BUNLARLA SERiNLEYiN

22 Temmuz 2012

Şerbet ve şuruplar hakkında çok detaylı bilgiye sahip değildim. Ramazan gelince biraz programım için araştırdık ve Sayın Necati Yılmaz’dan dinledik. İlginizi çekiyorsa detaylarını hafta içi her gün ‘Dilara Koçak ile İyi Yaşam’da izleyebilirsiniz

Şerbet, Osmanlı dönemini aklımıza getiriyor ancak kaynaklar Arap Yarımadası’nda çok daha eski dönemlere ait olduğunu söylüyor. Sizinle bu konuda yaptığım sohbetten öğrendiklerimi ve biraz da Ramazan için sıvı desteği olacak tarifleri paylaşmak istedim.

Aslında günümüze kadar gelen ve hatta şişelenmiş olan en iyi bildiğimiz şerbet, limonata. Saray mutfağı denilince ilk akla gelense, demir hindi şerbeti. Lohusa şerbetiyle mevlütler ve düğünlerde yapılan şerbetler de hâlâ güncelliğini koruyor. Hem serinletici hem de ferahlatıcı olarak günün her saatinde misafire ikram edilen şerbetler, farklı baharatlar ve meyvelerle karıştırılarak şifa olarak yani şurup şeklinde de kullanılmış. Şerbete göre daha yoğun olan şurupların içine su, buz veya kar eklenerek günlük kullanıma uygun hale getiriliyormuş.
Ramazan, son yıllarda yaz sıcaklarının yoğun olduğu ayları kapsadığı için sıvı desteğinin iftardan sahura kadar olan dönemde tamamlanması

Yazının Devamı

SIVI DESTEĞİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

18 Temmuz 2012

Bu seneki Ramazan önerilerimizde en kritik nokta, günlerin uzun ve sıcak olması sebebiyle sıvı desteğini yeterince sağlamak

Yarın gece sahura kalkarak ‘11 Ayın Sultan’ı Ramazan’a “Hoşgeldin” diyeceğiz. Ramazan, bedenen ve ruhen arınmamızı hedefleyen çok özel bir dönem, faydası da sadece kendimize değil. Bu ay süresince zengin, fakir, genç, yaşlı, sağlığı izin veren milyonlarca insan aynı anda yüce Allah’a seslenir. Şükrederken yokluk ve açlık çekenler hatırlanır.
Maalesef dünyevi koşturmalar ve hırslar, bazen etrafımızda gördüğümüz ama gerçekten fark etmediğimiz yokluğu atlamamıza sebep olur. Ramazan ayında abartılı iftar sofralarını görünce üzülürüm.


Dikkatimi çeken diğer bir konuysa, oruç tutmayanların sıklıkla iftar sofralarında oruç tutanlardan çok daha iştahla yemek yemeleri. Ramazan ayında sadece yemek konuşulması, hatta bu ayın diyet yapıp kilo vermek için fırsat görülmesini de doğru bulmam. Ramazan, kilo verme ayı değil, diğer yandan gerekleri yerine getirilmez yani sahura kalkılmadan oruç tutulursa kilo alma riski bile var.

Ramazan’da neden kilo alınıyor?

Yazının Devamı

PATLAMIŞ VEYA HAŞLANMIŞ MISIR NE KADAR SAĞLIKLI?

15 Temmuz 2012

Anti-oksidan açısından çok zengin olan mısır, önemli bir karbonhidrat kaynağı. Ama hem GDO endişesi hem de yağ ve soslarla tüketme alışkanlığı yüzünden fazlası zararlı olabilir

Ortaokul yıllarımda Mersin’de okurken hava sıcaklığının artmasıyla okulun çıkış kapısında bekleyen sokak satıcılarının sayısı da çoğalırdı; yeşil erik, mısırcı ve firik nohut satıcıları ve tabii ki dört mevsim şalgam suyu. Harçlığımızın yettiğince ve evden müsademiz olduğu zamanlarda hepimiz bunlardan alırdık, işin güzel tarafı; şimdiki gibi okul servisiyle değil arkadaşlarla yürüyerek evlerimize gidebiliyor olmamızdı. Hem konuşur hem de yerdik hatta şalgam içenlerin dudak kenarlarındaki kırmızı bıyıklara da çok gülerdik...

