SAĞLIKLI BESLEN UZUN YAŞA

16 Nisan 2011



Sağlıklı beslenmenin yaşam kalitesi ve süresini olumlu etkilediğini biliyoruz. Tüm dünyada 65 yaş ve üzeri yetişkinlerin sayısı 2000 yılında 420 milyonken, bu sayının 2030’da 973 milyon olması bekleniyor. Bu beklentiyi etkileyen önemli kriterlerden biri de bireylerin beslenme tipi.
Bu konuda yapılan son çalışmalardan biri, ocak ayında yayımlandı. 70-79 yaşları arasında 2 bin 582 yetişkinin 10 yıl süreyle yeme alışkanlılarının takip edildiği bu araştırmanın günlük hayata uygulanabilecek taraflarına bir bakalım.

Yıllar neler söylüyor?
Kişilerin ne sıklıkta hangi yemekleri yediği belirlendikten sonra, araştırmacılar katılımcıları altı farklı diyet şekline göre gruplandırdı. Az yağlı süt ve ürünleri, meyve, tam tahıl, beyaz etle sebzeyi daha fazla tüketip, et, kızartma gibi yüksek kalorili içeceklerden uzak duranlara ‘sağlıklı yemek seçenler’ denildi. Ve bu bireyler diğer gruplarla karşılaştırıldı.
Buna göre, ‘yüksek yağlı ürün tüketenler’in ‘sağlıklı yemek seçenler’ grubundaki kişilere göre ölüm riski yüzde 40 daha yüksek çıktı. Ayrıca fazla tatlı tüketenlerde bu risk, yüzde 37 olarak belirlendi.

Yazının Devamı

YAĞ TÜKETİMİNİN PÜF NOKTALARI

13 Nisan 2011

Araştırmalara göre aşırı yağ alımı; obezite, kalp-damar ve karaciğer hastalıklarıyla kanser riskini artırıyor. Ancak hazır gıda tüketimi, çalışan kadın sayısında artış ve mutfakta geçirilen zamanın azalması gibi faktörler, günlük yağ tüketiminin normalden fazla olmasına zemin hazırlıyor.
Günlük aldığımız kalori dengesi içinde karbonhidrat, protein ve yağ konusunda uygun seçimler yapılması önemli. Aldığımız kalorinin yüzde 50-55 oranında karbonhidrat, yüzde 15-20 oranında protein, yüzde 25-30 oranında yağ olması öneriliyor. Vücudumuzun yağa olan ihtiyacını düşünürken besinlerin içinde bulunan yani görünmeyen yağları unutmamak lazım. Süt, yoğurt, peynir ve et ürünlerinin yapısında doğal olarak bulunan yağ, çoğu zaman günlük ihtiyaca yakın oluyor. O yüzden pişirme yönteminde yağı azaltmak, sağlık açısından önemli.

Küçük katkı büyük fark
Her gün 1 çorba kaşığı kadar eksik yağ tüketirseniz bir ayda 3 bin 500 kalori, yılda 42 bin kalori eksik almış olursunuz. Bu da depo yağlarınızdan 6 kg. kaybetmeniz anlamına gelir. Üstelik bunun sadece zayıflamaya değil genel sağlığa katkısı da düşünüldüğünde küçük bir farkın yarattığı büyük fayda görülmeye değer.

Yeni pişirme tekniği
Ben

Yazının Devamı

YÜKSEK KOLESTEROL MÖNÜSÜ

10 Nisan 2011

Kolesterolü düşürmenin yolu, yağ bakımından fakir bir beslenme tarzı seçmekten geçiyorMerhaba,64 yaşında, 170 cm. boyunda ve 78 kg. ağırlığında bir kadınım. Kolesterol değerlerim yüksek olduğu için ilaçla düşürmek zorundayım. Tansiyonum ve ötiroidim var, ilaç alıyorum. Zayıflamak ve kolesterolümü düşürmek istiyorum. Bana uygun bir diyet listesini hazırlarsanız çok sevinirim. İlginize teşekkür ederim, saygılarımla. S.Ç.

