiği kadar hızlı cevap vermeye çalışıyorum. Hatta iki günden uzun süren cevaplarda tatlı uyarılar ve sitemler de aldığımı itiraf edeyim. Son dönemlerde özellikle dikkatimi çeken birkaç soru var. Biri, yeni annelerden diğeriyse sınava girecek gençlerden gelen sorular.
Anneler, doğum sonrası emzirdikleri için diyet yapamamaktan ve kilolarını verememekten şikayetçi. Gençlerse stresli bir dönemdeler. Sürekli masa başında ders çalıştıkları için hem spor yapamamaktan hem de kilo verememekten yakınıyorlar.
Şok diyetlerden kaçının
Sınav, üniversiteye girmek için çalışan gençlerin tabii ki en büyük kabusu. Bu dönemde hareketsiz kaldıkları için kilo almak onları çok üzüyor. Gençler, zorluk ve sıkıntınızı çok iyi anlıyorum. Ancak ergenlik döneminizi hala tam tamamlamadığınız ve stresli bir dönemde olduğunuz için
Taze bitkilerle hem yemeklerinize kalorisiz lezzetler ekleyebilir hem de şifa katabilirsiniz
Baharatlar, kokuları ve tatlarıyla sofralarımızı daha da çekici kılar. Siz de, mutfağınızda farklı tatlar yaratmaktan hoşlanıyor, kullandığınız baharatların özelliklerini ve faydalarını öğrenmek istiyorsanız aşağıdakilere mutlaka göz atın.
Karabiber Sofralarımızın vazgeçilmezleri arasında yer alan karabiber, sindirimi kolaylaştırmanın yanı sıra hoş kokusuyla hemen her yemeğe yakışır. Anti-oksidan ve anti-bakteriyel özelliğe sahip. Gaz oluşumunu azaltır, terlemeyi artırır ve diüretik etki gösterir. Manganezin çok iyi, K vitamini ve demirin iyi kaynağı kabul edilir. İçindeki piperin isimli maddenin metabolizmayı hızlandırdığını gösteren bazı çalışmalar var.
1 çay kaşığı 5 kalori içerse de yemek yaparken bunu hesaplamanıza hiç gerek yok. Farklı tatlar yaratmak için;
* Limon, zeytinyağı, biraz tuz ve karabiber karışımıyla oldukça lezzetli bir salata sosu yaratabilirsiniz.
* Rendelenmiş limon veya portakal kabuğuyla dövülmüş sarımsak, taze karabiberi ya da taze/kurutulmuş kekik, karabiber, biberiye, düvülmüş sarımsak, limon, kırmızı toz biber, limon suyu ve 1 yemek kaşığı
Yapılan son çalışmalar, özellikle menopoz döneminde yaşanan değişiklikleri kontrol edebilmek için yeterli kalsiyum, magnezyum ve D vitamini alımının önemini vurguluyor
Menopoz, kadın hayatının normal bir evresi. Bazılarının bu dönemde hiç şikayeti olmuyor, tek fark adet kanamalarının kesilmesi. Ancak şikayet olmasa da bu dönemde bir hekimle görüşmekte fayda var. Çünkü azalan östrojen hormonu, vücuttaki doku ve hücreleri farklı etkileyebiliyor.
Menopoz döneminde artan şeker, yüksek tansiyon ve kemik erimesi gibi hastalıkların taramasının yapılması, erken dönemde tedavisinin sağlanması koruyucu sağlık hizmeti ve yaşam kalitesi açısından önem taşıyor. Menopoza girme yaşı ortalama 45-55 kabul ediliyor, 40 yaştan önce menopoza girmek, “erken menopoz” olarak
tanımlanıyor. Menopoz dönemine giren bazı kadınların-daha önce kilo sorunu yaşamamış olsalar bile-özellikle bu dönemde bel ve karın bölgesinde gözle görülür yağlanma söz konusu olabiliyor.
