Neydi “Kolbastı”?.. Özgürlük, isyan, coşku ifadesi değil mi? İşte onun için Trabzonspor ile bire bir uyuştu. Özdeşleşti. Cuk oturdu!
İyi de oldu.
Aslında her takımın bir dansı olmalı!
* * *
Fenerbahçe, şöyle ağır bir arabeskle dans edebilir pekala... Orhan Abimizden “Kaderin Böylesine Yazıklar Olsun” kıvamında.
Fenerbahçeli futbolcular, yönetimin “tam siper” durumunda, futbol mu oynayacaklar “Başkanı mı kurtaracaklar”; ağlak ve mutsuz bir takım oldular ki, kendine acıya acıya gittikçe geriye gidiyorlar.
Kaptanı karamsar, kalecisi kahırlı, santrfor gam kasavet, hocası ters motivasyon modeli!
Cezaevindeki Fenerbahçe yöneticisi Şekip Mosturoğlu, iki kez intihara teşebbüs etmiş!.. Eee... Ne demek istiyorsun yani?
“Beceriksiz” mi?..
Yaptıysa, bu onun “aciz”, “dayanıksız”, “suçlu” olduğunu mu gösterir yoksa?
Çaresiz kalan, onuru kırılan “Japon” suppuki yapınca “Helal olsun adama” diye örnek gösteriyorsunuz. Lüzumsuz, hükümsüz eziyete, rezalete mahkum edilen onuru ve hayatı kırılan “Şekip” yapınca, utanmasanız makara yapacaksınız.
Kaldı ki, avukatı yalanladı Mosturoğlu’nun. Olmamış intihar girişimi falan.
Farketmez.
Denediyse de helal olsun, dayanıyorsa da.
İnsanlar bu kadar “doğru” konuşup, bu kadar büyük “hataya” imza atabilir mi? Mekan Türkiye konu futbolsa evet!.. Bal gibi olur.
İşte Aykut Kocaman...
“Şike operasyonu ve Fenerbahçe’ye yarattığı sonuçları yüzünden psikolojimiz bozuldu” diye konuştu futbolcularının sinirli olmasını izah ederken.
Çok doğru.
Ama hata... Meşrulaştırıyorsunuz futbolcuların başıbozukluklarını. Kabul ediyorsunuz Fenerbahçe kazanının kaynadığını. Şimdi odun atmazlar mı altına?
Keşke bu kadarla kalsaydı.
Tutamadı kendini ekledi. Emre’nin yırtıcılığını, Fenerbahçeli futbolcuların sahada kapışmasını eleştirenlere, Trabzonspor’u adres gösterdi!..
Cümle bu: “En az 150 yönetici gözaltına alınacak”!..
Ben söylesem “deli” der geçersiniz ama sözün sahibi Rasim Ozan Kütahyalı...
Ciddiye alacaksınız.
* * *
Kendisi Emniyet’in sesi.
İktidarın medya prensi.
Beyaz TV’de Ahmet Çakar Hoca’nın yeni partneri.
İnanılmaz... Akıl almaz... Hiddink’in aldığı para “dört” değil “sekiz” milyon diye programlar yapılıyor, yazılar yazılıyor.
Aferim.
“Araştırmacı”, “incelemeci” gazetecilik bu işte!
Yahu, adam imza attığında yazdık Ters Köşe’de. “Sekiz” de değil, “on bir” milyona mal oluyor diye.
Bir Allah’ın kulu (Hıncal ağabey hariç) ciddiye almadı, alsa da oralı olmadı.
Bugün yakaladılar.
O gün suya sabuna dokunmayanlar.
Vazifemi yapayım; yazayım. Ve sondan başlayayım: Bırakın bu işleri... Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacağı gibi yorum ve eleştiriler de eskisi gibi olmayacak.
Olmamalı.
Olamaz.
Hakem kararını eleştirerek, MHK’ye sallayarak, rakiplerine çatarak kimse cebine ekmek koyamayacak.
Bitti o devirler.
Bir an önce anlayın.
Bana inanmıyorsanız Ali Dürüst Bey’e sorun. Bir günde döndü “sert” yönetici tipinden.
Hani bazan bir gurur duyar ya insan.....
Mesleğinden, meslektaşından, tanımadığı vatandaşından.
İşte öyle bir şey.
* * *
Sevgi var içinde... Güven var.
24 şehit Fenerbahçe maçında “Burada” diye anılırken...
Deprem için stat kapılarında tırlar doldurulurken.
Nasıl değerlendirdik biz Hiddink’in “Almanya üst düzey takım” gafını?..
“Milli maç öncesi motivasyon rezaleti” olarak değil mi?
“Onlar üst biz alt”...
Yenilirsek Hiddink bey rahat!
Bizi bırakın milli futbolcuların kanına dokundu bu aşağılık duygusu. Çocuklar güvenlik kameralarına bile “Yeneriz Almanya’yı” diyorlar.
Şu ana kadar Kuran’a el basan olmadıysa, inançlarının güçsüzlüğünden değil Hoca’ya biraz olsun inançları kaldığı için olmalı.
* * *