Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Fenerbahçe’de Bay Lorant’ın hafta içi demeçleri çok çarpıcı gerçeklerle örtülü gibi geliyor bize... "Son takımı da ben yaptım, oyunun taktiğini de ben verdim" diyerek, Gaziantepspor maçındaki başarılı neticeyi sahiplenmeniz gayet normal ve gayet doğaldır. Ama ilk yarıdaki enfes kafa vuruşunu sayı yapan Johnson, senede kaç kez böyle güzel yan toplara kalkar ve golü yaratabilir ki ?.. Ayrıca Revivo’nun ölü top vuruşunun baraja çarpıp, Gaziantep kalecisini yanıltması da yılda bir gelen lotarya sayılardan biridir... Yani Fenerbahçe, Antep önündeki ilk 45 dakikada çok yavaş oynamış, topsuz oyunlara çıkışlar ve paslaşma yüzdelerindeki oranlar da hiç göz doldurucu olamamıştır işin aslında...
Ama ikinci yarı için durum çok farklıdır tabii... İki golün getirdiği rahatlıkla da sahaya inen takım, işte bu yarıda Fenerbahçe seyircisinin aylardır beklediği yüksek tempoyu yakalamış ve gerçekten sezonun en kaliteli 45 dakikalık futbol gösterisine imza atmıştır... Bu durum orta sahada Hakan Bayraktar ve Ceyhun gerçeğini aylardır yazıp, duran bizlerin bu görüşümüzde pek haksız olmadığımızı ortaya koymuyor mu sevgili hocam ?.. Futbol düşünceleri yüksek, teknik kapasiteleri Fenerbahçe’nin gerçeklerine son derece uyan bu iki genç adamı niçin aylardır eşofman içinde 10 - 15 dakikalarla kısıtlı adam değiştirmelerde kullandınız da, ilk tertiplerde yer vererek, onları daha erken kazanma yoluna gitmediniz ki...
"Basının ağırlığıyla takım yapmam" diyorsunuz... Haşa, onu sizden isteyen hiçbir yazar yok ki ?.. Bizim işimiz de, her haftaki Fener 90 dakikalarını değerlendirmek ve okurlara sunmaktır... Öyleyse siz neden bu görüşlerden yakınıp, her hafta basın şikayetlerinizi dillendiriyorsunuz ki ?.. Hem "Antep maçının tertibini de ben yaptım, taktiğini de ben verdim" beyanınızı biraz açarsak, ortaya bu maçtan önceki Lorantlı haftalarda takımı ve taktiği bir başkaları ile birlikte yaptığınız anlamı çıkmıyor mu ortaya sizce de ?..
Evet hocam, lütfen siz bildiğinizi yapmaya devam edin ve Fenerbahçe’yi şampiyonluk koltuğuna oturtun yeter ki... Gazeteleri ailece okumadığınızı da açık açık söylediğinize göre, kendi okurlarımızla kurduğumuz diyalog ve dertleşme yöntemleriyle baş başa olmamız bizlere "yeter de artar" bile.