Beslenmenizden yağı tamamen çıkarmak doğru olmaz. Çünkü yağların vücudumuzda çok önemli görevleri vardır. Yağı çok sınırlandırılmış diyet uygulamak birçok probleme sebep olabilir
Şişmanlık, vücuttaki yağ miktarının normalin üzerine çıkmasıdır. Şişmanlık tedavisindeki amaç da vücuttaki yağ miktarını azaltmaktır. Ancak yağ yemeden tüm yağlarınızı yakabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Hemen bu fikirden uzaklaşın. Yağ yakabilmek için yağa ihtiyacınız var. Yağ yakımında mucizevi etki arıyorsanız, bunun için efsanevi formüllerin peşindeyseniz hemen bırakın. Yağ yakmak için üç basit kural var:
- İyi bir kas kütlesi (yani egzersiz)
- Dengeli bir diyet (yani içinde yağ, protein ve dengeli karbonhidrat olan)
- Öğün sıklığı (Üç saatten fazla aç kalmayacağınız ufak öğünler yani 5-6 öğün)
Çocuklarda 7 ila 12 aylık dönemde katı besin tüketimi daha fazla önem kazanır. Çocuklar ve yaşlılar için her 1000 kaloride 14 gram lif tüketimi öneriliyor
Anne sütüyle beslenen 0 - 6 ay arasındaki bebeklerde lif için “yeterli tüketim” (YT - en düşük koroner kalp hastalığı riskine ulaşmak için alınması gereken lif ) miktarı yoktur. Çünkü anne sütü tek başına yeterlidir ve besinsel lif içermez.
7 ila 12 aylık dönemde ise katı besin tüketimi daha fazla önem kazanır ve dolayısıyla besinsel lif tüketimi kendiliğinden artar. Ancak bu yaş grubundaki besinsel lif tüketimine dair herhangi bir veri ve yeterli tüketim belirlemek için hiçbir neden yoktur.
Bu yüzden 0 - 1 yaş bebek için böyle bir endişe taşımanıza da gerek yok.
Güvenli gıda, besleyici değerini kaybetmemiş, fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan her türlü bozulma ve bulaşmaya yol açan etkenden arındırılarak tüketime uygun hale getirilmiş, temiz, bozulmamış besinlerdir. Gıda güvenliğini sağlamak için;
- Kişisel hijyen
- Besin hijyeni
- Yiyecek içecekle ilgili alanlar ve araç-gereç hijyeni ile ilgili kurallara mutlaka uyulmalıdır.
El yıkamanın önemi
Ailenizde kanser riski varsa sofranızdan brokoli ve domatesi eksik etmeyin
Lahana ailesinin bir üyesi ve karnabaharla yakından akraba olan brokoli önemli anti kanser etkisi olan sulforafan ve indol fitobesinlerini içeriyor. Brokoli ve domates ayrı ayrı kansere karşı etkinliği tanınmış iki sebze ancak ikisinin günlük diyette beraber tüketimi prostat kanserine karşı daha da etkin. Brokoli ve domatesi beraber tüketmeye gayret edin. Brokolideki fitobesinler çok daha derin bir seviyede detoksta görev alan enzimlerin üretimini artırması sinyalini veriyor. Kansere karşı hücre hasarına karşı bedenimizi koruyor.
DOMATESLİ BROKOLİ
Malzemeler:
250 gr brokoli (az su veya buharda haşlanmış)
3 adet domates
Sebze ve yeşilliklerle dolu salatalar hem daha az kalori içerir hem de vücuda bol su girmesini sağlayarak enerji verir. Salata barına gidin, ancak ne aldığınıza dikkat edin ve asla sos tuzağına düşmeyin
Sizce aşağıdakilerden hangisi daha kalorili olabilir? Sezar soslu salata mı? Cevizli kabak tatlısı mı? Başka bir örnek daha düşünmenizi istiyorum:
İçinde mayonez, haşlama patates, kızartılmış ekmek parçaları, yağlı peynir ve yumurta bulunan şefin salatası mı, yoksa 1 hamburger mi daha kalorili?
Bugünkü konumuz salata olduğu için belki “salata daha kalorili” diyerek doğru cevabı verdiniz, ama büyük ihtimalle şaşırdınız ve inanmak istemediniz.
