BiENALiN ANLAMINI ÖĞRENEMEMiŞKEN

30 Kasım 2010

İKSV, 2012 için adında ‘bienal’ geçen etkinliğin hazırlıklarına başlamış. İstanbul, dünyanın her yerinden gelen tasarımcıların buluşacağı ‘Tasarım Bienali’ne kavuşuyorİstanbul’un kültür sanat trafiği renklendikçe renkleniyor. Şimdi işin içine bir de İstanbul Tasarım Bienali girecekmiş. Bu bienalin de fikri, kurgusu İKSV’den geliyor. Bienal 2012’de başlayacak amma hazırlıklar şimdiden yapılmaya başlanmış bile. Bu kapsamda ilk etkinlik, 2-3 Aralık tarihlerinde Kadir Has Üniversitesi’nde düzenleniyor. İlk etkinlik Uluslararası Tasarım Sempozyumu; konu ‘Neden tasarım, neden bienal? Herkesin aklından geçen ilk sorunun cevabı bu sempozyumda verilecek belli ki.
Etkinlik, iki gün boyunca Türkiye’den ve dünyadan yaratıcı kimlikleriyle öne çıkmış 29 konuşmacıyı ağırlayacak. İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, İstanbul Tasarım Bienali için “İstanbul, önemi son 30 yılda giderek artan bir şehir. Tasarım alanında da büyük bir potansiyele sahip. İlk İstanbul Tasarım Bienali ile buradaki potansiyel dünya ile paylaşılacak” diyor.

Bir İFSAK geleneğini idrak etmek

İstanbul’da fotoğrafçılık konusunda dört başı mamur eğitimi veren kurumların başında geliyor İFSAK. Meğer 15 yıldır

Yazının Devamı

GARDROBUNUZU ŞIKLAŞTIRMANIN VE KIŞLAŞTIRMANIN YOLLARI

25 Kasım 2010

Birkaç küçük ayak oyunuyla kışlık kıyafetlerin sıkıcılığını kırmak, gardrobunuza ruh katmak elinizde.
1- İlk olarak şalların, eşarpların kıyafete ruh katmadaki gücünden yararlanmalısınız. Mesela renkli desenli, ipek bir şal en sıkıcı griyi bile katlanılır kılar. Bu sezon, 70’lere dönüşün. O yüzden annenizin gardrobundaki eşarplara alıcı gözüyle bakmak, doğru bir ilk adım olacaktır.
2. Trikolar pekala gece için de çekici alternatif olabilir. Nasıl mı? Pulların, payetlerin gücünden yararlanarak! En pahalısından 30 TL’lik H&M versiyonlarına, mağazalar omuzları, cepleri boncuk işli modellerle dolu.
3. Bazen bir çanta sapı dahi ufak bir operasyonla şık kolyeye dönüşebilir. Chanel modeli zincir saplı çantalara bir de o gözle bakın.
4. Farklı dokuları bir arada kullanmaktan çekinmemek de tarzınızı kış bezginliğinden kurtarabilir. Grafik desenli ipek elbiseyi kalın dokulu hırka ya da kısa kazakla, hatta yapay kürkten bir boleroyla giyebilirsiniz.
5. Çoğu kadının kendine yakıştıramadığı, fazla iddialı bulduğu bir parça olan şapkalarla artık bu kış barışın! Özellikle önü hafifçe gözlere düşen fedora şapkalar kesinlikle en baştan çıkarıcı olanları.
6. Kolları bol inen

Yazının Devamı

Bayram sonrası rehavetinizi atın!

23 Kasım 2010

Dokuz gün boyunca eş-dost gönlünüzü eğlendirmeyi bildiniz, şimdi sıra geldi beyninizi beslemeye. İlk adım, bu perşembe açılacak Contemporary Istanbul fuarı...


