Tip 2 diyabetin erken belirtileri nelerdir?

27 Ağustos 2021

Tip 2 diyabet, kişinin kan şekeri seviyelerinin çok yükselmesine neden olur. Bu kronik durumun erken belirtilerini ve semptomlarını tanımak, tedaviye daha erken yönelmeyi ve böylece ciddi komplikasyon riskini azaltmayı sağlayabilir.

Tip 2 diyabet son derece yaygın ve dünyada milyonlarca kişiyi etkileyen bir rahatsızlık. Prediyabet olarak adlandırılan diyabet öncesi dönemde kişilerin kan şekeri seviyeleri yine normalden yüksektir, ancak çoğu kez doktorlar tarafından diyabetli oldukları düşünülmez. Ancak prediyabetli kişiler tedavi görmezlerse genellikle 5 yıl içinde tip 2 diyabet geliştirirler.

Tip 2 diyabetin başlangıcı kademeli olabilir ve erken evrelerde semptomlar hafif olabilir. Bu da yine kişilerin tip 2 diyabete sahip olduklarını fark etmelerini güçleştirmektedir.

Tip 2 diyabette erken belirtiler ve semptomlar

Tip 2 diyabetin erken belirtileri ve semptomları şunları içerebilir:

1. Sık idrara çıkmak: Kan şekeri seviyeleri yüksek olduğunda, böbrekler fazla şekeri kandan süzerek çıkarmaya çalışır. Bu da özellikle geceleri kişide daha sık idrara

Yazının Devamı

Gluten nedir ve neden bazılarımız için kötüdür?

27 Temmuz 2021

Gluten oldukça tartışmalı bir besin. Kimi kaynaklar çölyak hastalığı olanlar dışında herkes için güvenli olduğunu iddia ediyor. Kimi kaynaklarsa glutenin pek çoğumuz için zararlı olduğunu gösteriyor.

Bu tartışmaya ışık tutmak için öncelikle glutene yakından bakalım. Buğday, arpa, çavdar gibi bazı tahıllar gluten içerir. Glutendeki iki ana protein glutenin ve gliadindir. Gliadin, glutenin sağlığımıza yönelik olumsuz etkilerinin çoğundan sorumludur. Un su ile karıştığında, gluten proteinleri, tutkal benzeri bir kıvama sahip yapışkan bir ağ oluşturur. Hamuru elastik hale getiren ve ekmeğin pişerken kabarmasını sağlayan bu özelliktir.

Glutenle ilgili asıl sorun onu sadece ekmekte değil özellikle paketli ürünlerde yoğurttan çorbaya, atıştırmalıklardan konservelere kadar pek çok gıda maddesinin içinde yer alması ve dolayısıyla çok sık tüketmemizdir. Ayrıca endüstriyel tarımın buğday başta olmak üzere tahıl ürünlerinde yol açtığı negatif değişimdir.

Çölyak ve gluten

Gluten alerjisi çoğu kez

Yazının Devamı

Candida kabusunuz olmasın

2 Temmuz 2021

Candida Albicans mantarı vücudumuzda zararsız bir şekilde yaşayan bir türdür. Ta ki bazı faktörler Candida mantarının kontrolden çıkarak çoğalmasına neden olarak Candida enfeksiyonuna yol açana dek…

Normal şartlar altında Candida zararsızdır ve semptomlara neden olmaz. Küçük miktarlar tipik olarak ciltte, ağız, vajina ve bağırsakta bulunur. Normalde bakteriler ve bağışıklık sistemi Candida nüfusunu kontrol altında tutmak için birlikte hareket ederler. Ancak bazı faktörler Candida’nın kontrolsuz bir şekilde çoğalmasına neden olarak kandidiyaz adı verilen bir Candida enfeksiyonuna neden olabilir.

Candida neden çoğalır?

