DASH DİYETİNİN TEMEL PRENSİPLERİ

3 Nisan 2011

Bu diyet tarzında yüksek lif, düşük kalori ve uygun porsiyonlarla dengeli bir beslenme amaçlanıyor

Merhaba,50 yaşında 1.55 boyunda 80 kg. ağırlığında tansiyon hastası bir kadınım. Kan, kolesterol ve şeker değerlerim normal seviyelerde. Uzun yıllar tempolu yürüyüş yaptım ama üç yıldır bel fıtığı rahatsızlığımın sol bacağıma ağrı yapması dolayısıyla artık yürüyemiyorum. Doğal olarak çok kilo aldım. Belli bir listeye uymadığım için diyet de yapamıyorum. Bana uygun bir diyet listesi verebilirseniz çok sevinirim. Teşekkürler./S.G

Merhaba S.G. Hanım,
Hipertansiyon oluşumunda beslenme şeklimiz oldukça önemlidir. Bu nedenle dengeli bir beslenme planıyla kan basıncınızı kontrol altına alabiliriz. DASH adı verilen beslenme modeli hipertansiyon tedavisinde kullanılıyor. Aşağıdaki temel prensipleri takip ederek beslenmenizi düzenleyebilirsiniz:

Yazının Devamı

KiLO VERME PSiKOLOJiSi

2 Nisan 2011

Bu kararı vermenin zorluğunu anlıyorum. Kilo vermek ve davranışı değiştirmek her birey için aynı kolaylıkta olmuyor. Üstelik verdiğiniz kiloyu korumak zayıflamaktan daha da güç. Çalışmalar gösteriyor ki, diyet yapanların yüzde 95’i verdikleri kiloları bir sene içerisinde geri alıyor. Toplumda her geçen gün artan obezite sorununa, insanlara yardım etmek ve kendilerini fazlalıklardan kurtarmak için bir çözüm bulunmalı. Yeni yapılan bir çalışma bu konuda bizi doğru yöne götürüyor.
Brown Üniversitesi’ndeki çalışmanın amacı, kilo veren insanların bu süreçte ne kadar başarılı olduklarını görmeye yönelik. Dört bin 500 kişiden fazla insanla bir çalışma grubu oluşturuldu. Her birey en az 13 kilo vermek ve bir sene boyunca bu verdiği kiloları korumak zorundaydı.

Başarı, güçlenmeyi sağlıyor
Kilo vermede başarılı olmak için, bu işi ciddiye almak ve sadece yemek seçimleri için değil hayatta alınan diğer kararlar için de çevreyi kontrol etme becerilerini geliştirmek gerekiyor. Örneğin, kişi iş yerinde yaşadığı stresten dolayı duygusal olarak aşırı yemek yiyor olabilir. Stres yaratan faktörleri keşfetmek ve bu durumu değiştirmek için kendinizi güçlendirmenizda fayda var. Daha

Yazının Devamı

YAŞAM BiÇiMi-KALP KRiZi DENKLEMi

30 Mart 2011

Kalp krizi riskinde küçücük bir artış bile, tüm nüfusa yayıldığında çok sayıda ölümle sonuçlanabiliyor. Birçok insanın hava kirliliğine maruz kalması, sıkışık trafikte stres yaşamak ve beklemek, kalp krizini tetikleyen potansiyel faktörlerin başında geliyor. Bu durum özellikle de sisli havalarda kendisini farklı bir şekilde gösteriyor. Yapılan araştırmalar, yoldaki sisten dolayı kalp krizi olaylarının yüzde 7.4 arttığını belirtiyor.
Avrupalı araştırmacılara göre, kahve bu krizlerin tetiklenmesinin yüzde 5’iyle ilişkili, diğer yüzde 5’i alkolle ilişkiliyken, ağır bir yemek yemenin riski yüzde 2.7 oranında artırdığı tahmin ediliyor. Ayrıca seksin de yüzde 2.2 oranında kalp kriziyle ilişkili olduğu öngörülüyor.

