SAĞLIKLI MANGALIN PÜF NOKTALARI

27 Mayıs 2012

Havaların ısınmasıyla hafta sonu mangal partileri de başladı. Ancak her hafta sonu mangal keyfi yapmak, sağlığınızı tehdit edebilir. İşte mangal mönülerini sağlıklı hale getirmenin ipuçları.

Yaklaşık 500 gr.’lık yağlı kırmızı et 1.100 kalori ve 80 gr. yağ içerir. Bunun için mangal süresince kontrollü olmaya özen gösterin. Mangalda yağsız kırmızı et, tavuk ve hindi tercihleri yapmak daha az kaloriyle yağ almanızı sağlar. Formuna dikkat etmek isteyen yetişkin bir bireye örnek olabilecek mangal mönüsünü şöyle sıralayabiliriz; 3 adet tavuk kanat, 1 adet pirzola, 2 adet köfte, bol yeşillikli salata, közde domates, biber, patlıcan ve yanında 1 lavaş veya 2 dilim ekmek.

Ertesi gün dengeyi kurun
Mangal keyfinizin yanında alkollü içki de almak istiyorsanız ekmeği daha az tüketmeniz ve bol bol su içmeniz iyi olur. Ertesi günse et grubu yerine daha fazla sebze ve salata tercih ederseniz beslenmenizi dengelersiniz. Sofranızda bol bol yeşillik, domates, salatalık biberle salatalar olsun, masaya mezeler eklemek isterseniz kızartma yerine yoğurtlu olanları seçin; cacık ve yoğurtlu semizotu gibi. Kalabalık sofralar genelde tatlı servisiyle sonlanır ama siz meyveyle bitirmeye

Yazının Devamı

ENERJİYİ ARTIRMANIN YOLLARI

23 Mayıs 2012

İşteyken kendinizi bitkin mi hissediyorsunuz? Ev işlerini yapmak zor mu geliyor? Enerjinizi artırmak ve yenilenmek için kısa bir mola verip yazımızı okumanızı öneririz...

Kahvaltı yapın

Kahvaltı için çok mu meşgulsünüz? Bir dilim tam buğday ekmeğinin üzerine sürülmüş light krem peynir veya kahvaltılık gevreklerle süt ya da bir kutu probiyotik yoğurtla taze meyve, 10 dakika içinde enerjinizi yükseltir.

Ne kadar yoğun olursanız olun, sadece 10 dakikanızı ayırarak tükenmiş enerjinizi geri kazanabilir, modunuzu düzeltebilir ve günün geri kalanını böyle geçirebilirsiniz.
Aldığımız besin öğeleri enerjimiz üzerinde oldukça etkili. Enerjiyi yükseltmek için en iyi çözümlerden biri; protein bakımından zengin, yağ ve karbonhidrat içeriği düşük besinler tüketmek. Balık, tavuk, hindi, kırmızı et, peynir, süt, yoğurt, yumurta, kurubaklagiller protein açısından zengin yiyecekler arasında. Bor içeren yiyecekler de enerji toplanmasına yardımcı. Elma, üzüm suyu, avokado ve brokoli borun iyi kaynakları arasında.
Yeterli E vitamini, demir, potasyum, çinko ve magnezyum almanız da önemli. Ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar odaklanmayı sağlar. Limon, portakal, kivi ve

Yazının Devamı

KAHVALTIDA YUMURTA AÇLIĞI ÖNLER

20 Mayıs 2012

Yeni kilo verme stretejisi olarak kahvaltıda aldığınız proteinin miktarını değil, çeşidini değiştirin.

Kahvaltıya günün en önemli öğünü diyoruz çünkü kahvaltıyı atlamak tüm gün içindeki beslenme düzeninizi olumsuz etkiler.Yumurta, anne sütünden sonra en kaliteli protein olmakla birlikte son yapılan çalışmalar sabah kahvaltıda yumurta yemenin kişiyi daha uzun süre tok tuttuğunu göstermiştir.
Güne yumurta içeren kahvaltıyla başlamak poğaça, börek yada kahvaltılık gevrek bulunan kahvaltıdan daha uzun süre tok tutuyor. Araştırmacılar, yulafta bulunan proteinle yumurtada bulunan proteini karşılaştırdıklarında; yumurta proteinin kişiyi daha uzun süre tok tuttuğunu bildiriyorlar.
Kolesterol değerleriniz yüksek değilse haftada 4-5 kez yumurta tüketmeyi deneyin. Uyguladığınız diyet programınızda başarınızı ve uyumunuzu artırmak için bir parça daha protein alımını artırabilirsiniz çünkü proteinler tok tutucu özelliğe sahiptir.
Bir yumurta yaklaşık 70 kalori, 6 gram protein, 5 gram yağ ve 186 mg. kolesterol içerir. A vitamini ve bazı B vitaminleri bakımından zengin bir yiyecek olan yumurtada demir, fosfor, magnezyum, kükürt ve sodyum gibi mineraller bulunur. Yumurtanın sarısı,