Bel çevresinde yağlanma
Menopoz döneminde günlük beslenme düzeni ve alınan kalori miktarı değişmese de pek çok kadının ortak şikayeti, bel ve karın bölgesinde yağlanmanın artması. Bu yüzden menopoz yaşlarına
Sosyal medyadan paylaştığımız yemek fotoğrafları iştahı kabartıyor. Pazar günleri kahvaltı sofralarını gösteren fotoğrafların sayısında artış yaşanıyor. Kebap, fotoğraflar arasında favori olanı
Dijital dünya, hayatımızın her yanına dahil olmuş durumda. Akıllı telefon ve tabletler, dizüstü bilgisayarların satışlarını çoktan geçti. Birçoğumuzda bu iki üründen en az biri var. Türkiye’deki mobil internet kullanıcı sayısı 2013’ün ilk çeyreğinde 12.3 milyon kişiye ulaştı. Bununla beraber sosyal medya kullanımı da her geçen gün artıyor.
Sosyal medyada paylaşımda bulunmak, en sevdiğimiz şeylerden biri. Günlük yaşantıyı, duygularımızı, seyahatlerimizi, özel günlerimizi, bilgilendirici konuları veya duyuruları paylaşıyoruz. Sosyal medyada en çok paylaşılan konulardan biri de yemek fotoğrafları. Sosyal medyayı aktif kullanan biriyseniz büyük ihtimalle kahvaltı, kebap, pide, tatlı veya kahve gibi görsellerden en az birini paylaşmış veya böyle bir gönderiyi beğenmiş olma ihtimaliniz çok yüksek. Üstelik teknolojinin gelişmesiyle fotoğraflarda yaptığımız filtrelemeler, yemeklerin daha lezzetli ve iştah açıcı görünmesini sağlıyor. Bu da yeme dürtüsünü harekete geçirmek için alt yapı
Yoğun ve gergin dönemlerinizde stresi hafifletmek için beslenme biçiminizde değişiklik yapmak size yardımcı olabilir
Uzun tatilin ardından işlerimizin başına geri döndük. Öğrenciler okullarına yeniden başladı, ev hanımları bayram telaşından sonra evi toparlıyor, çalışanlar birikmiş işleri temizlemeye çalışıyor. Konu ve yoğunluk farklı olsa da tatil dönüşleri pek çoğumuzda stres yaratabiliyor. Yoğun ve gergin dönemlerinizde stresi hafifletmek için beslenme modelinizde değişiklik yapmak size yardımcı olabilir.
Lavanta ve papatyanın yatıştırıcı etkisi
Araştırmalar, lavanta ve papatyanın rahatlatıcı etkisine dikkat çekiyor. Lavanta ya da papatya çayını her gün içmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz. Hem soğuyan havalarda içinizi ısıtır hem de rahatlamanıza yardımcı olur. Ayrıca içine limon, tarçın veya zencefil ekleyerek farklı lezzetler de yakalayabilirsiniz.
Kendinizi bitter çikolatayla şımartın
Çikolata yerken kendini mutlu hissetmeyen yoktur. Anti-oksidan özelliği de taşıyan bitter çikolatanın mutluluk hormonu salgılanmasına yardımcı olduğunu, gerginliği azalttığını duymuşsunuzdur. İsviçre’de yapılan bir araştırmaya göre, bitter çikolata yiyen kişilerin
Kurban Bayramı’nda güzel yemekler ve tatlılara karşı koyamadıysanız şimdi metabolizmayı hızlandırma zamanı
Kurban Bayramı ve uzun tatilin sonuna geldik. Umarım aileniz, dostlarınız ve sevdiklerinizle beraber keyif ve kahkahanın eksik olmadığı bir bayram geçirmişsinizdir. Şehir dışına ailesinin yanına gidenler ya da bu süreyi değerlendirip tatil yapanlar yavaş yavaş dönüş yoluna geçiyor. Yollarda dikkat ve tedbir konusunda lütfen elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın, bayramların en acı tarafı maalesef okuduğumuz ve gördüğümüz kaza haberleri.