En yaygın nedenler şunlardır: Gebelik, geniş spektrumlu antibiyotikler, kemoterapi, HIV, şeker hastalığı. İkinci sırada gelen nedenler ise: Obezite, ağız kuruluğu, stres, doğum kontrol hapları, sıcak ve nemli hava, dar giysiler, takma dişler ve sigara…

Candida bulaşıcı mıdır?

Kandidiyaz tipik olarak kişiden kişiye geçmez, ancak bu mümkündür. Vajinal kandidiyaz, örneğin seks sırasında bir eşten diğerine geçebilir.

Yazının Devamı

Kadınlarda HPV virüsü

17 Haziran 2021

Human papilloma virüs, kısa adıyla HPV kadın ve erkeklerde çoğunlukla genital bölgede enfeksiyona yol açan ve kondilom adı verilen siğil şeklinde kitlelerin oluşmasına yol açan bir tür virüstür. Erkeklerde HPV daha kolay fark edilir ve daha az rastlanırken, kadınlarda kadın üreme organının daha girintili çıkıntılı ve içeride olması nedeniyle daha güç fark edilmekte ve daha yaygın görülmektedir. Pek çok vakada herhangi bir semptom göstermeden gelişmesi de tespitini güçleştirmektedir. Genellikle iki yıl içinde kendiliğinden iyileşmesi mümkündür, ancak HPV virüsü vücuda bir kez girdikten sonra hücreler içine yerleşerek dönemsel olarak yeniden enfeksiyona yol açabilmektedir. Öte yandan HPV virüsüne bağlı enfeksiyonlar birkaç yıl boyunca devam ederse, kansere neden olan hücre değişikliklerini tetikleyebilmektedir. Bu nedenle ihmal etmeyip tedavisine yönelmek gerekir.

Toplamda 200'den fazla farklı HPV türü vardır ve farklı HPV türleri farklı riskler taşır. Düşük

Yazının Devamı

Erkeklerde meme ağrısı

31 Mayıs 2021

Erkeklerde meme ağrısı neden olur?
Erkeklerde meme ağrısının nedeni çoğunlukla meme dokusundaki sorunlardan kaynaklanmaktadır.

Öte yandan erkeklerde meme ağrısının kas gerginliğinden kiste kadar çeşitli nedenleri olabilir. Bazı nedenler tedavi gerektirebilirken bazıları ise genellikle zararsızdır ve kendi kendine geçebilir. Şimdi bazı olası nedenleri ele alalım…

Jinekomasti

Her yaştan erkekte görülebilen, östrojen ve testosteron hormonlarının dengesizliğinden kaynaklanan jinekomasti, meme dokusu miktarındaki aşırı ancak iyi huylu büyümeyi ifade eder. Memenin boyutu ve şekli değişir ve bu durum ağrıya neden olabilir. Çoğunlukla ösrtojenin artıp testosteronun azaldığı bir tablonun neticesidir. Bunun yanı sıra obezite ve yaşlanmaya bağlı olarak da gelişebilir. Hormonal sebeplerin giderilmesi ve obezite tedavisinde biorezonans metodu etkili bir seçenektir.

Kistler

Cilt altındaki yumrular olarak tanımlayabileceğimiz kistler genellikle zararsız olsalar da ağrıya neden olabilmektedirler. Kistin niteliğinin değerlendirilmesi için bir hekime başvurmak ve ağrı ile mücadele etmeden önce nedenine ve

Yazının Devamı

Migreni neler tetikleyebilir?

16 Mayıs 2021

Bir migren atağının meydana gelmesini hızlandıran çeşitli tetikleyici unsurlar bulunur. Bunların en yaygın bilinenleri ışık, ses, stres, güçlü kokular, çikolata ve kahve olsa da kişiden kişiye değişmekle birlikte çok sayıda migren tetikleyicisi sıralayabiliriz. Örneğin alerjiler ve hormonal değişiklikler ya da hormonal dengesizlikler de migren ataklarını tetikleyebilir. Bu yazımda migreni tetikleyebilen olası faktörlerle birlikte alınabilecek önlemler hakkında bazı ipuçları paylaşacağım. Migren tetikleyicisi faktörleri saymaya başlamadan önce, biorezonans metodu ile ortalama 10 haftalık tedavi sonucunda kalıcı olarak tedavi edebildiğimizi belirtmek istiyorum. Bu tedavi hem migrende tetikleyici nedeni ortadan kaldırmaya hem de ağrıyı kesmeye yönelik bir protokole sahiptir. Dolayısıyla anlık ağrıyı baskılamaya yönelik bir yaklaşım değil, kalıcı tedavi sağlamaya yönelik bir yaklaşım sunar.