Merhaba S.Ç. Hanım,
Kolesterol düzeyini etkileyen birçok faktör var. Bunlar aile öyküsü, yaş, cinsiyet, beslenme alışkanlıkları, vücut ağırlığı ve şekli, fiziksel aktivite düzeyidir.
Kolesterolü azaltmaya yönelik beslenme programında;

* Etlerin görünür yağlarını ve derilerini ayırın.

Yazının Devamı

BAHAR YORGUNLUĞUNA BESLENME DESTEĞi

9 Nisan 2011

Bir gün güneş cömertçe davranırken ertesi gün soğuk ve yağmurlu hava yüzünü gösteriyor. Bu durum, enerji dengesinin bozulmasına yol açıyor ve birçoğumuz bahar yorgunluğu yaşıyoruz

Genel bitkinlik, güçsüzlük ve enerji noksanlığı, isteksizlik, uykusuzluk, vücutta karıncalanma gibi şikayetleriniz varsa bahar yorgunu olabilirsiniz. Bu yorgunluğun sebepleri düşünülürken mutlaka beslenme de gözden geçirilmeli.

Enerjinizi yükseltmek ve yorgunluğu yenmek için

* B ve C vitaminleri, magnezyum, potasyum bakımından yeterli beslenip beslenilmediği gözden geçirilmeli.
* Meyve, sebze ve lifli beslenmeye ağırlık verilmeli.

Yazının Devamı

DÜŞÜNCE ŞiŞMANLIĞI

6 Nisan 2011

Şişmanlıkla savaşırken iç sesleriniz, yemek yemekten daha büyük düşmanınız hale gelir. Bugünkü yazımızda bu düşüncelerin neler olduğunu öğrenecek, kısır döngüden nasıl çıkabileceğinizle ilgili ipuçları bulacaksınız


Eğer siz de sürekli kilo alıp veren yo-yo grubundaysanız Mezura kliniğimizin uzman psikologu Sevilay Sitrava ile hazırladığımız bu yazıyı kilo vermek konusunda moraliniz bozuldukça birkaç kez okumanızı tavsiye ederim.
Kendimize koyduğumuz başarı baskısına rağmen hedeften caydığımızda ortaya çıkan duygusal beslenmeyle aslında bedenimizi cezalandırıyoruz. Dolapta asılı duran pantolonlarınızı düşünün. Size olmuyorlar. Bu durumda kendinizi çirkin ve değersiz hissediyorsunuz.
Kilo verme amacınız güçlü değil ve bilinçaltınız yeni yeme biçimine hazır değilse kendinizi bu şekilde eleştirmeniz, diyeti bırakmanızla sonuçlanır. Kendinizi avutmak için de büyük ihtimalle hemen buzdolabının önüne gitmek istersiniz.
Cesaretinizi kıran ve pes etmenize sebep olan, kendinize söylediğiniz sözleri tanımlamanız gerekir. Fazla yediğinizde kendinizi hırpalamayın. Kabul edin ki, kendinizi aldatır bir şekilde davrandınız. Belki, hatalarınız için kendinizi henüz

Yazının Devamı

DASH DİYETİNİN TEMEL PRENSİPLERİ

3 Nisan 2011

Bu diyet tarzında yüksek lif, düşük kalori ve uygun porsiyonlarla dengeli bir beslenme amaçlanıyor

Merhaba,50 yaşında 1.55 boyunda 80 kg. ağırlığında tansiyon hastası bir kadınım. Kan, kolesterol ve şeker değerlerim normal seviyelerde. Uzun yıllar tempolu yürüyüş yaptım ama üç yıldır bel fıtığı rahatsızlığımın sol bacağıma ağrı yapması dolayısıyla artık yürüyemiyorum. Doğal olarak çok kilo aldım. Belli bir listeye uymadığım için diyet de yapamıyorum. Bana uygun bir diyet listesi verebilirseniz çok sevinirim. Teşekkürler./S.G