Yazının Devamı

KARBONHİDRATA AŞERİYORSANIZ DEPRESYONDA OLABİLİRSİNİZ

16 Mayıs 2012

Karbonhidratlar ve duygularımız üzerinde yapılan araştırmalar, karbonhidrat tüketiminin kişinin kendini iyi hissetmesini sağlayan serotonin hormonunu artırdığı için bireylerin fark etmeden bu yiyeceklere yöneldiklerini gösteriyor

Birçok insan kendini mutsuz hissettiğinde ‘karbonhidratları’ en iyi arkadaşları ilan ediyor. Ofiste kötü bir gün geçirdinizde veya eşinize kızgın olduğunuzda kendinizi kurabiye canavarına dönüşmüş olarak mı buluyorsunuz? Her gün akşam üzeri 16.00-17.00 gibi kraker veya şekerli yiyecekler almak için ofisteki otomatın karşısında mı beliriyorsunuz? Bu senaryolar size tanıdık geldiyse üzülmeyin, yanlız değilsiniz. Birçok insan kendini mutsuz, yorgun veya depresif hissettiğinde özellikle kurabiye, kek, şekerleme ya da dondurmaya yöneliyor.

Araştırmalar ne diyor?
Birçok çalışma sonucu, karbonhidrat aşermesinin genellikle 15.30-17.00 arasında gerçekleştiğini gösteriyor. Bu konuda diğer bir görüşse karbonhidrat isteğinin çok önce öğrenilen bir alışkanlık olduğunu söylüyor. Yani birey davranış biçimi olarak karbonhidratlı yiyecekleri seçiyor. Hatırlayın, anne-babanız, siz daha küçük bir çocukken ağladığınızda, bağırdığınızda ya da yaramazlık

Yazının Devamı

KARABiBERiN BiLiNMEYEN ÖZELLiĞi

13 Mayıs 2012

Sofralarımızın vazgeçilmezleri arasında yer alan karabiber, sindirimi kolaylaştırmanın yanı sıra hoş kokusuyla bütün yemeklere tat verir. Yeni bir çalışmaya göre, bu baharatın yağ yakmaya da yardımcı olduğu tespit edildi

Karabiber, bana her zaman annemin kıymalı makarnasını ve tavuklu pilavını hatırlatır, diğer bir formül ise anneanneme ait. Şöyle ki; ne zaman öksüren birisi olsa hemen zeytinyağı (deyim yerindeyse halis zeytinyağı) karabiberle karıştırılır ve öksüren kişinin sırtına sürülerek üzerine de havlu sarıp sabaha kadar uyutulurdu... Şimdilerde neredeyse tüm lokantalarda yemeğiniz servis edildikten sonra başucunuza bir garson yaklaşıyor ve elinde kocaman bir değirmenle tane karabiber, öğüterek size sunuyor. Benim gibi karabiber sevenler bu servisten çok memnun. Ben tüm salatalarıma, et, tavuk, balık her şeye karabiber eklemeye bayılıyorum. Şimdi biraz da bu baharatın faydalarına ve bu konuda yapılmış yeni bir çalışmanın sonuçlarına göz atalım.

Anavatanı Hindistan
Sofralarımızın vazgeçilmezleri arasında yer alan karabiber, sindirimi kolaylaştırmanın yanı sıra hoş kokusuyla hemen hemen bütün yemeklere eklenir. Karabiber, ikiçenekliler sınıfının, karabibergiller

Yazının Devamı

BiR GECEDE ORTAYA ÇIKMAZ

9 Mayıs 2012

Selülit sorunuyla baş etmenin en güzel yolu, oluşmaması için önlem almak. Eğer oluşmaya başladığını hissediyorsanız bir an önce ilerlemesini durdurmaya çalışmalısınız. Çünkü ilerlemiş selülitten tamamen kurtulmak, pek mümkün değil

