Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Fenerbahçe, Denizli’de kolayca kazanmanın ne denli zorlu olduğunu bilerek oynuyordu gerçekten.
Denizli ise kendi sahasında oynamanın getirdiği rahatlıkla da çok kolay top çeviriyor, ayağa top ve isabetli pas güzelliklerinden oluşan şık hücum şemalarını devamlı sürüyordu oyunun gündemine... Ayrıca Denizli’nin Fenerbahçe’den çok daha çabuk düşünüp, daha çabuk hareketlenmesi de çok güç duruma düşürüyordu Fenerbahçe’yi dünkü doksan dakikanın sürecinde.
Bir de şu hakeme itirazlar meselesini konuşsak biraz... Jilet gibi keskin hareketlerle, çok tehlikeli pozisyonlara giren futbolculara tavır koyan hakeme toplu itirazlar, eller - kollarla koyulan çirkin tavırlar çok yoğunlaştı artık haftanın önemli puan maçlarında... Dün de Denizlililer’in olur olmaz pozisyonlardaki düdüklere yaptığı itirazlar mükemmel futbol anlayışlarına ve uygulamalarına hoş olmayan gölgeler düşürdü doğrusu... Yani tribünler dahil herkes hakem kararlarını kendi menfaatine yontuyor... Eh böyle bir avantacılık anlayışının yoğunluğuna hakem ne yapsın yani?
Fenerbahçe yine bildiğimiz gibiydi Denizli’de... Galatasaray maçındaki gibi bir kaç tane "şimşek vuruşöla gelecek rastlantı gollerine bağlamıştı kaderini... Yoksa öyle planlı programlı gol çıkışları ve de özel varyasyonlara bağlı gol kurguları filan yoktu oyunun ekranlarında... Oktay’dan çok özel bir gece bekliyordum doğrusu... Öyle ya aylardır onun sakatlık ve güçsüzlük hikayelerini dinlemekten yorulmuştum... Ancak dün yine gördük ki, Oktay’ı daha da beklemeye devam etmek var kaderimizde... Güç volümleri düşük, sprintlerindeki güç seviyesi pörsümüş ve en önemlisi gol kokusu alma yetenekleri körlenmiş... İşte böyle bir Oktay’ı bu yıl da kopuk kopuk seyretmeye devam edeceğiz anlaşılan.
Neyseki Rapajc - Revivo - Fatih Akyel - Abdullah - Ümit Özat ve tabii ki Rüştü gibi isimler Denizli ile kora kor mücadelenin içinden bir an olsun çıkmadılar da, Fenerbahçe sahada devrilmeden ayakta kalmasını bildi... Bir de Serhat konusu var... Bu acar genç oynayacak alan bulamıyor önünde...Yani "kanat oyuncusu değilim ben" demeye getiriyor sanırım sözünü... Uzun lafın kısası Denizli’de her sonucun doğabileceği gecede Mirkovic ters bir vuruşla Denizli’ye bir gol hediye etti. Devrenin sonuna doğru Denizli kalecisi de Revivo’ya bir baraj kabahati ile izzet - i ikramda bulundu da bu sayede iki takım bayramlaşabildi.
Haa, ikinci yarıda Serhat’ın lotarya golü derseniz; zaten o gol olmasaydı Fenerbahçe şimdi bayram günlerinin sonundaki rahatlığı yaşamak yerine şampiyonluk adına bal gibi oksijen çadırındaydı.