İdeal kiloya ulaşmak için sadece boy uzunluğunu göz önünde bulundurmak yeterli değil. Bunun yanı sıra kas yoğunluğu, metabolik hız ve hastalıklar da hesaba katılmalı
İdeal kiloyu hesaplamak tek bir cümle veya formülle mümkün değil bana göre. Bu konuda en doğru kararı vermek için pek çok değişkeni incelemek gerekiyor. Ben genelde ideal kilo yerine “gerçekçi kilo” kavramını kullanmayı tercih ediyorum. Çünkü yıllar geçse de boy uzunluğunuz çok değişmiyor ama kas kütlesi kaybı, yaşla birlikte metabolik hızda azalma ve bazı sağlık sorunları boy-kilo tablolarını anlamsız kılıyor. Yani sadece boy uzunluğuna bakıp ideal kiloyu belirlemek doğru değil. Peki nelere bakmalıyız?
Yaş ve boy uzunluğu: Gerçekçi kiloyu belirlemede başlangıç noktası ama yeterli değil. Bireyin mevcut tablosunun aşağıdaki diğer değişkenlerle birlikte incelenmesi ve karşılıklı fikir birliğine varılması önemli.
Vücut kas, yağ ve su miktarı: Vücut yağ analizi yapılarak yağ ve yağsız doku miktarı ölçülmeli. Vücut su oranı ve yağın dağılım gösterdiği bölgeler incelenmeli. Boy uzunluğu aynı olsa da insanların kemik yapısı daha geniş veya kas kütlesi daha fazla olabilir. Bu durumda aynı boyda olmalarına
Yediğimiz besinlerin insanın hafıza, zeka ve konsantrasyon gücü üzerinde önemli etkileri var. Peki hangi besinler bize faydalı, hangileri değil?
Bir asistan düşünün, sizinle ilgili her şeyi kontrol eden ve size hatırlatan... Nefes almanızı sağlayan, acıktığınızda yemek yemeniz için uyaran, uykunuz geldiğinde uykuya dalmanıza yardımcı olan, sabah uyandıran, yeni fikirler bulduran, hayatınızda atacağınız adımların hepsinde yanınızda olan, kalbinizi dinleyen, somut ve soyut anlamda acı çekmenizi engellemek ya da bununla nasıl baş edeceğinizi göstermek için sizinle olan bir asistan, belki de yönetici... Kısacası sizi sizden çok düşünen biri. “Hayatımda olsa ne güzel olurdu değil mi?” diye düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum. Ama siz zaten buna sahipsiniz. Beyniniz bu dediklerinizin hepsini yapıyor.
Beynimizin fonksiyonlarını gerçekleştirmesi için, oksijen ve gıdalarla beslenmesi gerekir. Özellikle uzun süren beslenme bozuklukları, sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Beynin büyüklüğünü, hücre sayısını ve sinir hücrelerinin gelişimini engelleyerek, kalıcı hasara neden olabilir. Yediğimiz besinlerin insanın hafıza, zeka ve konsantrasyon gücü üzerinde çok önemli bir
Tatlıya “Hayır” diyemeyenlerdenseniz, bu ihtiyacınızı doğal şeker kaynağı meyvelerden karşılayabilirsiniz. Böylece ağzınız tatlanırken, kilo alma endişesi yaşamazsınız. Tabii ölçülü tüketmek şartıyla
İşlenmiş şekerin birçok hastalığa davetiye çıkardığı bilimsel araştırmalarla kanıtlandı. Obezite, şeker ve kalp rahatsızlıkları bunların başında geliyor. Tatlı yemeyi sevmeyen insan pek azdır kabul ediyorum ama bu durumu kontrol altına almanızı öneriyorum. Örneğin doğal şeker kaynağı meyveleri, tatlı ihtiyacınız için daha fazla kullanabilirsiniz. Çilek, kavun, kiraz, şeftali gibi su bakımından zengin meyveleri tüketmek için pek çok neden var.