Aynanın karşısında bedeninizi üzülerek seyrederken fazla kilolarınızı suçluyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü ister zayıf, ister şişman olsun, selülit bazen kaçınılmaz oluyor. Ama umutsuzluğa kapılmaya gerek yok, onları azaltmanın ve ilerlemesine engel olmanın yolları var.
Selülit, derinin alt tabakasında, yağ dokusunun hemen çevresinde meydana gelir. Deride pütürlü bir görüntü bırakır, östrojen hormonunun da etkisiyle bu görüntü genişler. Kan dolaşımı giderek yetersiz kalır. Dolaşımdaki zayıflamayla birlikte, dokulara eskisinden daha az oksijen ulaşmayla başlar. Bunun sonucu dokular elastikiyetini kaybeder ve cilt yüzeyi pürüzlü bir görünüm alır.

Bir aldatmaca mı?
Kozmetik uzmanlarınca, 1950’li yıllardan beri selülit olarak kabul edilen ve çözümü bulunmaya çalışılan bu durum acaba bir aldatmaca mı? Yoksa tüm kadınların kaderi mi? Buna kesin bir cevap vermek zor. Ancak bilinen bir gerçek var ki, o da zayıf, şişman pek çok kadın, kalça ve

Yazının Devamı

ALGIDA SAĞIRLIĞI AŞMAK GEREK

6 Mayıs 2012

Araştırmalara göre, son 15-20 yılda diyet, en sık kullanılan kelimelerden ama buna rağmen herkes şişmanlıyor. Artan ilgi, doğru sonucu elde etmek için maalesef anlamsızlaşmış durumda. Çünkü tüketicide bilgi kirliliğiyle algıda sağırlık oluştu

Herkes çok şey duyuyor ve biliyor ama kimse uygulamıyor. Çünkü içi boş ve gereksiz derecede herkes bu konuya karıştığı için insanların kafası karmakarışık.
Boy uzunluğuna göre ağırlık oranını değerlendirdiğimizde obez olan bir bireyde, normal kiloda olan bir bireye göre 300 kez daha fazla diyabet gelişme riski, 350 kez daha fazla hipertansiyon riski ve 110 kez daha fazla kanser riski var. Hastalık riskinden bağımsız yaşam kalitesi ve konfor olarak baktığımızdaysa, fazla kilo, birey üzerinde psikolojik etkilerin yanı sıra, çevresel faktörlerle birleşerek sosyal yaşamda çok büyük baskı oluşturuyor.
Yeni bir çalışmanın sonuçlarına göre, obez bir çocuğun kemoterapi alan çocukla yaşamış olduğu stres düzeyi aynı. Bunların hepsi çok ciddi sorunlar ancak bazı çözümler için aynı ciddiyetten bahsetmek güç. Sağlık ve Tarım Bakanlığı’nın desteğiyle medya denetimine ihtiyacımız var. RTÜK reklam gelirleriyle ilgili çok sıkı yaptırım ve takip

Yazının Devamı

MENOPOZ DÖNEMiNiN VAZGEÇiLMEZ ÜÇLÜSÜ

2 Mayıs 2012

Bilimsel çalışmalar, özellikle menopoz döneminde yaşanan değişiklikleri kontrol edebilmek için yeterli kalsiyum, magnezyum ve D vitamini alımının önemini vurguluyor

Menopoz dönemi her kadını farklı etkiler, bazısının hiç şikayeti olmayabilir ve yaşamlarındaki tek fark adet kanamalarının kesilmesidir. Ancak şikayet olmasa da bu dönemde hekimle görüşmekte fayda var. Çünkü azalan östrojen hormonu, vücuttaki doku ve hücreleri farklı etkileyebiliyor. Menopoz döneminde artan şeker, tansiyon yüksekliği, kemik erimesi gibi hastalıkların taramasının yapılması ve erken dönemde tedavisinin sağlanması, koruyucu sağlık hizmeti açısından önem taşıyor.
Aslında menopoz kadın hayatının bir evresi yani hastalık olarak değerlendirilmemeli. Menopoza giren bazı kadınların bu dönemde bel ve karın bölgesinde gözle görülür yağlanma söz konusu olabilir. Bunun nedeni, hormon düzeylerinin değişmesine bağlı olarak azalan metabolik hız. Bu yüzden menopoz öncesinde vücut ağırlığını dengede tutmak ve beslenme biçiminde değişiklikler yapmak için bir beslenme uzmanıyla görüşmek en doğrusu. Bu süreci hiç kilo almadan yönetebilen pek çok danışanımız var.
Beslenmedeki özel değişikliklerin başında

Yazının Devamı