Birçok kişi salatanın her zaman düşük kalorili olduğunu düşünür, ama bu doğru değil.
Araştırmalar obeziteye bağlı pek çok hastalığı belirliyor. Uyku apnesi de bunlardan biri... Uyku apnesi olanlar eğer kilolu ise mutlaka kilo vermeli. Zayıf olanlar için ise egzersiz son derece önemli
Obezite hakkında sayfalar dolusu yazı yazılsa da, hiç durmadan saatlerce konuşsak da bu konuda söylenmesi gerekenler bitmiyor. Diğer taraftan tüm bu söylemler ve korkutucu araştırma sonuçlarına rağmen obezite, durdurulamayan bir hızla tüm dünyada artmaya devam ediyor.
Araştırma sonuçları obeziteyle bağlantılı birçok hastalık olduğunu net olarak kanıtladı. Obezite sigaradan daha tehlikeli!
Yapılan çalışmalar gösteriyor ki obez çocukların şahdamarı duvarları, orta yaşlardaki bir yetişkininki kadar kalın. Obezite dünyada en hızlı yayılan hastalıklardan birisidir, sigaranın neden olduğu ölümlerin ardından ikinci sırada yer almaktadır. Her yıl 300 bin insan obezite nedeniyle hayatını kaybediyor.
Yediğiniz her besin için porsiyon ölçüsü ve yeme sıklığını kontrol ederseniz hem istediğiniz her şeyi yiyebilir hem de kilo almazsınız
Kilo probleminiz varsa size hemen sonuç alabileceğiniz bazı önerilerim var. Öncelikle aşağıdakileri gözden geçirin.
Hayatınızdan hiçbir besini çıkarmanız ve uzun yasaklar listesi ile mutsuz olmanıza gerek yok. Önemli olan yediğiniz her besin için porsiyon ölçüsü ve yeme sıklığını kontrol edebilmeniz. Çünkü porsiyon büyüklüğü ve yeme sıklığınızı iyi kontrol ederseniz hem her şeyi yersinizi hem de kilo almazsınız.
Her gün 200 - 300 kalori tasarruf etmek ayda 1 kg yağ kaybetmenizi sağlar. 1 yılın sonunda ise 10 - 12 kg zayıflamış olabilirsiniz. Kendinizi kontrol etmek için diyet günlüğü yazmaya başlayın. Bunun için herhangi bir ajandayı kullanabileceğiniz gibi benim hazırlamış olduğum “İyi Yaşam Günlüğü”nü de kullanabilirsiniz. “İyi Yaşam Günlüğü”nün içinde pratik beslenme önerileri size haftalık koçluk yapan tablolar ve birçok besinin kalorisini de bulacaksınız.
Kilit sorular:-Hangi besini
Tat duyusu hayatımızın en önemli fonksiyonlarından biridir. Ancak bu şekilde tükettiğimiz gıdaların iyi ya da kötü olduğunu anlayabiliyoruz. Lezzet aynı zamanda farklı besin öğeleri içeren çeşitli besinlerden yememizi teşvik ederek beslenmemize de önemli katkı sağlar. Ancak damak tadı çok gelişmiş bireyler, bazen iştah canavarına yenik düşüp kilo problemi ile baş başa kalabiliyor.
Tat alma duyusu azalabilir
Bazı durumlarda tat alma duygusu azalır. Tüm yiyecekler lezzetsiz gelir, iştah bu durumdan olumsuz etkilenir. Birey hiçbir şey yemek istemez çok küçük miktarlarda yemek yemek yeterli hale gelir. Antibiyotikler, kemoterapi ilaçları ve sigara tat duyumuzu etkilemektedir.
Ayrıca dişle ilgili ameliyatlar veya baş ve boyun kanserleri için radyasyon terapisi uygulandığı durumlarda da tat duyusu azalabilir. Buna ek olarak sinir sistemini etkileyen diğer hastalıklar özellikle Alzheimer ve parkinson hastalığında tat duyusu olumsuz etkilenir. Yediğiniz yemeklerinin tadını alamamak kötü bir duygu olsa gerek. Yukarıda sayılan durumlardan bağımsız olarak yaşlandıkça da tat alma duyumuz maalesef azalıyor.
Tat alma duyumuz nasıl çalışır?