Merhaba S.G. Hanım,
Hipertansiyon oluşumunda beslenme şeklimiz oldukça önemlidir. Bu nedenle dengeli bir beslenme planıyla kan basıncınızı kontrol altına alabiliriz. DASH adı verilen beslenme modeli hipertansiyon tedavisinde kullanılıyor. Aşağıdaki temel prensipleri takip ederek beslenmenizi düzenleyebilirsiniz:

Yazının Devamı

KiLO VERME PSiKOLOJiSi

2 Nisan 2011

Bu kararı vermenin zorluğunu anlıyorum. Kilo vermek ve davranışı değiştirmek her birey için aynı kolaylıkta olmuyor. Üstelik verdiğiniz kiloyu korumak zayıflamaktan daha da güç. Çalışmalar gösteriyor ki, diyet yapanların yüzde 95’i verdikleri kiloları bir sene içerisinde geri alıyor. Toplumda her geçen gün artan obezite sorununa, insanlara yardım etmek ve kendilerini fazlalıklardan kurtarmak için bir çözüm bulunmalı. Yeni yapılan bir çalışma bu konuda bizi doğru yöne götürüyor.
Brown Üniversitesi’ndeki çalışmanın amacı, kilo veren insanların bu süreçte ne kadar başarılı olduklarını görmeye yönelik. Dört bin 500 kişiden fazla insanla bir çalışma grubu oluşturuldu. Her birey en az 13 kilo vermek ve bir sene boyunca bu verdiği kiloları korumak zorundaydı.

Başarı, güçlenmeyi sağlıyor
Kilo vermede başarılı olmak için, bu işi ciddiye almak ve sadece yemek seçimleri için değil hayatta alınan diğer kararlar için de çevreyi kontrol etme becerilerini geliştirmek gerekiyor. Örneğin, kişi iş yerinde yaşadığı stresten dolayı duygusal olarak aşırı yemek yiyor olabilir. Stres yaratan faktörleri keşfetmek ve bu durumu değiştirmek için kendinizi güçlendirmenizda fayda var. Daha

Yazının Devamı

YAŞAM BiÇiMi-KALP KRiZi DENKLEMi

30 Mart 2011

Kalp krizi riskinde küçücük bir artış bile, tüm nüfusa yayıldığında çok sayıda ölümle sonuçlanabiliyor. Birçok insanın hava kirliliğine maruz kalması, sıkışık trafikte stres yaşamak ve beklemek, kalp krizini tetikleyen potansiyel faktörlerin başında geliyor. Bu durum özellikle de sisli havalarda kendisini farklı bir şekilde gösteriyor. Yapılan araştırmalar, yoldaki sisten dolayı kalp krizi olaylarının yüzde 7.4 arttığını belirtiyor.
Avrupalı araştırmacılara göre, kahve bu krizlerin tetiklenmesinin yüzde 5’iyle ilişkili, diğer yüzde 5’i alkolle ilişkiliyken, ağır bir yemek yemenin riski yüzde 2.7 oranında artırdığı tahmin ediliyor. Ayrıca seksin de yüzde 2.2 oranında kalp kriziyle ilişkili olduğu öngörülüyor.

Küçük riskler büyük sonuçlar
Araştırmacılar, yukarıdaki faktörlerin tek bir insan için kalp krizi riskinin oldukça küçük olduğunu belirtiyor. Ancak, tüm nüfusa yayıldığında, epey insan bundan etkileniyor. Örneğin, hava kirliliği kalp krizini tetikleyen çok küçük bir etken, ancak birçok insan sise maruz kaldığından dolayı, alkol ve kokain gibi tetikleyici faktörlerden daha fazla kalp krizine sebep oluyor. Benzer konularda 36 farklı araştırmayı

Yazının Devamı