Can boğazdan gelir, diyet sonradan

27 Nisan 2009

Mayısta çıkacak yeni kitabımın ismi için birçok kişiyle konuştum. Bulduğumuz isimlerden biri “Can boğazdan gelir diyet sonradan”dı. “Can boğazdan gelir” sözünün yeni halini sizinle paylaşmak istiyorum 


Bir süredir yeni kitabımın hazırlıkları için çalışıyorum. Kolay anlaşılır olması, sürükleyici okunması, merak edilenlere cevap vermesi, bilimselliği kanıtlanmış, ama günlük hayata uygun pratik önerilerden oluşması, anlatmak istediğimi tam olarak ifade edebilmek gibi birçok ayrıntıyı bir araya toplamak pek kolay olmuyor. 

Yazı yazmaya alışığım
Ama benim için yazı yazmanın keyfi başka, çünkü bilgisayarın başına oturduğumda kelimeler beynimden parmaklarıma hızla dökülüyor ve mutlu oluyorum. Okul yıllarında kendi aramızda gülerdik yaza yaza katip olacağız  diye. Çünkü diyetisyenlik mesleğinde dinlemek, konuşmak ve konuştuklarınızı da yazarak bireye vermek gerekiyor. Üçünü de aynı dikkat ve titizlikle yapmanız lazım.

Yazının Devamı

Küçük dev meyve: Badem

24 Nisan 2009

Fındık, ceviz ve badem benim beslenme planlarımın vazgeçilmez besinleri arasındadır. Ben her üçünü de yemeye gayret ediyorum ama içlerinde damak tadıma en uygun olanı badem. Yağlı tohumlar ailesinden olan fındık, badem ve cevizin küçük olmalarına rağmen enerji ve besin öğesi değerleri oldukça iyi. Her üçü de kolay taşınabilir olması, uzun süre bozulmadan saklanabilmesi sayesinde, pratik ve iyi bir ara öğün seçeneği oluyor. Kuru meyve ile birlikte daha dengeli bir ara öğün seçeneği olarak tercih edebilirsiniz. Bugün size bademle ilgili detaylı bilgi vermek istiyorum.
Badem karbonhidrat, protein, doymamış yağ, lif, fosfor, kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum, çinko, A, B, C ve E vitamini içerir.
3 kuru kayısı ve 10 badem, 15 kuru yaban mersini ve 10 badem,   1 elma ve 10 badem, 5 kuru erik ve 10 badem, hem keyifli hem de açlığınızı bastıracak sizi tok tutacak seçimlerdir.

Sağlık için faydaları
* Yapılan çalışmalar badem tüketiminin koroner kalp hastalıkları riskini azalttığını gösteriyor.
*

Yazının Devamı

Yaşam süresi ve kalitesi beslenmeden etkileniyor

22 Nisan 2009

Beslenme tipinin hemen hemen tüm hastalıklar için pozitif ya da negatif etkisi vardır. Beslenmede dengesizlik ve hatalı diyet uygulamaları birçok hastalığın oluşumunu tetikler

Kronik hastalıklar genelde ileri yaşlarda görülen sağlık sorunlarıdır, özellikle,  kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, osteoporoz ve kanser bu grup sağlık sorunlarının en önemlileridir. Beslenme biçimindeki dengesizlik ve hatalı diyet uygulamaları, bu hastalıkların oluşumunda etkilidir. Aşağıdaki tabloda göreceğiniz gibi beslenme tipi neredeyse tüm hastalıklar için pozitif veya negatif etkili olarak yer almaktadır.
Yaşam süresi ve kalitesini düşüren hastalık ve yaşamsal risk faktörleri şunlar:



Yazının Devamı

Hızlı kilo verdiren diyetler sonra kilo aldırıyor

20 Nisan 2009

Haftada 3 kg zayıflamak,  ayda 8-10 kg hedeflemek sağlığınızı bozar ve  yaşam kalitenizi düşürür. Çok düşük kalorili diyetler veya protein ağırlıklı, karbonhidratı olmayan listeler vücutta kas ve su kaybı yaratır 


Eğer kış aylarında aldığınız kilolar yüzünden telaş içindeyseniz, lütfen önce durun ve düşünün. Size zarar verecek program ve ürünlerden uzak durmanız için paniklemeyip sağlıklı düşünmek zorundasınız. Ufak bir hata, metabolizmanızda kalıcı bir hasar, ömür boyu kilo problemi yaşamanıza sebep olabilir.
1 kg yağ yakabilmeniz için 7000 kalori açık gerekir. Bunun için de egzersizle 7000 kalori yakmak veya her gün 1000 kalori eksik yiyerek 7 günde 7000 kalori eksiltmek en doğru yoldur. Haftada 3 kg zayıflamak ayda 8 - 10 kg hedeflemek; sağlığınızı, kaslarınızı, organlarınızı ve yaşam kalitenizi zayıflatır, sakın bunu yapmayın.
Çok düşük kalorili diyetler veya protein ağırlıklı ve karbonhidratı olmayan listeler kas ve su kaybı yaratır. Kasın azalması metabolizmanın yavaşlaması demektir. Daha

