Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bilgay Duman / bilgay.duman@gmail.com - Geçtiğimiz günlerde İstanbul İstiklal Caddesi’nde terör örgütü PKK/PYD/KCK bağlantılı teröristlerin yaptığı bombalı eylemin ardından Türkiye’nin terörle sürdürdüğü kararlı mücadele, güçlü bir harekatla misliyle karşılığını bulunuyor. Saldırının üzerinden 1 hafta geçmeden Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye’nin kuzeyi ve doğusu ile birlikte Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik Pençe-Kılıç harekatını başlattı. Harekatla, Suriye ve Irak’taki terör hedefleri eş zamanlı olarak vuruldu.

Haberin Devamı

Şimdi esas konu, Türkiye’nin, yaklaşık 1 yıldır gündemde olan Suriye’nin kuzeyine muhtemel yeni bir kara harekatı düzenlemesi. Bilindiği gibi terör örgütü PKK uzantılı yapılar, Suriye’nin kuzeyinde, özellikle Fırat Nehri’nin doğusunda hakimiyet kurmuş durumda ve buradan Türkiye’ye yönelik saldırılarını sürdürüyor. Önce Mersin’de güvenlik güçlerine gerçekleştirilen terör eyleminin ardından İstiklal Caddesi’nde sivil halkın yoğun olduğu bir bölgede terör saldırısı düzenlenmesi, Türkiye’nin operasyon planlarını değiştirip erkene çekti. Bununla birlikte Irak’ın kuzeyinde Mayıs 2019’dan itibaren yürütülen Pençe operasyonlarının da, Suriye’deki terör hedeflerini içerecek şekilde genişletildiği görülüyor. Bu, TSK’nın stratejisi açısından Pençe operasyonları noktasında önemli bir değişiklik.

Pençe operasyonlarının hedefi

Pençe operasyonlarıyla, uzun vadeli bir planlama ile PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki kaynağının kurutulması hedefleniyor. Bu hedef dahilinde farklı süreçlerde operasyonlar yürütüldü. Örneğin Mayıs 2019’da başlatılan Pençe-1 harekatı ile Irak’ın kuzeyindeki Hakurk bölgesindeki mağara ve sığınaklar hedef alınırken, Temmuz 2019’da Pençe-2 harekatıyla komando birlikleri kara harekatına başlamış, Pençe-3 operasyonuyla da bir sonraki aşama olan Sinat-Haftanin bölgesindeki terör varlığı bertaraf edilmişti.
Yaklaşık bir yıl süreyle Hakurk ve Sinat-Haftanin bölgesinde terör örgütünün hareketliliğine karşı alan güvenliği sağlanırken, Haziran 2020’de Pençe operasyonlarında yeni bir aşamaya geçildi. Haziran 2020’de başlatılan Pençe-Kartal harekatıyla da bu kez Irak’ın kuzeyindeki çoklu hedeflere yönelik operasyonlar icra edildi.

Haberin Devamı

Pençe – Kartal ve Pençe – Kaplan harekatları ardı ardına yürütüldü. Söz konusu harekatlarda hava güç unsurlarının yanı sıra daha önceki harekatlarda bölgeye intikal eden kara unsurları da yer aldı. Bu operasyonlarla Sincar ve Kandil başta olmak üzere Musul’un güneyindeki Mahmur’a yakın Karacak Dağı, Zap, Avaşin -Basyan ve Hakurk’taki terör unsurları, bölgede bulunan mağara ve sığınaklar bertaraf edildi. Şubat 2021’deki Pençe – Kartal 2 harekatındaysa PKK açısından ikinci Kandil olarak adlandırılan Gara bölgesi hedef alındı ve alan kontrolü sağlandı.

Bu operasyonlarla terör örgütü PKK’nın üslendiği Irak’ın kuzeyindeki 8 ana alanın yanı sıra PKK’nın doktrinizasyon merkezi olan Mahmur ve örgütün şehir kontrolü stratejinde ortaya çıkan Musul’a bağlı Sincar da operasyon alanlarına dahil edildi. Böylece Irak’ın kuzeyindeki dağlık alandan çıkılarak ilk kez Musul’un güneyine kadar olan alandaki terör unsurları da hedef alındı. Nisan 2021’de ise eşzamanlı olarak Pençe – Şimşek ve Pençe – Yıldırım isimleriyle Metina ve Avaşin – Basyan bölgelerine operasyonlar başlatıldı. Görüldüğü gibi, her operasyonda farklı hedef ve bölgelerdeki terör unsurlarının etkisizleştirilmesi, terör alanlarının kontrol altına alınması planlandı. Nitekim söz konusu operasyonlarla, Irak’ın kuzeyinde PKK’nın yoğunlaştığı bölgelerde kontrolün sağlanması, terör unsurlarına yaşam alanı bırakılmaması hedeflenmişti. Terör bölgelerinde kontrol sağlanınca bir sonraki aşamaya geçildi. Böylece Pençe – Kilit harekatıyla, kontrol edilen alanlar arasında güvenlik koridorları oluşturularak PKK’nın hareketliliğine “kilit” vuruldu.
Pençe operasyonlarının yanı sıra terör örgütünün sözde üst düzey liderlerine yönelik Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve TSK işbirliğinde yürütülen nokta operasyonlarla da, örgütün yapısına önemli darbeler vuruldu. Nitekim köşeye sıkışan örgütün sözde üst düzey yetkililerinin, Türkiye’deki şehir merkezlerinin hedef alınacağına ilişkin tehdit açıklamaları yaptığı görüldü. Bu anlamda, ciddi çöküş sürecine giren terör örgütünün, sivil alanlara yönelik eylemleriyle, kapasitesinin sürdüğüne yönelik mesaj verme çabasına girdiğini söyleyebiliriz.

Haberin Devamı

Operasyonlarda yeni aşama

Ancak bu düşünce, terör örgütünün kendi sonunu hazırlıyor ve hızlandırıyor. Nitekim 20 Kasım’da sabaha karşı Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik Pençe – Kılıç harekatı, bunun en somut örneği.
Türkiye bu operasyonla yeni bir aşamaya geçti. Bütüncül mücadelenin bir parçası olarak, PKK’nın bulunduğu Irak ve Suriye’deki terörle mücadele alanları operasyonel olarak birleştirilmiş durumda. Her ne kadar operasyonlar belirli alanlarda yürütülüyor olsa da, hedef, tüm sınırların güvenli hale getirilmesi. Operasyonun “Pençe – Kılıç” olarak isimlendirilmesi de oldukça manidar. TSK “Gök girsin, Kızıl Çıksın” mesajı veriyor. Bu anlamıyla 911 km’lik Suriye ve 378 km’lik Irak sınırı dikkate alındığında yürütülen operasyonlar ve elde edilen başarı takdire şayan. Bu operasyonla Türkiye, Suriye’nin kuzeyine (Fırat’ın batısı ve Mümbiç) yapacağı olası kara operasyonunun da mesajını veriyor. Zira Suriye’de teröre karşı yürütülen mücadelenin Irak’ta yürütülen operasyonlarla aynı kodlanması bunun göstergesi.

Bu noktada “Pençe stratejisi” artık Suriye’deki terör unsurları için de geçerli. Irak’ın kuzeyinde yürütülen operasyonlarda hava harekatlarının ardından kara operasyonları da yapılıyor. Suriye’nin de “Pençe operasyonları” içerisine alınması bu stratejinin Suriye’deki terör alanlarına yönelik uygulanacağının da bir işareti olabilir.