KİBİR BEYİNDE BAŞLIYOR

4 Temmuz 2013

Kibir, kişinin diğerleriyle arasındaki düşmanlığı ateşler, ilişkilerine ve sağlığına zarar verir. Bireyi, denetim altına alınamayan, baskın ve sosyal fonksiyon bozukluğu olan birine çevirir

Pluralizm
Sosyal bilimler; toplumu oluşturan çeşitli gruplar arasında birbirlerinin kültürlerine karşılıklı saygıya dayalı bir sosyal sistemde, içindeki alt gruplar, kendi yaşam tarzı ve gelenekleri terk etmek zorunda olmadan, daha çok, kendi kültürlerini ifade etme ve daha büyük topluma önyargısız katılabilmeyi ‘pluralizm’ yani çoğulculuk olarak adlandırır. Birden fazla ahlaki ve etik değer o toplumda yer alır, teke indirilemez veya biri diğerlerinin yerini alamaz. Amerika Birleşik Devletleri bunun en güzel örneğidir.

Yaklaşma ve kaçınma motivasyonu
Yaklaşma ve kaçınma olarak iki çeşit motivasyondan bahsedilir. İlk olarak Yunan filozof Democritus, sonra Socrates ve Epicurus bundan bahsetmiştir. Birçok çalışma gösteriyor ki, yaklaşma motivasyonu olan kişilerdeki kişisel farklılıklar kibir, narsizim, sosyopat kişilik eğilimleri, düşmanlık veya saldırganlık ifade eden davranışlarla bağlantılı.
Yüksek seviyede yaklaşım motivasyonu olan kişiler, yaptıklarından büyük heyecan duyar

Yazının Devamı

BEYİN-VÜCUT EĞİTİM SİSTEMİ

1 Temmuz 2013

Antrenörler, bir yandan sporcuların çok stres altında kaldığından, bir yandan da oyunda konsantrasyonlarının düştüğünden yakınır. Bunların hepsinin kısa, etkili ve kalıcı çözümü, Neurobiofeedback beyin-vücut eğitim sistemi olabilir

Yukarıdaki görselde, 1 seans NF uygulaması sonrası; DÜN (1 gün önce) sarıyla gösterilen kısım, beyinde aktif hale gelen elektrik bağlantılarını ve BUGÜN (NF uygulamasından 24 saat sonra) sarıyla gösterilen kısımlar, kalıcı beyin bağlantılarını fMRI ölçümlemesinde gösteriyor.

Dikkat, konsantrasyon, motivasyon, plan yapma, organizasyon, karar verme mekanizmalarını sağlıklı ve yerinde kullanabilmek, ön beynin işi. Bu bölge, beynin dış etkenlerden en kolay etkilenen bölümü.
Neurobiofeedback (NF), günde bir saatlik seanslarla sporculara yaklaşık 20-40 kez tekrarlanıyor. Bu türde sürekli mental egzersizle beynin fonksiyonu daha iyi bir seviyeye ilerliyor, organın metabolizması ve kanlanması o bölgede artıyor, sinir hücreleri arasındaki bağlantı kuvvetleniyor ve hücrelerin birbiriyle bağlantısı büyüyor.

Yüksek stres seviyesi azaltılabilir

Yazının Devamı

PEAK PERFORMANS

27 Haziran 2013

Akdeniz Oyunları’na ev sahipliği yaptığımız şu dönemde sporcularımızın yararlanabileceği, doping olarak sayılmayan ve tüm dünyada kullanılan peak performans/en yüksek performans noktası yönteminden bahsedeceğim

Atletler ve sporcuların ortak amacı, performansının en iyisini ortaya koymaktır. Performans, hem doğal yetilerimize hem de zihnimizin net, kararlı ve odaklanmış olmasına bağlıdır. Önemli olan, bunu devam ettirebilmektir. Peak performans, zihnimizin başka bir işle meşgul olmasını engelleyip, tüm dikkatimizi yaptığımız işe odaklayabilmektir. Yani zihnin potansiyelinin en yüksek seviyesine ulaşması ve bu seviyeyi uzun süre sürdürebilmeyi içerir.