Migrende tetikleyici etkenler

Işık: Parlak veya yanıp sönen ışıklar migreni tetikleyebilir. Hastanın kendi kendine alabileceği pratik önlemler arasında dışarıda güneş gözlüğü takmak,

Yazının Devamı

Tansiyon yaşla birlikte...

27 Nisan 2021

Tansiyon yaşla birlikte nasıl değişir?

Tansiyon (kan basıncı), kalbin vücuda pompaladığı dolaşımdaki kanın damarlara uyguladığı kuvvettir. Büyük tansiyon (sistolik kan basıncı) kalp atışı sırasında kanın arter duvarlarına ne kadar basınç uyguladığını, küçük tansiyon (diyastolik kan basıncı) kalp atışları arasında kanın arter duvarlarına ne kadar basınç uyguladığını gösterir. Diğer bir deyişle sistolik kan basıncı, kalbin vücuda kan pompaladığı en yüksek güç seviyesi; diyastolik kan basıncı, kan damarlarındaki kan akışına dirençtir.

Ortalama kan basıncı değerleri yaşa göre değişebilir. İnsanların yaşları ilerledikçe yüksek tansiyona sahip olma olasılıkları da yükselir. Çünkü kan damarları yaşla birlikte sertleşmekte ve bu da kan basıncını yükseltmektedir. Tipik olarak 50 yaş üstü bireylerde kardiyovasküler hastalıklar açısından tansiyon önemli bir risk unsurudur ve daha fazla dikkat edilir. Yaşla birlikte tansiyon problemlerinin artmasında bir etken de kullanılan ilaçlara bağlı olarak yan etkilerin artışıdır. İnsan vücudu bir bütündür ve yaşla birlikte artan hastalıklara bağlı olarak tansiyon problemlerinin artması da olağandır.

Her yaşın kendine özgü sosyal ve tıbbi

Yazının Devamı

MS ve bağışıklık sistemi

17 Nisan 2021

Multipl skleroz ve bağışıklık sistemi

Vücudumuzun bağışıklık sistemi, bizi enfeksiyonlardan korumak için tasarlanmış mükemmel ve bir o kadar da karmaşık bir savunma sistemidir. MS, yani multipl skleroz da dahil olmak üzere otoimmün rahatsızlıklarda ise bağışıklık sistemi yanlışlıkla vücudun normal dokularına saldırır. Örneğin MS'li bir kişide bağışıklık sistemi, miyelin adı verilen bir yalıtım tabakası tarafından korunan merkezi sinir sistemindeki aksonlara (sinir liflerine) saldırır. MS, gözden beyine görsel bilgi gönderen beyindeki, omurilikteki ve optik sinirlerdeki bu aksonlara zarar verir. Bir MS atağında / alevlenmesinde farklı tipteki bağışıklık hücreleri, hedeflenen alandaki miyelinin çoğuna zarar verir veya yok eder.

Bağışıklık sistemi ile multipl skleroz (MS) arasındaki karmaşık ilişkinin nedeni halen sorgulanmaktadır. Bir teori, bağışıklık sisteminin beyin hücrelerini sağlıksız oldukları için yok ettiği yönündedir. Bir diğer teori, bağışıklık sisteminin normal beyin hücrelerini yabancı işgalcilerle karıştırdığını gösterir.

Virüsler ve MS

MS'in kökenleri genetik

Yazının Devamı