Ekim fırsatları

5 Ekim 2010

İşte yağmur işte sonbahar... Ve yorgunluğu, yoğunluğu bahane etmeden ucundan yakalamam gerekenler. Birincisi çok saydığım bir fotoğrafçının; Ani Çelik Arevyan’ın İstanbul Modern’deki 'Göründüğü Gibi Değil' adlı sergisi... Yeni tam zamanlı çalışma hayatımın içinde, hafta sonu odaklı sosyalleşmeye hala alışamadım. Her cuma çok daha programlı olmalıyım diyorum, beceremiyorum. Önümüzdeki cuma bir milat olacak benim için, bu sefer hafta sonunu süper akıllı bir biçimde geçireceğim.

29 Ekim tatilini bekliyorum
Çok yoğun masa başı işi olan arkadaşlarımın her tatil fırsatını zincirlerinden boşanmış gibi değerlendirme çabalarına mana veremizdim. Sanki her boş gün illa şehir dışında geçmeliymiş gibi... Üç ayın ardından bu konuyu da anlamış bulunuyorum. Şahsen 09.00-18.00?(20.00?) mesaili bir çalışan olarak 29 Ekim tatilini bekliyorum.
Baktım, cuma sabahı erkenden Antakya’ya gitmek mümkünmüş. Beldeye ocak ayında gittim, o gün bugün tekrar gitmenin yolunu araştırıyorum. Müzedeki inanılmaz mozaikleri, Süryanı ve Katolik kiliselerini yeniden, sakin sakin görebilmek müthiş olacak. Bir de yemek mevzuu var, tabii. Kendimi Şehir Kulübü’ne davet ettirebilmenin bir yolunu bulabilmeyi planlıyorum.

Yazının Devamı

Rüya listem

30 Eylül 2010

Bütçe ve beden meselelerine hiç takılmama lüksüm, kıyafetleri sanat eseri gibi yan yana dizeceğim ‘Carrie Bradshow’vari bir giyinme odam olsa... Neler alırdım neler


Neyse ki kıyafetleri neredeyse defilede görüldüğü anda kopyalayan, hızlı moda üreten büyük markalar var. Yoksa modayı takip etmeye ne bütçe yeter ne de zaman.. Zaman diyorum, çünkü şık görünmek kesinlikle ekstra efor gerektiren bir çaba. Sabah evin içinde koştururken, yol üstünde bir kahve alıp işe yetişmeye çalışırken çoğumuz en hızlı ve en konforlu kıyafetleri bir araya getirmekten başka bir şey düşünmüyoruz. Tabii bunu kıyafetlerini geceden seçip hazır eden çalışkan karıncaları tenzih ederek söylüyorum!
Elimde yabancı moda dergileri, en şahane kıyafetlerle bezenmiş moda çekimlerine bakarken “Ya mümkün olsaydı...” diye bir iç geçirdim ve yukarıda saydığım değişmez faktörleri duymazdan gelip bu sezondan neler seçerdim diye düşündüm. İşte listem:
1. Max Mara’dan palto: Elbette sezonun rengi ‘camel’ tonlarında. Belden kuşaklı, devetüyü, uzun bir palto sizi tek harekette şıklaştıracak bir parça. Camel de fazla oldu diye düşünenler var ama ben onlardan değilim. Spor ve abiye, her tür kombine değer katacak bir

Yazının Devamı

Giriş ücretsiz!

28 Eylül 2010

Tamamı yerli içerikle hazırlanan; genç yazarların, grafikerlerin ve illüstratörlerin katkılarıyla renklenen bir müzik dergisi var. Adı Bant. Bant ekibi her ay bu denli orijinal bir dergi hazırlamakla yetinmiyor. Altı yıldır dünyadaki yenilikçi müzik ve sanat hareketlerini izleyip birçok müzisyen ve grubun Türkiye’de ilk kez sahne aldığı konserleri, illüstratör, fotoğrafçı ve çağdaş sanatçıların işlerinin yer aldığı sergileri düzenliyor.
Bant, bu konser ve sergilere paralel olarak buradan sanatçı ve müzisyenlerin Avrupa’da sahne aldığı ve işlerini sergilediği etkinliklerin de yürütücüsü, aynı zamanda. Şimdi de ilki bu hafta sonu yapılacak bir festival için harekete geçmişler. Demonation Festivali, buralı ve üretimlerini bağımsız yollarla sürdüren müzisyen ve grupların peş peşe sahne alacağı ve girişin ücretsiz olduğu iki günlük bir müzik ziyafeti olacakmış.

Bağımsız genç sanatçılar burada
Tamirane’de düzenlenen festivalde, büyük plak şirketlerine bağlı olmaksızın, kendi demolarını kendi yayınlamakta olan ve müziklerini icra eden grup ve müzisyenler, sahnenin tozunu atacakmış. Yaklaşık 15 grubun sahne alacağı Demonation Festivali’nde deneysel noise’dan indie-pop’a, post-rock’tan

