Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Dünya devi Brezilya önünde yapması gerekenleri bir bir yerine getiriyordu Türkiyemiz... Orta alanı kalabalık tutup, Brezilya’nın pas örgütlenmelerini sürekli sabote etmekte başarılı olan Ay - Yıldızlı ayaklar, aynı zamanda hiç telaşa girmeden yerli yerinde paslaşmalarla oyunun süratini kesiyor ve Brezilya cılız birkaç çıkışı dışında hiç de dikiş tutturamıyordu oyunda.
Geride Bülent’in ayakları ve beyninden daha çok konuşan çenesi milli formaya hiç yakışmasa da, diğer oyuncularımız maçın akışını son derece akıllıca soğutuyor, Türkiye ilk yarım saatteki oyun disipliniyle önce oyunu dengeliyor, sonrasında Brezilya’nın üstüne dahi çıkartıyordu sahadaki teknik kapasitelerini...
Tabii bir Yıldıray gerçeği bütün ihtişamıyla süslüyordu dünkü tarihi oyunu Türkiye adına... Küçük fiziğine rağmen ilk yarının sahadaki en büyük futbolunu oynayan Yıldıray, hem aklını, hem tekniğini oyuna koyuyor, ustaca kullandığı fiziğiyle de Brezilyalı bedenlerle girdiği ikili mücadeleleri sürekli kazanan bir kahramanı sergiliyordu... Hele Hasan Şaş’a attığı gol topundaki pas ustalığı Yıldıray’ın değerine yepyeni kıymetler katıyordu ilk yarıda.
* * *
İkinci yarıya ilk 45 dakikanın en laubali, en disiplinsiz adamı olan Bülent’i oyundan alarak, galibiyeti korumaya çalışması daha doğru olmaz mıydı sanki Şenol hocamız adına ? Nitekim Bülent yine disiplin dışındaki bir gaflet anında Ronaldo’yu kademede arkasına kaçırıyor ve Türkiye hiç de hak etmediği bir golle tarihi galibiyetten oluyordu... İşte bu şok gol, Brezilya’yı bir anda tahrik ediyor ve Sambacılar hırçın ve sivri ataklarla doluşuyorlardı ceza sahamızın en tehlikeli bölgelerine... Ama Rüştü, kalesini aslanlar gibi koruyor, bir sağ direk dibinde, bir sol direk yakınlarında beliriveren gol kokulu bütün tehlikeler eriyordu gecenin büyük ustası Rüştü’nün ellerinde...
Bülent’e oyundan alma cezası kesmekte ve Ümit Davala ile değiştirmekte çok da haklıydı Şenol Güneş... Ancak maçın en müthiş ismini, oyunu her an gollük paslar ve gollerle süsleyebilecek, Brezilyalılar dahil sahanın en iyi adamı Yıldıray’ı oyundan almakta bence Şenol Güneş en büyük kenar yönetimi kabahati işledi... Maça dönersek, orta sahada top kapma savaşları kıran kırana geçiyor ve bu kapışmalarda Brezilyalılar ustaca dirseklerle profesyonel hilelere başvurmak yoluna dahi gidiyorlardı sinsice...
Ancak savunmayı üçlü kurmak ve güçlü bir savunma anlayışıyla oyuna devam etmek Şenol hocayı uzun süre haklı gösterse de, Alpay ve Ümit Özat’ın verdiği açıklar gol korkusunu büyütüyordu gözlerimizde... Ve Alpay’ın ceza sahası dışının bir metre gerisinde yaptığı harekete penaltı kararı veren Güney Koreli hakem, Milli Takımımız’ın oynadığı büyük futbolu sıfıra indiriyor, Rivaldo’nun vuruşuyla da Brezilya’yı yenme hayallerimiz haksızca katlediliyordu Kore’de.