Meyve yiyenler kilo vermeye eğilimli
Günlük beslenmede az ve sık yemek yemenin, meyvelerin iyi bir ara öğün olduğunun önemini pek çok kez vurguladım. Ara öğünler kişiden kişiye değişiklik gösterebiliyor. Özellikle çalışanlar, bisküvi, kraker ya da kek tarzı alternatifleri daha çok tüketebiliyor. Ara öğün ya da atıştırmalık tercihi yaparken kuruyemiş yerine bir elmayı seçmek, uzun vadede önemli kalori tasarrufu sağlayabilir.
Mesela 1 elma yaklaşık 60 kaloriye eşit. Haftada sadece bir kez 260 kalorilik büyük bir dilim üzümlü kek
Son günlerde büyüme çağındaki gençlerden çok fazla soru almaya başladık. Her ne kadar sosyal medya üzerinden bu sorulara cevap veriyorsak da merak edilenlerin CADDE okurları için de faydalı olacağını düşündüm
Ergenlik dönemi, çocukluktan gençliğe geçiş olduğu için pek çok yenilik barındırır. Genç kızlar için beğenilme arzusu ve dış görünüş daha önemli olmaya başlar. Gelen sorulara baktığımızda da bunu anlıyoruz.
Ergenlik, fazla kilo konusunda tedbir almak için hem önemli hem de riskli bir dönem. Yani hızlı büyümeye paralel olarak yağ hücrelerinin sayısında artış yaşanırsa kilolu ve obez haline gelme riski yükselir. Oysa doğru beslenme ve egzersizle tedbir alınırsa ileriki yaşlar için önemli yatırım yapılır.
Her diyete itibar etmeyin
Gelelim riskli diğer konuya... Bu dönemde yapılan yanlış diyetler, hızlı kilo verme çabaları büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkileyebilir. Kısa sürede hızlı kilo verme çabası, beslenme yetersizliği veya aşırı zayıflık; cilt ve saç sağlığı, boy uzaması, adet düzensizliği gibi pek çok durumda etkili olabilir. Yanlış diyet yapıp kilo verdikten sonra yeniden kilo alan gençlerin bu konuda kendilerini suçlamaları, agresif çözümler aramaları da
Bazı kadınlarda gebeliğin ortalarında kan şeker düzeylerinde artış olabiliyor. Özellikle ailesinde diyabet geçmişi bulunanların, fazla kiloluların ve daha önceden sorunlu hamilelik geçirenlerin bu tabloyla karşılaşma riski daha yüksek
Gebelik diyabeti, artan hormonların yarattığı insülin direnci yüzünden kan şekerinin metabolizma tarafından kontrol edilemeyişine bağlı gelişiyor. Daha önce diyabeti olmayan bir kadında gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkabiliyor ve genelde doğum sonrasında düzeliyor.
Önceden önlem alabilmek için anne adaylarının rutin olan “gestasyonel diyabet testi” yaptırması öneriliyor. Gebelik süresince görülebilen gestasyonel diyabet, kan basıncını yükseltiyor ve 4.5 kg.’ın üzerinde doğum ağırlığına yol açabiliyor. Hekim kontrolüyle gestasyonel diyabet tanısı, çok iyi incelenmeli ve doğru tedavi yöntemi uygulanmalı. Ayrıca bir diyetisyenle kan şekerini kontrol altına alabilecek beslenme programı planlanmalı. Araştırmalar, beslenme ve egzersizin gebelik diyabeti üzerinde etkili olduğunu ortaya koyuyor.
Çeşitli riskleri var
Anne: Hamilelik sırasında başlayan şeker hastalığında risk, hamilelik öncesinde başlayana göre daha düşük. Eğer annede şeker
Bugün sizinle 100 gr.’ı 50 kaloriden az olan, düşük kalorili bazı besinleri ve bunlarla yapabileceğiniz lezzetli tarifleri paylaşacağım
Her bireyin günlük kalori ihtiyacı birbirinden farklı. Kadınlar için günlük ortalama 1800-2000 kalori erkekler içinse 2000-2400 kalori uygun. Eğer iİhtiyaçtan fazlasını alıyorsak ve hareketsiz bir yaşantımız varsa kilo almak kaçınılmaz.
