Fenerbahçe, haklı galibiyetinden yola çıkarak, farklı bir rehavetin içine asla düşmemelidir. Çünkü maç akşamı Fenerbahçe’nin istekli, Galatasaray temposundan çok yüksek kondisyon volümleri ve kazanma histerileri yanında, 90 dakika içerisinde göze batan bilinen zaafları da asla gözden ırak tutulmamalıdır.
Herr Lorant’ın Fenerbahçe’ye her geçen hafta daha da ısındığını, futbolcularını daha iyi tanıdığını görüyoruz. Ancak Fenerbahçe, Galatasaray galibiyeti sonrası ille de şampiyonluğu planlayacaksa, işte o zaman Sarı - Lacivertli kadro adına lig, Denizli maçıyla başlamaktadır. Takımın puan kaybına tahammülü yoktur. Ve Lorant hem ilk tertip tespitinde, hem de adam değiştirme zamanlamasının doğrularında en isabetli kararları verebilmelidir. Aksi halde Fenerbahçe’nin şampiyonluğu yine tatlı bir hayal olmaktan öteye gidemez.