Yazının Devamı

Evden uzakta kilo alınıyor

15 Nisan 2009

Evden ayrılmanın verdiği boşluk hissi, arkadaşlarla geçirilen zamanlar, hazır yemek tüketmek nedeniyle, üniversitenin ilk yıllarında gençler genelde şişmanlıyor


Üniversiteye başlamak için 1990 Eylül’de Ankara’ya gittiğimde 49 kiloydum, 29 Ekim tatili için ailemin yanına döndüğümde 56 -57 kg idim. Daha önce hiç kilo almamıştım, tam tersi evde sürekli kilo almaya doğru teşvik vardı. Çünkü zayıf bir çocukluk geçirmiştim (Sakın hâlâ her şeyi yediğim halde zayıf biriyim sanmayın, yediklerime dikkat ediyor ve egzersiz yapıyorum).
Bizim ailede zayıf birey çoğunluktadır, hatta kız kardeşim ve erkek kardeşim uzun süre kilo almak için bana beslenme programı yazdırdı. Annem hiçbir zaman kilolu olmadı ve benim de o yıla kadar hiç kilo problemim yoktu, hatta eve döndüğümde tüm aile sevindi.
Tabii o zaman mesleki dersler başlamamış, yeni bir şehir, ev yerine yurt düzeni, yeni arkadaşlar, farklı yiyecekler, gece geç saatte yenilen yemekler derken ben ne olduğunu anlayamamıştım. Aynı odada

Yazının Devamı

Fazla çay kansızlık yapar mı?

13 Nisan 2009

Bu soru sıkça şu soru sorulur: “Çay içenlerde demir eksikliği olur mu?” Aslında demir eksikliğini sadece çay kaynaklı düşünmek yanlış olur. Bugün hem bu konuda hem de çayın diğer faydalarıyla ilgili bazı araştırma sonuçlarına değineceğiz. Kısa süre önce iki araştırmacı ve ekipleri çayla ilgili yapılmış araştır-maları taradılar. Çayın farklı gruplar üzerindeki etkilerini incelediler.
Buna göre çay tüketiminin demir yetersizliği yaptığına ilişkin tutarlı bir veri yok. Yani dengeli beslenen sağlıklı bir bireyin sadece çay içerek demir yetersizliği etkisi görmesine pek ihtimal verilmiyor. Ancak demir yetmezliği sınırına yakın bireylerde olumsuz bir etki görülebileceği izlenimine varılıyor. Bu yüzden demir durumu iyi olmayan ya da demir yetmezliği riski olan kişilerin (hamile-ler, genç kızlar, 75 yaşındaki kadınlar ve anemik bireyler) hekimlerine ya da beslenme uzmanlarına danışarak çay tüketim miktarını ayarlamaları tavsiye ediliyor. 
Yemekten 1 saat sonra için
Çayın içerisinde doğal

Yazının Devamı

Demleme çayla poşet çay arasında ne fark var?

10 Nisan 2009

Bir önceki yazımda çayın ülkemize geliş yolculuğu, çay bitkisi hakkında kısa bilgiler, yeşil çay, siyah çay arasındaki fark ve çayın genel sağlığa etkisinden bahsetmiştim. Danışanlarım ve dostlarım bana sıkça poşet çayla ilgili sorular soruyor. Bugün biraz onlara değineceğim.
Poşet çayların günlük hayatımızın temposu içinde iyi bir yeri oldu, çünkü pratik. Poşet çay, toz çayın daha küçük parçacıklar haline gelmesiyle oluşuyor. Bu da çayın daha hızlı demlenmesini sağlıyor, küçük olan parçacıklar daha çok yüzeye temas ettiği için bir anda demleniyor, iki dakika içerisinde gayet güzel renk alabileceğimiz bir çay ortaya çıkıyor.
Poşet çayların içindeki çay ne kadar kaliteli ise demini ve rengini suya o kadar hızlı verir. Poşet çayın ağaç liflerinden oluşan delikli yapısı sayesinde demlenme hemen kendini gösterir. Poşet çayın demleme süresi yaklaşık iki dakikadır. Eğer koyu çay seviyorsanız, çay

Yazının Devamı

Çay hakkında her şey

8 Nisan 2009

Çayın faydaları saymakla bitmiyor, buna rağmen hakkında soru işaretleri ve korkular da var.  Çay hakkında söyleyecek çok şey var, tek güne sığdırmak mümkün  değil. Bu nedenle   çayın hikâyesini size üç günde anlatacağım 

Çay 5 bin yıldır insanlığa sağlık ve keyif sunan içecek, sabah kahvaltılarımızın ve öğleden sonra keyiflerinin vazgeçilmezi. Çay hanımların “çay saati” buluşmalarının sebebi, simidin en iyi arkadaşı. Pazar kahvaltılarının ise baş tacı.
Ben çok iyi bir çay içicisiyim. Her gün  7-8 bardak siyah çay, 2-3 bardak yeşil çay mutlaka içerim. Akşam yemeğinden sonra da rezene içmek sindirim sistemime çok iyi geliyor. Çay, hakkında söyleyecek çok şey var çayın faydaları saymakla bitmiyor. Buna rağmen endişeler ve korkular da var.
Bunları bir tek güne sığdırmam mümkün olmayacağı için size çay hikâyesini üç gün boyunca anlatmaya  karar verdim. Her gün içtiğiniz

Yazının Devamı