Türkiye’nin şu anda en önemli iki konusu var:
- Kürt sorunu (Terör sorunu, Güneydoğu sorunu PKK sorunu.)
- Anayasa
Bu ikisi de halledilmeyi bekliyor ve çok beklemeye tahammülleri de yok. Ve üstelik bir bakıma bunlar birbiriyle ilişkili konular.
Oysa Türkiye’de sanki bu hayati, tarihi konuları gölgede bırakmak ve gündemi değiştirmek için “alkol” gibi konular ortaya atılıyor.
“Bütün seçimleri bir yıl içinde peş peşe yapmalı mı?” tartışması çıkarılıyor.
Bunlar hep gündemi değiştiriyor.
Başbakan uzun bir süre önce, Türkiye’de kaçak çalışan 100 binden fazla Ermenistan vatandaşı olduğunu söylemişti.
Tabii, o günden bu güne artmış, o 100 bin belki de 200 bin olmuştur.
Geçen gün yaşlı bir tanıdığımıza uğradık, yanında bir hanım vardı. Öğrendik ki, o da Ermenistan’dan turist diye gelmiş ve iş bulup kalmış. Hayatından memnun... Ama yakında Ermenistan’a dönecek ve arkadaşlarını Türkiye’ye yollayacak.
***
Türkiye’de Bulgaristan Türkleri bu işe başladı.
Sonra Orta Asya’dan akın akın, özellikle çocuk bakmaya, hasta bakmaya gelenler oldu.
Herhalde bugün bunların sayısı yüz binleri aştı.
Yıllar sonra PKK terörünün son bulma ihtimali doğdu.
Pazar günü, dağda dönüş yolunda ilerleyen bir grup PKK’lının resimlerini TV’de gördük. Ertesi gün bu resim gazetelerde de yer aldı.
Aynı bölgedeki birliğin başındaki bir üsteğmeni de aynı TV’de dinledik.
Bu neyi ifade ediyor?
Artık kimsenin birbirini öldürmek için kovalamadığını.
Akan kanın şimdilik durduğunu.
* * *
AKP, 3 büyük, 3 tarihi projeye imza atıyor.
- Nükleer santral
- İstanbul’da 3. havaalanı
- Suni boğaz
* * *
Bunlar bittiği zaman tabii ki büyük eserler olarak anılacak.
Bir de ikinci derecede büyük sayılabilecek yapılar var...
30 yıldır ne bekliyorduk? Akan kanın durmasını. Gençlerin şehit olmamasını, sakat kalmamasını.
Devletin milyarlarının savaşa değil, kalkınmaya harcanabilmesini.
Ve Güneydoğu’da dağa gitme yerine işe gitmeye başlanmasını.
İşte şimdi bunun eşiğindeyiz.
30 yıl sonra da olsa mutluluk karşımızda.
Ama bunun için elbirliği ile çalışmalıyız.
Ayrılıkları tahrik hiçbirimize yakışmaz.
“Büyük Ortadoğu Projesi ABD’nindir.”
ABD’ye İsrail eşlik etmektedir.
ABD, şimdi Türkiye’yi destekliyor.
İşte onun için Abdullah Öcalan, PKK’ya Türkiye dışına çıkma talimatı vermiştir.
Doğrudur, yanlışlık yok, ama bu bir yorumdur.
Öcalan Kandil’in işi uzatmasına bile karşıdır. Çıkıp gitmeyi hemen istemektedir.
***
Türkiye’nin sorunları var. Terör, Anayasa, Demokrasi, bölgelerarası kalkınma, kişilerin gelir düzeyi, işsizlik gibi.
Bu arada yıllarca süren bir sistem sorunumuz da var.
Veya bu sorun yaratıldı.
Yani Türkiye “parlamenter” sisteminden vazgeçsin de başkanlık sistemini kabul etsin mi?
***
Başkanlığı önce Turgut Özal, kendisine yakıştırdı.
Şimdi ise uzun süredir AKP başkanlık sistemi peşinde.
Ben ne dedim? Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik dedik.
Yani, Başbakan Erdoğan her şeyi ama her şeyi, baldıran zehiri bile içmeyi göze aldı.
Zaten başka bir yol gösteren muhalefet de yok.
Hem de 30 yıldır yok.
Başa dönelim.
Bizim Başbakan’ın anladığımız sözleriyle başa dönelim.
Silahlar ya bırakılacak ya gömülecekti, herhalde bunlar gizlice pazarlık ediliyordu.