BAHAR YORGUNLUĞU KAPIDA

27 Mart 2011

Merhaba,
47 yaşında, 1.78 boyunda ve 75 kiloyum. Baharın gelmesiyle kışın aldığım 4-5 kiloyu vermek istiyorum. Meyve yemeyi çok seviyorum, sanırım porsiyonlarım biraz fazla kaçıyor. Haftada 2-3 gün sabahları sahilde yürümeye karar verdim. Bir de dönemsel halsizlik yaşıyorum. Sizden hem daha enerjik olabileceğim hem de kilo vereceğim bir program rica ediyorum.
Teşekkürler. F. Y./ İstanbul

Merhaba F.Y. Hanım,
Bahar yorgunluğunun nedeni, insan metabolizmasında gerçekleşen bazı değişikliklerden kaynaklanabilir. Ancak bu yorgunluğun sebepleri düşünülürken mutlaka beslenme de gözden geçirilmeli:
* Sabahları yataktan kalkmadan önce yapacağınız bazı gevşeme egzersizleri ve sonrasında alacağınız ılık duş, sizi güne hazırlayabilir.

Yazının Devamı

TATLI YiYELiM TATLI KONUŞALIM

26 Mart 2011

Şişmanlığın sebebi olarak gösterilen üç beyazın içinde en fazla suçlunan, şeker. Buna rağmen şekerli yiyecekleri ve tatlıyı hayatımızdan çıkarmayı başaramıyoruz. Asıl sorun da bu, acaba şekerden tamamen kurtulmak istiyor muyuz?

Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” veya “Ağza bir parmak bal çalmak” gibi cümleler, günlük hayatımızda bolca kullanılan deyimler. Bir o kadar da beslenmemize ve sofralarımıza giren şekerli gıdalar, alınan kiloların ilk sorumluları olarak görülüyor.
Ben; aileme, dostlarıma ve danışanlarıma tatlı yasağı önermiyorum. “Ölçülü beslenin, sağlıklı yaşayın” sloganıyla şeker dahil her türlü besinin yaşam dengesini kurmak için tüketilmesi gerektiğini savunuyorum. Birkaç gün önce bu konuyla ilgili bir makale okudum. Bu makalede Amerika’daki birçok farklı uzmanın yorumlarına geniş yer verilmiş ve ortak görüş çerçevesinde tatlı dahil her şeyin yenilmesi, hiçbir şeyin diyetten tamamen çıkarılmaması öneriliyor.

Stevya bitkisi
Kilo vermek için en iyi yol, diyetteki tüm besinlere bütün olarak odaklanmak. Eğer hayatınızda şeker miktarını azaltmak istiyor ve tatlandırıcı konusunda da tereddüt yaşıyorsanız önerim tariflerinizde her ikisini beraber kullanmanız. Bunun için

Yazının Devamı

ELMA YA DA ARMUT FARK ETMEZ

23 Mart 2011

Vücuttaki yağ miktarının artmasıyla organlar zarar görmeye başlıyor. Özellikle bu yağlanma, obezite sınırına dayandıysa yaşam kalitesi düşüyor ve ömür kısalmaya başlıyor
Genel olarak bu yağların biriktiği bölgeye göre şişman- lığı, elma ya da armut tipi olarak tanımlıyoruz. Birçok çalışmaya göre, elma tip kilolar yani karın bölgesi yağları, armut tipi yani kalça bölgesi yağlarına göre daha riskli.
Bu konudaki son araştırmalar, vücutta aşırı yağ birikiminin yeri neresi olursa olsun kalp krizi ve felç geçirme riskinin yüksek olduğunu gösteriyor. Obezite ve kalp hastalıkları arasındaki ilişkiyi kanıtlamak için standart yağ ölçümlerinin (Boy/kilo indeksi, bel çevresi ve belle kalça oranı) yanı sıra kolesterol ve kan basıncı testleri de yapılmalı.

