ABD ve Ermeni diasporası soykırım iddiaları ve TBMM’ye çağrı - 1

28 Mart 2021

Bülent AKARCALI - Sağlık ve Turizm eski bakanı

Amerikan Senatosu’nda yıllardır tam bir Türk düşmanı olarak hareket eden ve ülkemiz aleyhine olabilecek her olayın ya başını çeken ya da destekleyen 1992 de Temsilciler Meclisine girip 2006 da Senatör olan, Biden’in Başkan olunca boşalttığı Senato Dış İlişkiler Komisyon Başkanlığına gelen Demokrat Senatör Robert (Bob) Menendez ile Cumhuriyetçi Senatör John Cornyn’in hazırlayıp 38 senatöre imza attırdıkları ve Başkan Biden’a hitap eden bir mektupla Biden’ın geçen yıl yaptığı bir konuşma hatırlatılarak, “Ermeni soykırımı gerçeğini resmen tanıma çağrısını güçlü şekilde yapmak üzere size yazıyoruz. Geçmişte Ermeni soykırımını soykırım olarak tanımıştınız, şimdi Başkan olarak yine aynı şeyi yapmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

2019 yılında ABD Kongresi’nin her iki kanadında da kabul edilen 1915 olaylarının ‘soykırım’ olarak tanınması yönündeki karar tasarılarına atıf yapılan mektupta, Biden yönetiminin olayı ‘soykırım’ olarak resmen

Yazının Devamı

Nasıl geçti habersiz!

28 Mart 2021

Mustafa Kemal Ulusu / kulusu@hotmail.com

Gençlik yıllarımız öyle bir geçti ki, adeta rüzgar gibi geçti. Kah sevinçli, kah hüzünlü, hatta zaman zaman da çok acılı...

Bunlar kişisel hayatımızla ilgili yaşanan yıllarımız, ama birde tüm toplumu ilgilendiren geçen yıllar var ki!

Şöyle oturup ellerimi başımın arasına koyup 50’li, 60’lı hatta 70’li yıllara kadar gittim ve o eski müthiş İstanbul’u hatırladım.

Nereden başlasam ki? Mesela yaklaşan Ramazan ayı ilk aklıma gelen oldu.

Nasıl güzel geçerdi o Ramazan ayları.

Ben ve ablalarım pek oruç tutmadığımız halde dört gözle Ramazan ayını beklerdik. Yalnız biz mi? Tüm mahalle komşularımız da dört gözle beklerdi, şimdilerde ise çoğu kişinin Ramazan’ın geldiğinden haberi dahi olmuyor.

Oruçtan sonra iftar ve sahur için hazırlanan o nefis yemekler, iftar saatinde oruç tutmayanlarda dahil hepimiz masa başında olurduk, o mis gibi çorbalar, çeşitli et ve zeytinyağlı yemekler, salatalar, cacık, fırından gelmiş ıspanaklı börekler ve bu böreklerin ar

Yazının Devamı

Daha iyi bir yaşamı yeniden tanımlamak

28 Mart 2021

Ahu Özyurt ahuozyurt@gmail.com

Dünya salgın sonrasını kurmaya, şehirleri yenilemeye, altyapıyı değiştirmeye başladı bile. Oysa biz hala günlük siyasi ve ekonomik dertlerimizi ve şiddet sarmalımızı kırmaya uğraşıyoruz. Çok şükür ki, Türkiye’nin köklü şirketleri salgın nedeniyle ara verdikleri beyin fırtınalarına geri döndüler. Zorlu Holding öncülüğünde çok sayıda paydaşın yer aldığı imece summit de bunlardan biriydi.

“Büyüme Olmadan Refah” ve mayıs ayında piyasaya çıkacak olan “Büyüme’nin Ötesi: Kapitalizm sonrası Hayat” kitaplarının yazarı, Ekolojik ekonomist ve yazar Tim Jackson ile sanal ortamda yapılan zirve sonrası Zoom’da buluşup konuyu biraz daha açtık.

“Bildiğimiz anlamda büyüme modelinin sonuna geldik. İmece Summit’de de anlattığım gibi Kovid-19 salgını bütün büyük şirketlere, yöneticilere ve karar alıcılara dünyanın kısıtlı bir kapasitesi olduğunu hatırlattı” diyerek başladı Jackson. “Bu dünyanın dışında Mars’ta hayat aramanın

Yazının Devamı

ABD’nin Yunanistan’la iş birliği artıyor

28 Mart 2021

Prof. Dr. Faruk Şen - tavaksen@gmail.com

ABD Başkanı Joe Biden iktidara gelir gelmez Türkiye’ye tavır koydu. Özellikle 170 parlamenterin mektubu ve Türkiye’yi kınamasından sonra Biden, Türkiye’ye karşı daha da sertleşti. Biden’ın sertleşmesi özellikle Kürt sorununda ortaya çıkıyordu. Kürtlere devlet kurdurmakta kararlı olan Biden, Türk sınırına 1 km kala Kürtlere askeri üs kurup silah yollarken, Irak’ta da bu konuda Türkiye aleyhine destek veriyor.