Şimdi çok şey değişti. Haşlanmış veya közde mısır yemek isteyen çocuklar için şu anda içim çok rahat değil çünkü GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) endişesine karşı çok net bir cevap vermek mümkün değil. Ben bu yüzden her zamanki önerimi tekrar edeceğim; “Ölçülü beslenin, sağlıklı yaşayın.” Her sabah kahvaltıda mısır gevreği ve her gün mısır yemek yerine bu konuda denge ve çeşitlilik en azından riski azaltmak açısından daha iyi bir yaklaşım olarak görünüyor. Diğer

Yazının Devamı

ERKEKLERİN VAZGEÇEMEDİĞİ YİYECEKLER

11 Temmuz 2012

Kadınlar çikolataya “Hayır” diyemezken erkekler, cips gibi yağlı besinlere dayanmakta güçlük çekiyor. Hamburger ve patates kızartması veya kocaman bir et tabağı hayaliyle yaşayabiliyorlar. Erkeklerin aşerdiği bu besinlere biraz yakından bakalım

* Cips: Amerika’da yapılan bir çalışmada, erkeklere ömürleri boyunca en çok tüketmek istedikleri atıştırmalık sorulduğunda “Cips” cevabı alındı. Özellikle maç izlerken erkeklerin vazgeçemedikleri atıştırmalık olan klasik cipslerin 30 gr.’ında yani yaklaşık 15 adette, 160 kalori ve 10 gr. yağ bulunur. Aromalandırılmış çeşitlerindeyse daha fazla kalori ve yağ var.
* Dondurma: İkinci sırada gelen dondurma, kalsiyum ve protein bakımından zengin. Ölçülü yendiği sürece kilo aldırmayabilir. Eğer dondurmanızın üzerine karamel veya çikolata sos, krema, fındık ya da fıstık parçacıkları ekletirseniz, masum gözüken dondurmanızın kalorisi artacaktır.
* Bira: Yüzde 3-5 oranından alkol içerir. 330 ml. bira 139 kalori. Eğer bel çevreniz 94’ün üzerine çıktıysa kalp hastalıkları, diyabet, inme ve bazı kanser çeşitleri için riski altındasınız demektir. Özellikle de yaz akşamları soğuk bira, vazgeçilmezinizse, tekrar düşünün. Tercih ederken light

Yazının Devamı

HOŞGELDiN EKMEK

8 Temmuz 2012

Ekmekte yapılan düzenlemeler, 1 Temmuz itibarıyla yürürlüğe girdi ve artık sofralarımızda tuzu azaltılmış, kepek oranı artırılmış ekmekler yer alacak

Düzenleme, obeziteyle mücadeleye destek verecek güçlü bir adım. Tuz oranının azaltılmasıyla başta hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları, kemik erimesi/osteoporoz, mide kanseri, astım, obezite, ödem riskleri azalacak.

Aslında masum
Ekmek, çocukluktan yetişkinliğe kadar her dönemde bireylerin günlük beslenmesinde yer alan önemli bir besin. Bu nedenle sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde en çok üretilen ve tüketilen gıda. Diyet yapanların, ilk terk ettiği yiyecek olan ekmek, aslında doğru şekilde tüketildiğinde çok masum. ‘Ekmek yemeyen kasını yer’ konulu anlatımlarıma, internet sayfamdan ulaşabilirsiniz.


Yazının Devamı

ELEKTROLiTLERiN VÜCUTTAKi ROLÜ

4 Temmuz 2012

Vücut sıvılarında yer alan elektrolitler; kalp, sinir ve kas fonksiyonlarının düzenli çalışmasını sağlar. Bazıları, vücudun kemik ve diş gibi sert dokularının yapı taşıdır. O yüzden oranlarındaki ani değişiklikler, hayati risk taşır.

Böbrekler, elektrolit seviyelerinin dengesinde önemli rol oynar. Sağlıklı kalabilmek için özellikle sıcak havalarda terle veya hiç istemediğimiz halde yapılan yanlış diyetlerle kaybedilen elektrolitlerin yerine konması çok önemli. Vücuttaki aşırı veya yetersiz elektrolit seviyesi, çok tehlikeli ve bazı durumlarda ölümcül dahi olabilir. Dengeli beslenme programı, vücudun ihtiyacı olan elektrolitleri sağlar. Çok düşük kalorili ve sıvı bazlı diyetlerde durum çok ciddi takip edilmeli.

