KÜÇÜK AMA FARK YARATAN AYRINTILAR

29 Nisan 2012

Diyet yaparken mükemmeli aramayın. Hata yaparsanız “Battı balık yan gider” diye düşünüp vazgeçmeyin. Fark yaratmak istiyorsanız sabırlı olmanızda fayda var

1-Su içmek için susamayı beklemeyin. Erkeklerin ortalama 2 bin 500, kadınların da yaklaşık 2 bin kalori ihtiyacı olduğunu düşünürsek günlük sıvı tüketimini 2-2.5 litre olarak önermek doğru olacaktır. Ancak sıcak havalarda vücudun su kaybı artar, özellikle sıcakta spor yaptıysanız veya hareketli geçen bir günde çok terlediyseniz sıvı alımını artırın. Su içmek zor geliyorsa, içine 1-2 damla meyve suyu veya taze meyve parçaları, nane, limon vb. ekleyin. Soğuk bitki çayları, şekersiz pişmiş kompostolar, limonata, ayran, kefir, soda en doğru seçimlerdir. Yeterli su alıp almadığınızı idrar rengini kontrol ederek anlayabilirsiniz. İdrarınız renksize yakınsa sıvı alımı yeterlidir.
2-Araştırmalar, günde 4-5 fincan yeşil çay içmenin yağ yakımına; özellikle de karın bölgesi yağlara pozitif etki yaptığını gösteriyor. Yeşil çayı içemiyorsanız tablet olarak da alabilirsiniz ancak yüksek tansiyon veya tiroid probleminiz varsa hekiminize danışmayı ihmal etmeyin.

Hatalarınızdan ders alın
3-En başarılı diyet uygulayan kişi bile,

Yazının Devamı

KiLO VERME ENDiŞESi YIPRATIYOR

25 Nisan 2012

Sürekli kilo verme fikri içinde yaşamak, insana hayatın içindeki pek çok stresten daha fazla yük kaynağı oluyor. Bireyin aklında bu soru ve neredeyse her lokmasındaki suçluluk hissi, yaşam keyfini elinden alıyor

Bu kısır döngüden çıkabilmek için davranışlara ve düşünce biçimine odaklanmak, hedefleri değiştirmek gerekir:
* İlk iş olarak kaloriden uzaklaşın, seçimlerinize odaklanın.
* Hayatınızda beslenmenizi etkileyen neleri düzeltmek istiyorsunuz?
* Yeme davranışınızı etkileyen seçimlerinizi değiştirmek için nereden başlayabilirsiniz?
* En kolay değişiklik hangisi?
* Kilo vermek dışında kendiniz için başka neler yapmak istiyorsunuz?

Yazının Devamı

HORMONLARIN KiLO ÜZERiNDEKi ETKiSi

22 Nisan 2012




Hormonlarla ilgili bir sorununuz varsa hangi diyeti yaptığınızın, hangi egzersizi uyguladığınızın ve bu konudaki çabalarınızın tümü anlamsız hale gelebiliyor



Yazının Devamı

KiLOLARINIZ iNATÇI MI?

18 Nisan 2012

Egzersize düzenli gidiyor, yediklerinize dikkat ediyor ama buna rağmen tartıdaki ibre hiç kıpırdamıyorsa, aşağıdaki bazı ilginç araştırma sonuçları sizi ilgilendiriyor olabilir

Genel olarak baktığınızda belki de aynı egzersizleri yapıyor ve aynı şekilde besleniyor olmanız iyi gibi görünse de vücudunuz kendini plato dönemine almış, tüm yaptıklarınız alışkanlık olarak algılandığı için artık tepki verilmiyor olabilir. Şimdi kendinize aşağıdaki soruları sorun, eğer birçoğuna “Evet” cevabını veriyorsanız kendinizin sabotajcısı olabilirsiniz.

Hep diyet ürünlerle mi besleniyorsunuz?
Yale Üniversitesi’ndeki bir çalışmaya göre; eğer yemeklerinizi sadece light olanlardan seçiyorsanız ghrelin hormonu salgınız bozulabiliyor. Ghrelin seviyenizi dengede tutmak için yemek yerken birazcık toleranslı davranabilirsiniz. Örneğin; salatanızı sadece yeşillik olarak tüketmek yerine içine ceviz ya da peynir ilavesi yapabilirsiniz, böylece salatanıza protein eklediğiniz için kendinizi daha çok doymuş hissedeceksiniz.

Plastiklere para mı veriyorsunuz?
Tüketiciler üzerinde yapılan bir araştırmada nakit ödemeye oranla kredi kartıyla alışveriş yaptığımız zamanlarda daha fazla yüksek

Yazının Devamı

EGZERSiZ VE BESLENME

15 Nisan 2012

Beslenmede doğru seçimler, egzersizden alacağınız sonucun kalitesini belirler. Egzersiz yaptığınız günlerde özellikle, kas ağırlıklı çalıştığınızda besin gereksinimleriniz değişir

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl üç milyon kişi hareketsizlik sebebiyle hayatını kaybediyor. Düzenli egzersiz, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, kanser, depresyon, tip 2 diyabet, osteoporoz ve kemik kırıkları riskini azaltmanın yanı sıra kas kitlesiyle fiziksel fonksiyonelliği koruyarak, yaşam süresini, kalitesini artırıyor. Bu şekilde baktığımızda sağlıklı olmak için egzersiz harika bir yol.
İlerleyen yıllara rağmen sıkı bir vücut istiyorsanız, kırışıklıklara ve sarkmalara meydan okumanın en güzel yollarından biri, kas kütlesiyle kas liflerinizi korumak. Çünkü yaşla iskelet kaslarımız azalıyor. Genç erişkinlerde vücut ağırlığının yüzde 40-50’sini oluşturan iskelet kasları, 75-80 yaşlarına gelindiğinde yüzde 25’lere düşebiliyor. Egzersiz yaparak form tutmak, kas kütlenizi artırmak ve yağ kaybetmek istiyorsanız beslenme planınızın da kontrollü şekilde takip edilmesi gerekiyor.