Efsane bir tatildi geçen haftaki, geçti bitti. Pazartesi itibarıyla tatil sarhoşu bedenler işbaşı yaptı, işyerlerinde takvimde seneyenin tatillerini hesaplayanlar çoktu. (Dokuz gün tatilin ardından önümüzdeki yıl 23 Nisan’da bile tatil yok diye hayıflananlar da vardı!) Peki şimdi neyi bekleyeceğiz? Yılbaşını. Yeni yıla kiminle, nerede girileceğini... Ne diyelim, keşke Allah insana başka tasa vermese!
Tatilde iyi dinlendiğinizi varsayarak bu hafta neler yapabileceğinize bir göz gezdirdim. Haftanın tartışmasız en önemli olayı, 25 Kasım’da açılacak olan Contemporary Istanbul sanat fuarı... Türkiye’nin en büyük çağdaş sanat etkinliği olan fuar, hatırlarsanız en çok yüksek rakamla satılan eserleriyle haber oluyor. Ama ben fuarı, rakamlardan önce çağdaş sanatla ilgili her kuşaktan sanatçının neler yaptığını görebilmek için gezmeniz gerektiğini hatırlatayım! Yine de paradan, rakamlardan bahsetmek isteyenler için bu da benden bir bukle: Sergilenen eserlerin toplam değeri 50 milyon TL imiş. Sanatçı Ahmet Güneştekin’in

Yazının Devamı

Dünya çapında bir pazar

18 Kasım 2010

Denim dünyasından arkadaşlarımın yıllardır anlata anlata bitiremediği bir pazar, Pasadena’da Rose Bowl... Dünyanın en meşhur denim tasarımcıları bu pazara sabahın erken saatlerinde geliyormuş. En eski jean kotları, ceketleri toparlayıp birbirlerinden saklamak için kara kara torbalara atıyorlarmış. Sonra biz de koleksiyonlarda bu eski görünümlü modelleri görüp bayılıyormuşuz diye anlatıp dururlar...
Rose Bowl, bölgenin meşhur stadyumunun da adı. Dağ eteklerinde, yemyeşil bir arazide kurulmuş pazar... Sadece kıyafet de yok, garaj satışı usulü evin eskilerini satan standlar da var, 40’lı yıllardan kalma porselen biblo satan da... Fiyatlar inanılmaz ucuz; antika değeri olan parçalar dışında, 50 doların kulağa hayli pahalı geldiği bir panayır, burası.



Vintage jean’lerin satıldığı bölümü nihayet bulunca tasarımcıların didişmesini daha iyi anlıyorum. Bunları satanlar da pazarcı değil, işi gücü jean konuşmak, bulmak olan bir tür eksperler... Elimi bir 501’e atıyorum, 1946’dan kalma şahane bir pantolon... Eski jean işçi ceketleri harika, 10 dolara satılıyor. Bir de ordudan kalma ceketler var, belli ki bu kışın militer modası bu modellerden esinlenmiş.
Zaman içinde bit pazarı, vintage

Yazının Devamı

İSTANBUL LOS ANGELES’TAN NASIL GÖRÜNÜYOR?

16 Kasım 2010

Kafelerin makul fiyatları istanbul’un havalı kafelerinin lüzumsuz pahalılığını bir kez daha hatırlatıyor. Sigara içen kimse kalmamış. Sabahları, hatta günün ortasında sıcakta bile koşuyorlar

Saatlerce uçtuk, Los Angeles’a geldik. Hava durumunda değişiklik yok; bahar havasını bıraktık, burada da ceketsiz dolaşmaya devam. Önemli bir farkla, burada hayat kesinlikle daha ağır akıyor. Bir de insanlarda bir huzur hali, sokaklardaki evsizlerin dahi burada dünyanın herhangi bir yerinde olduklarından daha dingin göründüklerini (utanarak) düşünuyorum. Şehrin deniz kenarında yer alan, en cool köşesi Venice Beach’te akşam uzun yürüyüşler yapanlar, kumsalda müzik çalıp dans edenler, uyduruk bir doktor reçetesiyle ot alıp kafayı bulanlar var. Ahali, alacalı bulacalı kırmızıya bulanmış bir gün batımının keyfini çıkarmayı hiç ihmal etmiyormuş. En azından yerel halktan dostlar öyle söylüyor.

‘Yıldızların evleri turu’na katıldımLos Angeles starlar şehri olduğundan ünlü birilerine rastlamak, vakayı adiyeden. Biz de gelişimizin daha ilk saatlerinde eski, nefis bir Ferrari ile yanımızdan geçen Warren Beatty’yi görünce “Varan 1” diyoruz. Yeni moda yıldızcıklar yerine Warren Beatty’ye

Yazının Devamı

Bereketli Boist!