Brüksel’de görüştüler

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken NATO Zirvesi kapsamında Brüksel’de görüştü. Bu görüşme biraz çekişmeli oldu. Blinken hala Türkiye’den S-400’lerin sınır dışına çıkarılmasını istiyor. Türkiye’ye Patriot’u vermeyen ABD, haklı olarak ülkemizin S-400’leri almasına neden olmuştu. Parası verilen ve kurulan S-400’ler artık Türkiye’nin malıdır, dışarı çıkarılmaz. En fazla üzerinde tartışılacak konu yeni

Yazının Devamı

TÜRK MEDENİ KANUNU-NOTERLİK

26 Mart 2021

Ali EM / (Yüksek Seçim Kurulu Önceki Başkanı)

Türk Medeni Kanunu ile özel nitelikli kanununlar arasındaki bağlantıyı somutlaştırarak ortaya koymak, bu bağlamda, noterlerin kendi özel kanunlarında düzenlenmemiş olan görev konularının Temel Kanun içerisinde olan düzenlemelerini sistematik şekilde tespit etmek, vesayeti gerektiren hallerde noterlerin görevinin önemini belirtmek amacıyla böyle bir çalışma yapmanın ilgililer yönünden yararlı olacağı bilinmelidir.

Türk Medeni Kanunu

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda önemli bir yeri bulunan ve özel hukuk alanında Temel Kanun olan 17 Şubat 1926 tarihinde,743 Kanun numarası ile kabul edilen, 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe giren Türk Kanuni Medenisi, çağın gelişmesine uygun olarak içerik; yeni kurum ve kuruluşlarla, hak ve yetkilerle zenginleştirilerek, kısmen değiştirilmiş ve güncelleştirilerek, 22 Kasım 2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 8 Aralık 2001 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmış ve 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kabulünün 95. yıl

Yazının Devamı

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ışığında İnsan hakları eylem planı ve Anayasamız

25 Mart 2021

Zafer İŞERİ / Avukat, Öğretim Görevlisi

Avrupa Konseyi üyeleri arasında 1950 yılında “İnsan Hakları ve Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (AİHS)” imzalandı. Asgari hak ve özgürlükleri güvenceye alarak sivil ve politik hakların korunmasına yönelik düzenleme, Türkiye tarafından 18 Mayıs 1954’te onaylamıştır. Sözleşme ile güvence altına alınmış olan temel hakların çiğnenmesi durumunda kişilerin ya da diğer devletlerin başvurabileceği bir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bulunmaktadır. 1987’de Türk Vatandaşlarına bireysel başvuru hakkını tanımıştır. Ülkemiz mahkemenin yargı yetkisini 1990’da kabul etmiştir. Bu sebeple kararları devletimiz için bağlayıcı niteliktedir.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948’de ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi içeriğini onaylayıp, uygulanmasını temin etmek için kaleme alınan sözleşme, insan hakları konusunda ortak bir anlayış ile temel ilkeleri ortaya koymayı hedeflemektedir. Sözleşmeyi onaylayan ülkeler, yetki alanları içinde bulunan

Yazının Devamı

Çin’in fakirlikten kurtulma mucizesi

24 Mart 2021

Liu Shaobin / Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi

“Halkı refaha kavuşturmak, ülkenin kalkınmasında ısrar etmek ve mutlak yoksullukla mücadeleyi kazanmak Çin’in yönetişim kodudur”

25 Şubat’ta Devlet Başkanı Xi Jinping, Çin’in mutlak yoksulluğa karşı tam zafer kazandığını dünyaya ilan etti. Standartlara göre, kırsal kesimdeki 98.99 milyon yoksul insan, yoksulluktan çıkarıldı. Mutlak yoksulluğun ortadan kaldırılması gibi çetin görevler tamamlandı.

Geçtiğimiz sekiz yıl içinde Çin kamu yatırımlarının başlıca ve öncü rolünü tam anlamıyla yerine getirerek güç birliğiyle yoksul halkın temel geçim ihtiyaçlarını karşılamak için toplam 1.6 trilyon Yuan özel mali fon ayırmıştır. Çin’de yoksulların gelir düzeyi önemli ölçüde artmış ve kişi başına harcanabilir gelir 2015 yılıyla kıyaslanınca %40 artmış, 1.3 milyardan fazla insanı kapsayan temel sağlık sigortası, yoksul nüfusun %99,9’unun sabit katılım oranı ve yaklaşık 1 milyar insanı kapsayan temel

Yazının Devamı

Döviz, faiz ve enflasyon

23 Mart 2021

Prof. Dr. Sefer Şener / İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi

Yatırımcılar ve bireysel tasarruf sahipleri açısından paranın reel getirisi önemlidir. Tasarruf sahipleri makul bir reel getiri elde etmek zorundadır.

Makul getiri herkese göre farklı olsa da en azından alternatif getiri alanlarının altında kalmamalıdır. Reel getiri açısından gerçekleşen ve beklenen enflasyon verileri en önemli göstergedir.

Reel getiri enflasyonun üzerinde oluşacak pozitif getiridir. Reel getiride ayrıca bizim gibi ülkelerde döviz kuru oynaklıklarını da göz önüne almak gerekmektedir. Oynaklığı çok yüksek kurlar hem enflasyonu, hem reel getiriyi etkilemektedir.

Faiz yüksek mi?

Son aylardaki tartışmalar Merkez Bankası’nın faiz artışlarına paralel olarak ne kadar getiri elde edildiği üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bundan sonraki süreçte piyasada faizleri aşırı düşecek beklentisine sokmak, tahvil portföylerinden çıkışı ve dövize yönelmeyi başlatabilecek bir durumdur. Enflasyonu kalıcı düşüş trendine sokmadan faiz indirimlerine başlamak yanılgı olacaktır.

Acaba

Yazının Devamı