NELERi KONTROL EDiYORLAR?

* Elektrolitlerin birinci işlevleri, hücrelerdeki sıvı seviyesini dengede tutmak,
* Dengeyi sağlamak, sinir ve kas fonksiyonları, hidrasyonla kan pH’ı için önemli.
* Vücutta en çok bulunan minerallerin başında; kalsiyum, fosfor, sodyum, potasyum, klor, magnezyum gelir.

Kalsiyum: Vücutta en bol bulunan elektrolitlerden. Yüzde 99’u kemik ve dişlerde yerleşir. Aynı zamanda kas kontraksiyonu, sinir iletimi, kan pıhtılaşması ve kalp kası

Yazının Devamı

ELiNiZiN ALTINDA BULUNSUN

1 Temmuz 2012

Gündelik hayatın koşuşturması içinde birçok kişi yemek tercihlerini düzgün yapamıyor. Ya dışarıdan söylüyor ya da hazır gıdalara yöneliyor insanlar. Biraz çabayla bu döngüyü kırmak mümkün oysa. Nasıl mı?

İş yaşamında ve gün içindeki yoğunluk nedeniyle geç saatlere kadar çalışan birçok birey, özellikle de yalnız yaşayanlar, eve gelir gelmez ya telefona sarılıp (genellikle) dışarıdan hızlı yemek siparişi veriyor ya da yemek hazırlamak uzun sürdüğü için evde gelmeden önce yanında taşıyabileceği yarı pişmiş gıdaları satın alıyor. Sağlıklı beslenmek istiyorsanız mutfağınızda bulundurarak iyi beslenmenizi destekleyecek bazı kolay seçimlere hep beraber bakalım.

Sebzeler
Domates, salatalık, marul, renkli biberler, havuç, semizotu, ıspanak, maydanoz, dereotu çiğ olarak tüketilebilecek sebzeler arasında. Kolaylıkla hazırlayabileceğiniz, yüksek su içerikleriyle kalori oranı oldukça düşük taze sebzelerden oluşan, üstelik lif içerikleriyle uzun süre tok kalmanızı sağlayacak, büyük bir kase salata hazırlayabilir, üzerine peynir, yoğurt, balık gibi protein kaynakları ekleyerek besin değerini daha da arttırabilirsiniz.

Meyveler
Yaz mevsimi, meyveler açısından oldukça bereketli.

Yazının Devamı

NESiLLER BOYU SÜREN ALIŞKANLIKLAR

27 Haziran 2012

Beslenme ve diyet hakkındaki efsaneler, tıpkı genetik mirasımız gibi nesilden nesile aktarılıyor. Beslenme konusunda, ailemizden öğrendiğimiz ancak güncelliğini kaybetmiş bazı bilgileri doğrularıyla değiştirme zamanı çoktan geldi

”Yemek saatini bekle, aman iştahın kapanmasın”

Küçükken bu cümleyi sıklıkla duyduğunuza eminim ancak hafif ve kalorisi iyi dengelenmiş bir ara öğün yapmak oldukça sağlıklı. Ara öğünler, kan şekerini dengede tutar ve ana öğünler arasında aşırı acıkmanızı engeller. Çok acıkıp aşırı yemek, hem ihtiyacınızdan fazla kalori almanıza sebep olabilir hem de midenizi yorabilir.

Bilginizi yenileyin: Gün içinde yediklerinizi 5-6 öğüne bölmek, daha fazla enerji harcamanızı sağlar çünkü her yediğiniz besin için tüm sindirim sistemi çalışır ve yediğinizin yanma enerjisiyle birlikte kilo kontrolü kolaylaşır. Ara öğün yaparak hem kilo kontrolü sağlamak hem de sindirim sisteminizi rahatlatmak daha kolay. Ara öğünler için 100-200 kalorilik seçimler yapmak uygun. Fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, meyve, çiğ sebzeler, yoğurt, süt sağlıklı seçenekler. Vücudunuzu üç saatten daha uzun süre aç bırakmamanız önemli.

”Tabağındakileri bitir, arkandan

Yazının Devamı