Tatil boyunca büyük ihtimalle güzel güzel yemekler ve belki tatlılar yediniz. Bazılarınız kendisini kontrol etti, bazıları ise kendine hakim olamadı. Her zaman söylüyorum; bayram ve özel günlerde kilo vermek değil aynı kiloyu muhafaza edebilmek daha önemli. Bence
bu, ciddi bir başarı.
Eğer beslenmenize dikkat etmediğinizi düşünüyorsanız, şimdi metabolizmayı hızlandırma zamanı!
* Sebze tüketimini artırın. Kurban Bayramı’nda sebze tüketimini ihmal etmiş olabilirsiniz. Bu hafta öğle ve akşam yemeklerinize mutlaka sebze ilave edin ve akşam yemeklerini çok ağır geçirmemeye dikkat edin.
* Doğal beslenmeye çalışın. Yağı az,
Kurban etinin tüketilmesi, paketlenmesi ve saklanması için uyulması gereken birtakım kurallar var
Bayramlar, hayatımıza kattığı güzelliklerle bizler için vazgeçilmeze dönüşür. Kurban Bayramı, bu mutluluğa özel bir mönü de ekler; kırmızı et ve yemekleri. Tabii kurban etinde dikkat gerektiren bazı öncelikler var. Bunlar; hijyen, saklama ve pişirme yöntemleriyle tüketilen etin miktarı.
Peki nelere dikkat etmeli?
Etler uzun süre saklanmak istenildiğinde birer pişirimlik parçalara ayrılarak yağlı kağıt veya buzdolabı poşetlerinde saklanabilir. Etler kıyma haline getirilirse saklama süresi kısalır, kıyma buzdolabında 1-2 gün parça etse 2-3 gün dayanır.
Hemen tüketilmeyecek etler, derin donduruculara konmalı veya kavurma yapılarak muhafaza edilmeli. Sakatat ve etler aynı kaplara konmamalı. Etler, soğuk depolarda -32 derecede dondurularak, -18 derecede uzun süre saklanabilir. Donmuş etler, soğuk yerde yani buzdolabında çözdürülür. Çözdürülen etlerin tekrar dondurulması tehlikeli.
“Bayramda diyetim bozulacak ve programımı takip edemeyeceğim” diye düşünüyorsanız önerim, diyetinize küçük bir mola vermeniz. Çünkü tatilde kilo vermeye çalışmak doğru bir hedef değil
Kurban Bayramı uzun bir tatil fırsatını da beraberinde getirdi. Bazılarımız büyükleri ziyaret edip kurban kesme telaşı içinde... Bazılarımızsa tatile kaçmayı planlıyor. Hem tatili hem de bayramı en iyi şekilde değerlendirmekse elinizde.
Tatilden ve bayramdan kilo almadan dönmeyi hedefleyin. Özel dönemlerde ve hayatın keyfini doyasıya yaşayacağınız zamanlarda ruhunuzu mutsuz etmeyin. Ancak kontrol her zaman elinizde olmalı. Bu düşünce biçimini kendi bedeninize saygı duymak ve kendinize özen göstermek olarak düşünürseniz uygulaması daha kolay bir hale gelebiliyor. Şimdi bu dönem için ipucu niteliğinde bazı öneriler vereceğim. Şimdiden iyi bayramlar dilerim.
* Kavurma, Kurban Bayramı’nın vazgeçilmezleri arasında. Gelenek haline gelen kavurmayı içine yağ eklenmeden, kısık ateşte, kendi suyuyla pişirin.
* Yoğun et tüketimini vücudunuz açısından dengelemek için C vitamini bakımından zengin taze meyve-sebze yemeye özen gösterin.
* Kurban etleri kesildikten hemen sonra hatta bazen sabah