Küçük riskler büyük sonuçlar
Araştırmacılar, yukarıdaki faktörlerin tek bir insan için kalp krizi riskinin oldukça küçük olduğunu belirtiyor. Ancak, tüm nüfusa yayıldığında, epey insan bundan etkileniyor. Örneğin, hava kirliliği kalp krizini tetikleyen çok küçük bir etken, ancak birçok insan sise maruz kaldığından dolayı, alkol ve kokain gibi tetikleyici faktörlerden daha fazla kalp krizine sebep oluyor. Benzer konularda 36 farklı araştırmayı

Yazının Devamı

BAHAR YORGUNLUĞU KAPIDA

27 Mart 2011

Merhaba,
47 yaşında, 1.78 boyunda ve 75 kiloyum. Baharın gelmesiyle kışın aldığım 4-5 kiloyu vermek istiyorum. Meyve yemeyi çok seviyorum, sanırım porsiyonlarım biraz fazla kaçıyor. Haftada 2-3 gün sabahları sahilde yürümeye karar verdim. Bir de dönemsel halsizlik yaşıyorum. Sizden hem daha enerjik olabileceğim hem de kilo vereceğim bir program rica ediyorum.
Teşekkürler. F. Y./ İstanbul

Merhaba F.Y. Hanım,
Bahar yorgunluğunun nedeni, insan metabolizmasında gerçekleşen bazı değişikliklerden kaynaklanabilir. Ancak bu yorgunluğun sebepleri düşünülürken mutlaka beslenme de gözden geçirilmeli:
* Sabahları yataktan kalkmadan önce yapacağınız bazı gevşeme egzersizleri ve sonrasında alacağınız ılık duş, sizi güne hazırlayabilir.

Yazının Devamı

TATLI YiYELiM TATLI KONUŞALIM

26 Mart 2011

Şişmanlığın sebebi olarak gösterilen üç beyazın içinde en fazla suçlunan, şeker. Buna rağmen şekerli yiyecekleri ve tatlıyı hayatımızdan çıkarmayı başaramıyoruz. Asıl sorun da bu, acaba şekerden tamamen kurtulmak istiyor muyuz?

Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” veya “Ağza bir parmak bal çalmak” gibi cümleler, günlük hayatımızda bolca kullanılan deyimler. Bir o kadar da beslenmemize ve sofralarımıza giren şekerli gıdalar, alınan kiloların ilk sorumluları olarak görülüyor.
Ben; aileme, dostlarıma ve danışanlarıma tatlı yasağı önermiyorum. “Ölçülü beslenin, sağlıklı yaşayın” sloganıyla şeker dahil her türlü besinin yaşam dengesini kurmak için tüketilmesi gerektiğini savunuyorum. Birkaç gün önce bu konuyla ilgili bir makale okudum. Bu makalede Amerika’daki birçok farklı uzmanın yorumlarına geniş yer verilmiş ve ortak görüş çerçevesinde tatlı dahil her şeyin yenilmesi, hiçbir şeyin diyetten tamamen çıkarılmaması öneriliyor.

Stevya bitkisi
Kilo vermek için en iyi yol, diyetteki tüm besinlere bütün olarak odaklanmak. Eğer hayatınızda şeker miktarını azaltmak istiyor ve tatlandırıcı konusunda da tereddüt yaşıyorsanız önerim tariflerinizde her ikisini beraber kullanmanız. Bunun için

Yazının Devamı

ELMA YA DA ARMUT FARK ETMEZ

23 Mart 2011

Vücuttaki yağ miktarının artmasıyla organlar zarar görmeye başlıyor. Özellikle bu yağlanma, obezite sınırına dayandıysa yaşam kalitesi düşüyor ve ömür kısalmaya başlıyor
Genel olarak bu yağların biriktiği bölgeye göre şişman- lığı, elma ya da armut tipi olarak tanımlıyoruz. Birçok çalışmaya göre, elma tip kilolar yani karın bölgesi yağları, armut tipi yani kalça bölgesi yağlarına göre daha riskli.
Bu konudaki son araştırmalar, vücutta aşırı yağ birikiminin yeri neresi olursa olsun kalp krizi ve felç geçirme riskinin yüksek olduğunu gösteriyor. Obezite ve kalp hastalıkları arasındaki ilişkiyi kanıtlamak için standart yağ ölçümlerinin (Boy/kilo indeksi, bel çevresi ve belle kalça oranı) yanı sıra kolesterol ve kan basıncı testleri de yapılmalı.