11 Kasım 2010

Teşvikiye’de açılan karma butik BOist’in çocuktan ev dekorasyonuna katman katman çeşitlenen bir ürün seçkisi var
Teşvikiye’de geçtiğimiz hafta açılan bir mağazadan bahsetmek istiyorum. Adı BOist ve seslerini iyiden iyiye duyurmayı başarmış genç Türk tasarımcılar için yeni bir mecra olma özelliğini taşıyor. BOist’in yeri de çok merkezi; Teşvikiye’de Hüsrev Gerede Caddesi’nden inerken hemen sağda... Genç tasarımcıların bir araya gelme isteği tabii de, her zaman bu girişimi yapacak bir oymakbaşına ihtiyaç var.
BOist örneğinde bu kişi, Burcu Olgun... Kendisi bu fikri olgunlaştırıp geliştirirken moda PR’ında İstanbul’da giderek sağlam bir yer edinen L’appart adlı şirketten de yardım almış.
Burcu Olgun, bu fikrin kafasında Londra’da yüksek lisans eğitimi görürken yeşillendiğini anlatıyor. İstanbul’da çoğu genç tasarımcı aynı dertten musdarip. Satış noktalarına ulaşmakta ve kendilerine bir merkez, bir ofis oluşturmakta güçlük çekiyorlar. Olgun, Londra’da aynı zamanda bir merkez olma görevini de üstlenen butiklerden yola çıkıp bu girişimi yapmış. Mavi tenteli, sempatik BOist mağazası tasarımda özgünlük arayan farklı kitlelerin buluşacağı bir adres olmayı hedefliyor.

Boist’te

Yazının Devamı

YILBAŞI HEDiYENiZE KARAR VERDiNiZ Mi?

9 Kasım 2010

“Bu şehirde yaşam kalitesini artıran bir kurum say” deseniz, aklıma ilk İKSV gelir. İKSV şimdi de tasarım dükkanıyla yılbaşı arifesinde şehri renklendiriyor

İKSV binasının giriş katında yer alan, tasarımdan sanattan keyif alanların ilgileneceği pek çok farklı ürün barındıran İKSV Tasarım Mağazası, bir yaşına yenilenen bir koleksiyonla girdi.
Aralık kapıya dayandı gibi. Uzun bayram tatilinden sonra kasım su gibi akıp geçer. Yeni yıl için eş dost, yakınlar için hediye arayanların mutlaka İKSV Tasarım’a uğrayıp bakması lazım. Burada Türk ressamların eserlerinden alıntıların uygulandığı kristal, porselen, ipek gibi malzemelerden bilumum ürünler, hem genç hem de uluslararası ödüllü koleksiyonlar bir araya getirilmiş.
Mağazada ürünleri bulunan tasarımcılar arasında Aida Pekin, Deniz Toraman, Ela Cindoruk ve Nazan Pak, Leyla Taranto, Oya Akman, Tan Oral gibi isimler var. Ayrıca Dali, Picasso gibi dünyaca ünlü ressamların müze mağazalarından oluşan bir seçki ve Andy Warhol, Karim Rashid gibi tasarımcıların özgün ürünleri de İKSV Tasarım’da bulunuyor.


Yazının Devamı

Tülin Şahin’e bravo!

4 Kasım 2010

Tülin Şahin’in Demi Moore’un özel davetindeki boy boy fotoğraflarını görmüşsünüzdür. Çoğunuzun aklından, “Ne olacak yani? Hasbelkader davet edilmiş, fırsatını bulunca da Demi’ye sarılıp bir poz vermiş işte...” diye geçmiş olabilir. Pek de öyle değil, arkadaşlar... Sivaslı Cindy diye bağrımıza bastığımız (sahiden de efsane Cindy Crawford’a çok benziyor) Tülin, bileğinin hakkıyla pırıltılı dünyada, uluslararası manada kendine bir yer edindi. Bu kapıyı Tülin’e mukakkak ki güzelliği açtı, ama oyuncularının neredeyse hepsinin çok güzel kadınlardan oluştuğu bir evrenden bahsettiğimizi de unutmayalım. Yani, dudağının üstünde seksi bir benin tüm kapıları ardına kadar açması da bir yere kadar mümkün.

Tülin Şahin adını belki de aşırı dozda, her yerde görüyor olabiliriz. Havuzda kendi kendine jimnastik yaparken, aqua gym dersi vermeye terfisinin ardında, belki de insanların ünlülere yakın olma isteğinden başka bir neden yok. Uzaktan Tülin’in bazı teklifleri de reddetmesi gerektiğini düşünüyor muyum? Evet... Ama bir yandan da kırk tarakta bezi olup harıl harıl çalışan Tülin Şahin’in söyleşilerini okudukça azminden ve samimiyetinden etkilenmeden de edemiyorum.

Şimdi de Ferragamo’nun marka

Yazının Devamı