Bilinçaltımızı eğitirsek...
Araştırmalar, Anterior Cingulate korteks ve prefrontal lobun (beynin önünde) fonksiyonunu artırırsak dikkatimizi çok daha iyi verebileceğimizi ve iki önemli beyin dalgası olan alpha ve halpha (yüksek alpha) dalgalarının ‘zone’u (beynin en yüksek performansı) yakalamalarında önemli olduğunu gösterdi.
Bütün bu süreçlerin önemli bir kısmı, bilinçaltımızla yönetilmektedir.

Yazının Devamı

YALAN SÖYLEDİĞİNİ NASIL ANLARSINIZ?

24 Haziran 2013

Araştırmalara göre, yetişkinler günde en az 1 kere, 4 yaşındaki bir çocuk her 2 saatte bir, 6 yaşındaki bir çocuk da her 90 dakikada bir yalan söyleyebilir

Birinin size yalan söylediğini davranışlarındaki çeşitli farklılıklardan anlayabilirsiniz. Gözleri kaçırmak bunlardan bir tanesi. Biri sizinle konuşurken gözlerini kaçırıyorsa ya da konuşmanın belli bir kısmında aşağıya doğru bakıyorsa yalan söylüyor olabilir. Bir başka belirti de ses tonundaki değişim. Sesin alçalıp yükselmesi ve hızı da yalan söylemenin bir göstergesi. Vücut dili yani yüzünü ya da ağzını kapatmak, rahat oturamamak, ellerin ya da bacakların sürekli hareket etmesi de bir kandırma, aldatma belirtisi. Birbirini tutmayan sözler söylemek de şüphelenilmesi gereken durumlardan.

Birçok çocuk gelişim evrelerinde yalan söyler
Doğruyu söylemeyi öğrenmek kadar yalan söylemeyi öğrenmek de çocuk gelişiminin evrelerinden. Çocuklar, genellikle dikkat çekmek, bir şeyi örtbas etmek, anne-babalarının tepkilerini ölçmek ya da bir durumu manipüle etmek için yalan söyleyebilir. 4-6 yaş çocukları yalan söylese de biraz sıkıştırıp olayı daha ayrıntılı sorgularsanız doğruyu söylemeye başlar. Çalışmalara göre,

Yazının Devamı

DİLLE DEĞİL BEYİNLE YALAN SÖYLENİYOR

20 Haziran 2013

Çeşitli çalışmalar; büyük, küçük ya da ‘beyaz yalan’ların sadece dille değil beyinle de söylendiğini gösteriyor. Yalan söylendiğinde beyindeki prefrontal korteks bölgesi aktif hale geliyor

Kimler yalan söyler? Aslında herkes yalan söyleyebilir. Küçük, büyük ya da ‘beyaz yalan’ diye tabir ettiğimiz yalanları 4-5 yaşlarından itibaren herkes söyler. Özellikle çocuklar istedikleri bir şeyi almak için ya da başlarının derde girebileceğini düşündüklerinde yalana başvurur.

Patolojik yalan

Beyaz yalanlar, birini korumak veya üzmemek için söyleniyorsa çoğunlukla zararlı olmadığına dair kabul gören bir durumdur. Ancak kişi kendini yalan söylemeye mecbur hissediyorsa ve sürekli yalan söylüyorsa bu patolojiktir. Bu insanlar, kendilerini korumak, iyi görünmek, finansal ve sosyal kazanç sağlamak, cezadan kaçmak için yalan söylerler. Esas sorunlu grup, kişisel kazançları için hiç durmadan yalan söyleyen ve vicdan azabı çekmeyen anti-sosyal kişilik bozukluğu olan ya da sosyopat dediğimiz gruptur ve bunların genelde kanunla başları beladadır.

Beyin harekete geçiyor

Yalan söylendiğinde ya da doğruyu söyleme engellendiğinde beyinde prefrontal kortekse (göz çukurunun üzerinde) giden kanı

Yazının Devamı

DEHB TEDAVİSİNDE BIOFEEDBACK YÖNTEMi

17 Haziran 2013

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuyla (DEHB) mücadele eden birçok çocuk ve aile, ilaç kullanmak istemiyor. Bu durumda doktorların, tedavi seçeneklerini sunarken ‘neurobiofeedback’ gibi yöntemleri de değerlendirmesi gerekiyor

Birçok aile, DEHB tedavisi için beslenme değişiklikleri, neurobiofeedback (NF) ve egzersiz temelli yaklaşımları içeren alternatiflere ilgi duyuyor. Aileler, tedavi seçenekleri hakkında doktorlardan edindikleri bilgilerin yetersiz olduğunu da dile getiriyor.
2005 yılında Amerikan Pediatri Akademisi, “Pediatrik ekip, çocuğun tıbbi ve tıbbi olmayan ihtiyaçlarının giderildiğinden emin olmak adına, çocuk ve ailesiyle işbirliği içinde çalışır” kararını aldı. Ailenin ve çocuğun genel bir tedavi planı geliştirilmesindeki ortaklaşa karar verme yaklaşımı, DEHB gibi rahatsızlıklarda özellikle önemli.