Genel değerlendirme
17 ülkeden 200 araştırmacının katıldığı, global bir takım tarafından geliştirilen başka bir çalışmada daha önceden yapılmış araştırmalar incelendi. Kalp krizinin çeşitli risk faktörlerini keşfetmek için araştırma- cılar, 17 ülkeden 222 bin kadın ve erkeğin katıldığı 58 çalışmayı inceledi. Katılımcıların hiçbirinde kalp hastalıkları geçmişi yoktu. BKI, bel çevresi, belle kalça oranı, yaş, cinsiyet, sigara, kan

Yazının Devamı

SAĞLIKLI KiLO ALMA YOLLARI

20 Mart 2011

Programın kontrollü ağırlık çalışması içeren egzersizle desteklenmesi, alınan kilonun sağlıklı olmasını sağlar


Merhaba, 24 yaşında, 55 kilo ağrılığında bir erkeğim. Ne yaptıysam kilo alamıyorum. Bu durum sosyal yaşantımı etkiliyor ve beni mutsuz ediyor. Yardımcı olursanız sevinirim. M.K.
Merhaba, çok zayıf olmak az besin tüketimine bağlıysa veya çok yenilmesine rağmen kilo alınamıyorsa farklı sorunların habercisi olabilir. Öncelikle sağlık kontrolü için endokrinoloji ve metabolizma uzmanına başvurulmalı. Kilo alma programının metabolik olarak herhangi bir engeli olup olmadığı öğrenilmelidir. Sabır ve disiplin çok önemlidir. Kilo almayı gerçekten isteyen kişi, kendisine telkinde bulunmalı ve eski beslenme şeklinde fark yaratmadığı sürece başarılı olamayacağını kabul etmelidir. Bu konuda başarılı olabilecek en önemli anahtar kişinin kendisidir.

Yazının Devamı

DUYGUSAL AÇLIK

19 Mart 2011

Üzüldüğü zaman iştahı azalan veya tamamen yemeden içmeden kesilen insanlar var. Aynı zamanda bunun tam tersini yaşayanlar da. İştahın artması ve kontrolsüz yemek, çok daha fazla karşılaşılan bir durum
Yemek yerken çoğu zaman açlık duygusundan bağımsız olarak hareket ederiz. Hatta yediğimiz yemeği görmez, sadece lokmaları ağzımıza atarız. O anda birçok başka şey düşünürüz. Bazen aklımızdan geçen fikirler yemek yememizi tetikler bazen de tam tersi iştahımızı kapatabilir.

Bilimsel çalışmalar ne diyor?
Yapılan birçok çalışmaya göre, duygusal durumlar ve haller, yediğimiz yemekleri etkileyebiliyor. Bir çalışmada araştırmacılar, kilosu normalin altında olan bireylerle aşırı kiloluların duygusal durumlarıyla yemek ilişkilerini karşılaştırdı. Çıkan sonuç: Kilosu az olan bireyler olumsuz durumla karşılaştıklarında az yiyor. Ancak aşırı kilolular daha fazla yemek yiyor. Benzer çalışma kadın ve erkek üzerinde yani cinsiyetin bu durumu etkileyip etkilememesi durumuna göre incelendiğinde, yemek yeme davranışında cinsiyetin etkisinin çok küçük olduğu gözlendi.
Başka bir çalışmadaysa üç farklı grup incelendi: Aşırı kilolu grup, normal kiloda olanlar ve normalin altındakiler.

Yazının Devamı