Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçen yıl bu zamanlar İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Bileşik Endeksi 61bini aşan puanlarla tüm zamanların rekorunu kırıyordu.
Bir yıl sonra aynı günlerde, sık sık sert düşüşler yaşıyoruz.
Kısa vadede piyasalar açısından en büyük risk unsuru AB kaynaklı küresel durgunluk ve onun da en büyük nedeni uzun süredir sıkıntıda olan komşumuzun iflas edeceğine artık neredeyse kesin gözüyle bakılması. Atina’dan yükselen Euro’yu terk etme planları, bu beklentiyi yükseltiyor.
Atina’daki finans uzmanlarının çoğu Yunanistan’ın eski para birimi Drahmi’ye geri dönüşün ekonomik açıdan intihar olacağında hemfikir.
Ancak Yunanistan, Euro Bölgesi’nde kalmaya devam ettiği takdirde, ücret ve fiyatları aşağı çekerek, para değerini kendi içinde düşürmek zorunda kalacak. Kısacası ayakta zor duran komşuda, yere düşme eğilimi arttı.
Bugüne kadar AB’ne, ‘Yunanistan’ın iflasına izin vermez’ gözüyle bakılırken, Euro Bölgesi aynı ok’un kendini vurma tehlikesine karşı ciddi tedirginlik içinde.
Küresel durgunluk şimdi Türkiye’nin önündeki en büyük risk unsuru.
Komşumuz, kendisi batakta çırpınırken AB’ni de daha derin bir küresel durgunluğa doğru eteğinden çekiyor.
Biz ise bugünlerde dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi olmaya seviniyoruz ancak unutmayalım, daha üç yıl önce 2009’da yüzde - 13’le dünyanın en hızlı küçülen ekonomisiydik.
Şu sıralar, 2023 hedefleriyle; kamuoyuna, ülkeye sık sık motivasyon kazandırılmaya çalışılıyor.
Morali yüksek tutmak elbette önemli.
Ancak son tahlilde, Türkiye hala alım gücü düşük, resmi olarak 3 milyona yakın işsizi olan bir ülke. Aileleriyle birlikte bu rakam 10 milyonu aşkın insanı, yoksul yapıyor. Ekonomi hala kırılgan ve ihracatın önemli kısmı hala Avrupa Birliği’ne yapılıyor.
Ege İhracatçılar Birliği (EİB) verilerine göre; Ege Bölgesi dış ticaretinin yüzde 53’ünü AB’ye gerçekleştiriyor.
Kısacası AB’den gelecek ok, Türkiye’yi az ya da çok sıyırırsa, zarar vereceği yerlerden birinin de Ege Bölgesi ve İzmir olacağının unutulmaması gerekiyor.



Genel sekreter kim olmalı?


İzmir’in, kısaca “Uluslararası fuar/sergi” anlamına gelen EXPO 2020’ye adaylığı kesinleşti, yasası geçti, şimdi ilgili kurullar oluşturulurken, beklenen tartışma başladı.
EXPO 2020’nin genel sekreteri kim olacak ?
‘Önemli olan iplerin kimin elinde olacağı, genel sekreterin değil’ diye ilk bakışta düşünülebilir ama bu doğru bir yaklaşım olmaz. Genel Sekreter gücün kimde olacağının sembolü olarak görülüyor.
Geçen EXPO yarışında İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Ticaret Odası lider olma yarışına girerken bu kez karşısında Hükümet ve dolayısıyla Ak Parti kanadı var.
Yarış şimdiden başladı.
AK Parti milletekili Mehmet Tekelioğlu, İzmir’de gerçekleşen Üniversite Oyunları’nda koordinatör olarak atanan Taha Aksoy’u destekliyor ki, Aksoy tam olarak politik bir hamle. CHP İl Başkanı Tacettin Bayır da, gidişatı durdurmak için harekete geçti ve genel sekreterlik makamını belirleyecek kurumun Büyükşehir Belediyesi olmasında ısrar ediyor. Burası doğru.. EXPO’larda evsahibi yerel yönetimler olduğuna göre Genel Sekreterin emrivaki gibi bir atamayla değil, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın onayını almış bir kişi olması şart.
* * *
Ancak, geçmişte son anda EXPO sürecine dahil olan Hükümet bu dönemde ipleri elinden bırakmama konusuda ısrar edecek ve bunun öncelikli göstergesi genel sekreter olacaktır. Bu konuda bir ihtimalde hali hazırda çalışmaların yürütüldüğü İzmir Kalkınma Ajansı içerisinden çözüm bulmak
Spekülasyonları da önlemek için, İZKA Genel Sekreteri Ergüder Can, EXPO’nun genel sekreterliğini de yürütebilir.
Bu da ufukta görünen bir çözüm.
Adı geçen üçüncü kişi ise İzmir Deniz Ticaret Odası Başkanı Geza Dologh.
2015 EXPO süreçlerinde yabancı dil bilgisi, birikimiyle yurtdışındaki ülkelere mesajları doğru taşıyan isimlerden biriydi. Ancak bu politik zeminde, genel sekretere “Benim adamım olsun” gözüyle bakılırken işi zor.
Sonuçta, birkaç yabancı dil bilen, dünya konjonktörüne hakim, kenti iyi tanıyan bir isim bulma çabası yerine?‘Senin adamın, benim adamım’ şeklinde yarış başladı. “EXPO’da İzmir deneyimli, bu yüzden şansı var” diyoruz ama yarışın başladığı yere bakılırsa deneyim lerden çok da ders çıkardığımız söylenemez...



Komşu iflas ederse...