Genel değerlendirme
17 ülkeden 200 araştırmacının katıldığı, global bir takım tarafından geliştirilen başka bir çalışmada daha önceden yapılmış araştırmalar incelendi. Kalp krizinin çeşitli risk faktörlerini keşfetmek için araştırma- cılar, 17 ülkeden 222 bin kadın ve erkeğin katıldığı 58 çalışmayı inceledi. Katılımcıların hiçbirinde kalp hastalıkları geçmişi yoktu. BKI, bel çevresi, belle kalça oranı, yaş, cinsiyet, sigara, kan

Yazının Devamı

SAĞLIKLI KiLO ALMA YOLLARI

20 Mart 2011

Programın kontrollü ağırlık çalışması içeren egzersizle desteklenmesi, alınan kilonun sağlıklı olmasını sağlar


Merhaba, 24 yaşında, 55 kilo ağrılığında bir erkeğim. Ne yaptıysam kilo alamıyorum. Bu durum sosyal yaşantımı etkiliyor ve beni mutsuz ediyor. Yardımcı olursanız sevinirim. M.K.
Merhaba, çok zayıf olmak az besin tüketimine bağlıysa veya çok yenilmesine rağmen kilo alınamıyorsa farklı sorunların habercisi olabilir. Öncelikle sağlık kontrolü için endokrinoloji ve metabolizma uzmanına başvurulmalı. Kilo alma programının metabolik olarak herhangi bir engeli olup olmadığı öğrenilmelidir. Sabır ve disiplin çok önemlidir. Kilo almayı gerçekten isteyen kişi, kendisine telkinde bulunmalı ve eski beslenme şeklinde fark yaratmadığı sürece başarılı olamayacağını kabul etmelidir. Bu konuda başarılı olabilecek en önemli anahtar kişinin kendisidir.

Yazının Devamı

DUYGUSAL AÇLIK

19 Mart 2011

Üzüldüğü zaman iştahı azalan veya tamamen yemeden içmeden kesilen insanlar var. Aynı zamanda bunun tam tersini yaşayanlar da. İştahın artması ve kontrolsüz yemek, çok daha fazla karşılaşılan bir durum
Yemek yerken çoğu zaman açlık duygusundan bağımsız olarak hareket ederiz. Hatta yediğimiz yemeği görmez, sadece lokmaları ağzımıza atarız. O anda birçok başka şey düşünürüz. Bazen aklımızdan geçen fikirler yemek yememizi tetikler bazen de tam tersi iştahımızı kapatabilir.

Bilimsel çalışmalar ne diyor?
Yapılan birçok çalışmaya göre, duygusal durumlar ve haller, yediğimiz yemekleri etkileyebiliyor. Bir çalışmada araştırmacılar, kilosu normalin altında olan bireylerle aşırı kiloluların duygusal durumlarıyla yemek ilişkilerini karşılaştırdı. Çıkan sonuç: Kilosu az olan bireyler olumsuz durumla karşılaştıklarında az yiyor. Ancak aşırı kilolular daha fazla yemek yiyor. Benzer çalışma kadın ve erkek üzerinde yani cinsiyetin bu durumu etkileyip etkilememesi durumuna göre incelendiğinde, yemek yeme davranışında cinsiyetin etkisinin çok küçük olduğu gözlendi.
Başka bir çalışmadaysa üç farklı grup incelendi: Aşırı kilolu grup, normal kiloda olanlar ve normalin altındakiler.

Yazının Devamı

NiŞASTA BAZLI ŞEKERLER

16 Mart 2011

Şekerli gıdalarla ilgili endişesini dile getirmek için birçok okurumuz e-posta gönderiyor. Fruktozdan neredeyse zehirmiş gibi korkuluyor. Gelen e-postalara cevap olarak fruktoz hakkında genel bir açıklama yapmak istedim

Yüksek fruktozlu mısır şurubu, sağlık ve beslenme sektöründe son zamanların en çok konuşulan konulardan biri haline geldi.
Bu konuda Sağlık ve Tarım Bakanlıkları, tatmin edici bir açıklama yapmış değil, tüketicinin kafası son derece karışık.