Her derde deva
22 kalori/100 gr.
Domates, en çok tükettiğimiz besinlerden biri. Bütün yemeklerin vazgeçilmezi, A, B ve C vitaminleri içeriyor. Lif açısından zengin domates, kabuklarıyla yenildiğinde bağırsaklara yardımcı ve böbrek taşlarının düşürülmesine destek oluyor. Kanı temizliyor. Prostat kanserini önlemede etkili olduğu düşünülüyor.
Spor yapmak konsantrasyonunuzu artırır ve mutlu olmanızı sağlar. Bu yüzden yetişkinler günde 30, çocuklar da 60 dakika fiziksel aktivitede bulunmayı alışkanlık haline getirmeli
Egzersizin önemi her geçen gün artıyor. Daha doğrusu her zaman önemliydi; ancak obezite ve buna bağlı hastalıklar artmaya başlayınca, önemi daha fazla konuşulmaya başlandı. Bu konuda kampanyalar yapılıyor, kamu spotları hazırlanıyor, parklara spor yapılması için aletler konuluyor, yürüyüş yolları genişletiliyor... Çünkü teknoloji yüzünden hareket alanlarımız azaldı. Düşünsenize; artık arabanızda radyo kanalını değiştirmek için bile uzanmanıza gerek yok, direksiyondan bu işi halledebiliyorsunuz. Evin ışık sistemini tek bir kumanda da toplayıp odaya gitmeden ışığı açıp kapatabiliyorsunuz. Bu çok büyük bir rahatlık, kabul ediyorum. Ancak aynı zamanda tembellik. Oysa hareketli bir yaşam ve egzersiz, birçok hastalıktan koruyor: Kanser, obezite, kalp rahatsızlıkları, tip2 diyabetin gelişimi ilk akla gelenler... Kan basıncını düzenlemeye, iyi kolesterolü artırmaya, kötü kolesterolü düşürmeye, iştahla kiloyu kontrol etmeye de yardımcı oluyor.
Öğrenmeyi kolaylaştırıyor
ABD Bilim Halk Kütüphanesi’nin
Bu hafta pek çok yerde Türk halkının yazın en çok karpuz ve çay tükettiği konusundaki haberleri okumuş olabilirsiniz. Bu kadar çok tercih edilen iki gıdaya, gelin yakından bakalım
Karpuz, yaz meyveleri içinde su oranı en yüksek olan. Aynı zamanda uygun fiyatlı olması, serinletme özelliği, lif içermesi ve tatlı tadı karpuzu akla getiriyor. Ancak karpuz ve peynir ikilisinden mucize beklemeyin. Peynir seçiminizde dikkat etmeniz gerekenleri şöyle sıralayabiliriz;
- Eğer yüksek tansiyonunuz varsa veya böbrekleriniz sebebiyle tuz kısıtlaması yapıyorsanız mutlaka tuzsuz peynir tercih edin. Ya da peyniri bir gece önce ılık suya yatırın ve yemeden önce suyunu değiştirip bir saat daha bekletin.
- Diyet yapıyorsanız veya kolesterolünüz yüksekse, karaciğer yağlanmanız varsa az yağlı peynir tercih edin. Normal peyniri suda bekletmek yağını azaltmaz, bu konuda yanılgıya düşmeyin. Yağsız sütten kendiniz de peynir mayasıyla süt yapmayı deneyebilirsiniz.
- Peynir tüketirken iki parmak kalınlığında yaklaşık 30 gr.’lık ortalama bir dilimin 1 köfteye eşdeğer protein ve kalori içerdiğini unutmayın. 1 dilim peynir, yaklaşık 70 kalori içerir.
- Karpuz, şeker oranı yüksek bir meyve