Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Derwall ve Mustafa Denizli ikilisinin Cim - Bom’u Şampiyonlar Ligi’nde Avrupa üçüncüsü yaptığı yıllardı... Florya’nın belediyeye ait yeni motellerindeki kiralık odalarımızda futbolumuzun bütün dev isimleriyle toplanır, o günlerin en derin, en sıcak futbol sohbetleriyle iç içe yaşardık... Rahmetliler Gündüz Kılıç, Metin Oktay, Candan Tarhan, Sevgili İslam Çupi ve Örsan Öymen gibi "dev adamlar" en devamlı misafirleriydi o unutulamaz Florya günleri ve gecelerinin.
Ali Uras ağabeyimiz, Metin Türel dostum, Bedri Koraman ustamız, Mustafa Denizli kardeşim ve daha nice isimler Derwall’e de birlikte toplanır ve doyumsuz futbol muhabbetinin en ince noktalarına kadar inerdik zaman elverdiğince... İşte o yıllarda Mustafa Denizli’yi çok yakından tanıma imkânım olmuştu... Mükemmel futbol kişiliğinin yanında insani vasıfları... Futbolda yarıştırma kavramının teknik detaylarıyla dolu kafasıyla daha o günlerde, yani Galatasaray’da futbolu yeni bıraktığı zamanlarda içten inanmıştım her yönüyle Mustafa Denizli’ye... Hanımı Jüliet kardeşimiz ve o yılların küçük Selin’i de zaman zaman bizim belediye fakirhanesini renklendirirler, hanımlı erkekli gruplarda bile konu başlığımız futbol olurdu tabii...
* * *
Geçmiş zamanları düşünceyle yudumlarken çok gerçekler de aydınlanıveriyor insanın kafasında... Şimdi bakıyorum da, Mustafa hocam o yılların Denizli’si değilmiş gibi geliyor bana... Öyle ya, bu meslekteki bilgisini herkesle paylaşmaya, tartışmaya, her türlü beyin terazilerinde tartıya çıkarmaya hazır bir Denizli yerine, şimdilerde "Benle futbol konuşabilecek kim var ki ?" diyebilecek kadar mantığın dışına düşmüş bir Mustafa seyredebiliyoruz TV ekranlarında... Çıkaracağı takımı maç saatine kadar basından sır gibi saklamak, idmanları medyaya olur olmaz zamanlarda kapatmak, Denizli gibi bir uygar adama hiç yakışıyor mu ?.. Fenerbahçe’de 1.5 yıldır görev yapan hocamızın hala sağlıklı bir takım iskeleti yaratamamış olması Denizli’nin kendisiyle terse düşmüşlüğünü açıkça koymuyor mu ortaya ?.. Hala savunması savruk, orta alanı kopuk ve bilimsel atak üretmekten yoksun, gol pozisyonları bölgesi tam bir fiyasko haline gelen ve gelecek zaman adına da durumu karanlık görünen bu keşmekeş halin içindeki çaresiz adam benim eski "Sarı Mustafam" olamaz işin özü...
Öyleyse Denizli’nin bir köşeye çekilip, kendisiyle yüzleşmesi kaçınılmazdır... Kafasındaki var olan en ince sorunları bile gözden geçirmeli, hem Fenerbahçe adına, hem kendini ilgilendiren sorunlar adına en radikal kararları en kısa zamanda almalıdır... Eğer kafasındaki sorunlar yumağını çözer, derin ve huzurlu nefesler almaya başlarsa hocamız, o zaman hem Fenerbahçe’de işler rayına oturur, hem de ben on yıllar öncesinin "Sarı Mustafa"sına yeniden kavuşurum.