Fruktoz nedir?
Fruktoz, meyvelerde ve balda bulunan bir karbonhidrattır. Bu grup, basit ve kompleks karbonhidratlar olarak ikiye ayrılır. Çay şekeri (sakaroz) ve meyve şekeri (fruktoz) basit karbonhidrattır. Oysa mısır gibi nişasta içerenler kompleks karbonhidratları oluşturur. Bu gruptakiler, ağızda şekerli tat oluşturmaz daha çok lif içerir. Mısırdan elde edilen fruktoz, çay şekerine göre oldukça tatlıdır. Çok küçük miktarda kullanıldığında bile yeterlidir. Bu yüzden daha ucuz ürün elde etme avantajı vardır, fruktoz kolay çözünür, yumuşaktır ve kullanıldığı üründe daha uzun süre raf ömrü sağlar. Bu özellikleriyle besin sanayinin ilgisini çekiyor.
Fruktoz için her gıda maddesinde olduğu gibi günlük alım miktarı

Yazının Devamı

ÇiKOLATASEVER MÖNÜSÜ

13 Mart 2011

Süt veya fındıkla tüketeceğiniz bitter çikolata, kan şekerinizi dengeler

Merhaba, hemen hemen her gün bitter çikolata tüketiyorum. Genelde yüzde 70 kakaolu oluyor. Çikolata-dan vazgeçemiyorum, sütlü yemiyorum ama bitter favorim. Boyum 1.69 cm., kilom 58-60 arasında. 3-4 kilo vermek istiyorum. Çalışmıyorum, bu nedenle yoğun bir tempom yok. Bitter çikolatalı bir diyet öneriniz var mı? Çok teşekkür ederim. F.B.O.Merhaba F.B.O. hanım,
Çikolata sevenlerin büyük sorunu, yemeye başlayınca kendilerini tutamayıp tüm paketi bitirmek oluyor. 80-100 gr.’lık büyük paketler yaklaşık 600-700 kalori ve yüzde 45-50 oranında yağ içeriyor. Bu nedenle çikolata seviyor ve kilo almak istemiyorsanız miktara dikkate etmeniz gerekiyor. Eğer her gün yemeği tercih ediyorsanız 20 gr. bitter çikolata tüketilebilir, bu da bir paketin 1/5’i oluyor. Çikolatayı yanında süt veya fındıkla yemek isterseniz kan şekerinizi dengeleyerek daha sonra yeniden tatlı yeme isteğine engel olabilirsiniz.

Yazının Devamı

BAL TÜKETiMiNi ARTIRIN

12 Mart 2011

İçeriğindeki antoksidan maddelerle doğal bir şifa kaynağı olan bal, mide spazmlarından cilt yanıklarına pek çok sağlık sorununa çare oluyor

Ben kar ve soğuk hava çocuğu değilim, bunu birçok kez söylemişimdir. Geçtiğimiz hafta annem ziyaretime geldi. Bu soğuklarda ne kadar yoğun çalıştığımı görünce, çocukluğumdaki gibi her akşam bana ballı tarçınlı süt hazırlamaya başladı. Balı çok severim ama tadı, anne elinden bir başka oluyor.

Enerji kaynağıBalın faydaları yüzyıllardır biliniyor ve mutfakta önemli yeri var. Bal; vitamin, mineral, aminoasit ve enzimler gibi pek çok yaşamsal faktörü içeriyor. Temel karbonhidrat kaynağı bal; yüzde 17.1 su, yüzde 82.4 karbonhidrat ve yüzde 0.5 protein, aminoasit, vitaminle mineral içeriyor.
Memphis Üniversitesi Egzersiz ve Spor Beslenme Laboratuvarı; sindirim için balın en efektif karbonhidrat olduğunu tespit etti. Bal ayrıca niasin, riboflavin ve pantothenik asit gibi vitaminleri, kalsiyum, bakır, demir, magnezyum, manganez, fosfor, potasyum, çinko gibi mineralleri de içeriyor. Bu durum, diğer besinlerin vücutta daha kolay sindirilip, daha iyi emilmelerini sağlıyor. Böylece özellikle hastalık durumunda bal tüketimi, vücudun çabuk

Yazının Devamı