Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Galatasaray, Barcelona ile grupta son kozlarını paylaşırken, talihsiz biten gecede kazanmak için futbolun bütün profesyonel şablonlarını kullanıyordu Ali Sami Yen’de...
Savunma ve orta alanda bir bütün olarak gözlere temaşa, oyuna da tek pas güzellikleri dağıtıyordu Cim - Bomlu ayaklar... Görev yapan bütün kramponlar ve beyinler topla buluşmadan önce kime tek hareketle pas yapacağını çok iyi bilmekteydiler... Bu bilince bir de pas hatasını sokmayıp, hareketler de çabuk olunca, ortaya işte o hep alkışlayarak beğendiğimiz futbol güzellikleri gelip, yerleşiyor... Evet Barcelona da bir Dünya markası... Galatasaray’da Hasan Şaş’ı, Ümit Karan’ı, Arif’i veya bir başka çabuk adamı ceza sahası yakınlarına dahi sokmuyorlar üstün fizik güçleri ve çabuk düşünceleriyle... Aslında Hasan Şaş ve Ergün sol kanatta mükemmel kulvar çıkışlarını da birçok kez yutturdular İspanyollar’a... Ancak göbekteki Barcelona kalabalığını yarmak veya bireysel hatalarını yakalayıp, cezalandırmak öylesine zordu ki...
Ayhan orta alanda Galatasaray’ın ince futbolunu pek anlatamıyordu oyundaki stili ve tempo gereğindeki ağır kalışlarıyla bana... Halbuki Ayhan’ın bu kadar zaman sonra oynadığı bölgede çok şık futbol çizgileri resimlemesi gerekirdi Sarı - Kırmızılı formanın içinde... Arif bazı pozisyonlarda yine bilinen profesyonel numaralarını gündeme getirmek istedi ama, her pozisyona dinazor gibi uzanıp, gözeten Temmink isimli Hollandalı’ya yutturmak mümkün mü ?.. Berkant da sağ çizgide kalıplaşmış düşüncelere takılı oynayan bir isim... Hasan Şaş’taki fizik ve düşünce kıvraklıklarından nasiplenmemiş henüz... Ümit Karan’ı ortada makasa alan Barcelona kalabalığı, beyazlı siyahlı bir fizik kudretiyle kıpardatmadılar dünkü oyun süresince... Barcelona tabii Galatasaray’dan çok üstün bir takım değil... Ancak kimin nerede oynayacağı ve önlü arkalı pas yapmada ve oyunun seyrini ani hareketlerle değişik alanlara yönlendirmede Cim - Bom’dan daha ciddi ve keskin fikirlerle deplasmandaydılar doğrusu... Ancak bütün bunlar Galatasaray’ın kaybetmesi ve elenmesi için hiç de en önemli sebepler değildi... Ama top istemeyince, olmuyor işte...
Özetle, Şampiyonlar Ligi’nden elenmesine rağmen bütün Türkiye’nin alkışlarına layıktır Galatasaray... Çünkü bu yıl da transferlerde büyük kan kaybı yaşamalarına rağmen Batı’daki çok ünlü takımlara kan kusturmasını becerdikleri için.