Hemen ilaç verilmemeli
İngiltere Ulusal Sağlık Enstitüsü ve Uzmanlık Merkezi’yle Ruh Sağlığı Merkezi Ulusal İşbirliği’nde çalışan doktorlar, DEHB’li çocuklara öncelikli olarak ilaç yazılmamasını tavsiye etti: “Çok ağır vakalarda, diğer yöntemler yeterli gelmezse verilmeli, önce ilaca başlanmamalı.”
12 Ekim 2007’de psikiyatri ve çocuk gelişimi

Yazının Devamı

GEZİ PARKINDA OLANLAR

13 Haziran 2013

İnsanlar, düşünen bir beyni olduğu için acı, stres, azarlama, yasaklar, bıkkınlık veren olaylardan kaçmak için masumane Gezi Parkı eylemini başlattılar

Gezi Parkı’nda 1990 doğumluların masumane başlattıkları doğayı korumayla ilgili farkındalığı artırma olayı, toplumsal bir katılıma dönüştü. Gençlerin sosyal medyayı kullanımına kızan aileleri bile, geleceği bırakacağımız kuşağın internetteki güçlerinin farkına vardıklarında çocuklarıyla övünmeye başladılar. “Ölümü gör oraya gitme yavrum” diye anneler, ilerleyen günlerde çocuklarını Taksim Meydanı’nda yalnız bırakmadı, “Biz de oraya geliyoruz çocuklar” diye.
Ülkenin bir kesimi,
değerlerine (ağaç, Atatürk, çocuklarının nasıl yetiştirileceği, hayvan hakları, özgür yaşam gibi) karşı saldırı olduğunu düşünüp bunlara sahip çıkma ve tepki verilmesi gerektiğini hissettiler. Buna, ülkemizin genelinden ve dünyadan katılımlar oldu.

‘Ey Türk Gençliği’
Siyasi grupları destekleyenlerden de “Biz birlikte yaşamak istiyoruz, kimsenin siyasi gücünü artırmak için beynimizi daha fazla esir almasına izin vermeyeceğiz, kutuplaşmayacağız” diyerek muhafazakârı, sağcısı, solcusu, FB’lisi, GS’lisi, BJK’lısı, Göztepe’lisi ve

Yazının Devamı

‘DUR, DÜŞÜN HAREKETE GEÇ’

10 Haziran 2013

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocukların daha başarılı hale getirilmesinde kullanılacak yöntemler: ‘Dur, Düşün, Harekete Geç‘

‘Dur, Düşün, Harekete Geç’ ilkesi, çocukların beynindeki motivasyon, dikkat, sabır bölgesinin daha etkin çalışmasına yönelik bir ilke. Okulda ve evde çocuklara herhangi bir şeyi yapmadan önce, ‘durup düşünüp ondan sonra harekete geçmeleri’ öğretilir, hatırlatılır ve onlardan bunu hatırlanması istenir.
Örneğin derste konuşan çocuklara, konuştukları zaman kendilerine “Dur” demeleri; bunun ardından ‘düşün’ komutunu hatırlayarak öğretmeni ya da dersi dinlemeleri gerektiğini düşünmeleri ve son olarak da ‘hareket geç’ komutuyla yapmaları gereken sorumlulukları yerine getirmeleri öğretilir. Bu ilke, yalnızca okul yaşamında değil, evdeki kurallarda da uygulanmalı. Çocuk bu ilkeyi öğrenip, uygulamaya başlayana kadar ‘Dur, Düşün, Harekete Geç’ komutu, öğretmen ya da ebeveynler tarafından hatırlatılmalı. Motivasyon merkezleri yavaş çalışan bu çocukların yukarıdaki davranışsal modelle motivasyon merkezleri etkin hale getirilirken, ceza ve ödül sistemiyle destek verilmesi, yerine getirilmesi gereken bir diğer unsur.

İlaçların

Yazının Devamı