Spor öncesi ara öğün yapın
Egzersiz öncesinde aşırı miktarda besin tüketimi önerilmez, en az

Yazının Devamı

REKLAM TUZAĞINA DÜŞMEYİN

11 Nisan 2012

Yeni araştırma sonuçlarına göre, özellikle çocukları hedef alan gıda reklamları obeziteye yakalanma riskini artırıyor. Mesela çikolata reklamları, çocukların okuldan çıkma ve yatma saatleri arasında daha çok yayınlanıyor

8. Uluslararası Beslenme ve Diyetetik Kongresi, 4-8 Nisan arasında Antalya’da yapıldı. Çok sayıda akademisyen, diyetisyen, beslenme bölümü öğrencisi, doktor ve firma katılımıyla gerçekleşen kongrede, Mezura Ekibi olarak hazır bulunduk. Kongrede sporcu beslenmesinden karaciğer hastalıklarına, sağlıklı yaşlanmadan bebek beslenmesine, gıda teknolojilerinden diyabete kadar çok geniş yelpazede önemli araştırma sonuçları sunuldu. Ancak en çok ilgi gören ve üzerinde durulan konu, obeziteydi. “Neden yemek yiyoruz?”, “Önemli olan kalori almak mı yoksa haz mı?”, “Reklamların çocuklar üzerindeki etkisi nedir, nasıl önlem alınır?” sorularının yanıtları oldukça dikkat çekiciydi.

Şimdi hareket zamanı
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, hareketsizlik her yıl üç milyon kişinin ölümüne yol açıyor. Türkiye’de egzersiz yapanların oranı, yüzde 20-25 düzeyinde, yani daha fazla harekete ihtiyacımız var. Diğer taraftan ABD’deyle kıyaslarsak şöyle bir tedbir alma şansımız

Yazının Devamı

3 ÖĞÜN MÜ, 6 ÖĞÜN MÜ?

8 Nisan 2012

“Ara öğün yapsak mı yapmasak mı?”, “3 öğün mü yesek yoksa 6 mı?” tartışmaları son günlerde kafa karıştırıyor. Ben de bu konudaki bazı araştırma sonuçlarını sizinle paylaşmak istedim

Genel olarak biz diyetisyenler, her zaman az ve sık yeme prensibinin, bireyin açlık hissi yaşamadan, kilosunu ve kan şekerini kontrol edebildiğini savunuruz. Ve programlarımızı kişiye özel olacak şekilde; yaşam tarzı, sevdiği besinler, çalışma hayatı ve seyahat planlarını dikkate alarak 5-6 öğün şeklinde düzenlemesini öneririz. Alınması gereken toplam kalorinin gün içine dağıtılmasının pek çok avantajı var.

Sıklık eşittir kalite mi?
Öğün sıklığı ve diyetin kalitesi arasındaki ilişkiye yönelik 20 yaşın üzerindeki 11 bin bireyle yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre; ara öğünlerin sayısının artmasıyla vücuda A, C, E, D vitaminleri, kalsiyum, potasyum, demir ve magnezyum alımı artıyor. Ara öğünleri düzenli tüketmek aynı zamanda bireye enerji sağlıyor. 65 yaş üzeri kişilerdeyse ara öğünlerde tüketilen içeceklerle yeterli sıvı alımı daha rahat sağlanıyor.
Genelde meyveler, yağlı tohumlar, tam tahıllılar, süt ve süt ürünleri sıklıkla ara öğün olarak tercih ediliyor. Hem pratik olan hem de kolay

Yazının Devamı

BEDENiNiZ VE RUHUNUZ iÇiN DETOKS

4 Nisan 2012

Sebze ve meyvelerin ağırlıklı olduğu ana öğünler, sebze ve meyve sularının içildiği ara öğünler, kurubaklagiller, bol su içmek evinizde kolaylıkla uygulanabilecek bir detoks şeklidir


Bahar aylarının gelmesiyle birlikte sabah uyanmakta zorlanıyorsanız, kendinizi sürekli yorgun ve güçsüz hissediyorsanız, bitkinlik, yetersizlik, halsizlik şikayetleriniz varsa, anlamsız ödem yaşıyorsanız ve tüm bunların çözümüne tıbbi bir açıklama bulunamıyorsa, bu şikayetleriniz için detoks programı uygulamak, daha hareketli bir yaşama geçmek, yeterli ve dengeli beslenmek en iyi ilaç olabilir. Ancak organ yetmezliği olanlar (kalp, böbrek, karaciğer, böbrek), hamileler, süt verenler, yüksek tansiyonu olanlar, diyabet hastaları ve çocukların yapması sakıncalı olabilir.
Yediğimiz besinler içtiğimiz içecekler ve katkı maddeleriyle dışardan gelen toksinler kadar vücuttaki metabolik atıklar sonucu oluşan toksinler de bedenimizi yorar. Her iki toksini de vücudumuzda temizleyen başlıca organımızsa karaciğerdir.Bu toksinleri vücudumuzdan idrar, ter ve dışkıyla atarız bu yüzden bol su içmek yeterli sıvı desteği en önemli detoks kuralıdır..

Bahar temizliği
Detoks programlarının en önemli kısmı;

Yazının Devamı