Yazının Devamı

Forum İstanbul da modaya uydu

23 Eylül 2010

Forum İstanbul açılalı birkaç ay oldu. Ancak Bayrampaşa’nın pek de merkezi bir yer olmayışı nedeniyle henüz alışveriş merkezlerinde vakit geçirmeyi sevenlerin rutin adreslerinden biri olamadı. Şu ana kadar orada en büyük kalabalığı dev akvaryum nedeniyle çocuklu aileler yaratıyor.
Moda tutkunlarının burayı istilası ise yakındır... Sokak modası denince herkesin bayıldığı bir marka, H&M, kasım ayında Türkiye’deki ilk mağazasını Forum’da açıyor. Duyduğuma göre özel bir projeyle, şaşaalı bir açılış yapacaklarmış.
Zaten bu aralar Istanbul’da ‘moda’ ve ‘şaşaa’ kelimelerini birlikte anmadığımız gün geçmiyor. Ardı ardına farklı temalarla tüketicileri modayla buluşturacak yepyeni uygulamalar yapılıyor. Bu etkinliklerin marka bilinirliğine katkısı muhakkak yüksek. Ama satışlara katkısı da o kadar direkt midir, orası şüpheli... Yine de moda takipçilerine ‘nerede ne var’ı hatırlatmak için yaratılan bu atraksiyonların perakende sektörüne illa ki katkısı var...
Forum İstanbul Alışveriş Merkezi de bu gidişatın dışında kalmamış. 2-10 Ekim tarihleri arasında Forum Fashion Week adlı bir etkinlik düzenliyorlarmış. Avrupa’nın en önemli moda okullarından genç tasarımcılar, sanat ve modanın

Yazının Devamı

Ustaya saygı

21 Eylül 2010

Dünyaca ünlü çini ustamız Sıtkı Olçar’ın sanatı, bir dizi etkinlikle nihayet anlatılıp kutlanacak!


Geçenlerde işleri çoğunuza tanıdık gelecek, şahsen sanatının hakkının tam da verilmediğini düşündüğüm bir ustayla ilgili güzel haberler aldım. Sıtkı Usta, çini heykelleriyle dünya çapında meşhur olmuş bir isim. Eserlerine şık hediyelik mağazalarında, lüks otellerimizde rastlamış olabilirsiniz. Kendisi UNESCO’dan ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödülü de almıştı. Sıtkı Usta’nın adı şimdi de ziyadesiyle hak ettiği bir kutlama kapsamında anılıyor.
Türk-Osmanlı kültürünü var eden, hayatımıza güzellik katan nice sanatkârı, el sanatını bize tanıtan KÜSAV’ın (Kültür ve Sanat Varlıklarını Koruma ve Tanıtma Vakfı) yine çok başarılı bir girişimi olmuş bu proje... KÜSAV denince kurumun başkanı Çiğdem Simavi’yi anmadan geçmeyeceğim. Çiğdem Hanım’ın muhabirken katıldığım bir davetteki hoşluğunu hep hatırlarım. Cemiyet dünyasından ünlü soyadlı her hanım, o gün Tansu Çiller’in iyice popülerleştirdiği Hermes eşarpları üniforma gibi takıştırmışken aralarında antika, zarif el oyalı yazmasıyla bir tek Çiğdem Simavi farklı görünüyordu. Şimdi de kendisinin girişimiyle dünyaca ünlü çini ustamız Sıtkı

Yazının Devamı

Akşam için hazır mısınız?

16 Eylül 2010

Bu akşam yorgunluk, bezginlik gibi bahanelerinizi bir kenara bırakın. Şehrin en hareketli noktalarında gerçekleşecek Fashion’s Night Out partileri, sizi bekliyor!


Duymayanınız kalmamıştır ya, ben gene de hatırlatayım. Bu akşam İstanbul’da hayli şenlikli geçeceğe benzer bir alışveriş festivali yapılıyor. Vogue Türkiye organizasyonuyla... Fashion’s Night Out adlı etkinlikle Nişantaşı, Bağdat Caddesi ve İstinye Park’ta mağazalar bu gece 12’ye dek açık kalacak. Katılan her markanın müşterileri için sürprizleri, bugüne özel sundukları farklı ürünleri olacak. Ben bu hadiseye biraz da İstanbul’da yaşamanın tadını çıkarmamızı sağlayan bir yeni öneri olarak bakıyorum. Şehrin dört bir yanında herkese açık olan, para harcamasanız dahi katılımınızın memnuniyetle beklendiği bir etkinlik, Fashion’s Night Out... Bu arada bir fayda yaratmak da elinizde, aslında. 16 Eylül İstanbul etkinliğine özel tasarlanan tişörtlerden satın aldığınızda Perakendecilik Okulu’nda okuyan gençlere de yardım etmiş olacaksınız. Tişörtler, Dice Kayek tasarımı ve katılımcı her mağazada satılıyor.
Bu gece mağazalara girin çıkın, ikram edilen içkilerden için, FNO için Dice Kayek’in tasarladığı cool tişörtlere bir

Yazının Devamı

Okula dönüş

15 Eylül 2010

Öğrencilikle işim biteli yıllar oldu. Ama ‘İçimdeki öğrenci’ her sonbaharı yeni bir ders yılı üzerinden idrak etmekten hâlâ vazgeçmedi


Ne kış modası, ne de sonbaharın sakin güneşi; hiçbiri bana kırmızı kalem ve silgi dolu market rafları kadar sonbaharın geldiğini işaret etmiyor. Hâlâ merakla öğrencilerin şimdi hangi kalemleri, çantaları kullandığına bakıyorum. Belli ki öğrenciler arasında ‘olay’, Eastpak çantalar kullanmak. Bir de aynı markanın çeşit çeşit kalem kutularını... Şehrin işlek yerlerinde dolaşıyorum, öğrenciler yeni ders yılı için forma alışverişine çıkmış bile. Benim artık bir genç kız olduğunu idrakta zorlandığım yeğenim dahil. Loafer ayakkabıları, pilili etekleri ve sırt çantalarını neredeyse gelinlik seçiyormuş gibi dikkatle inceliyorlar.

Hayat; bıraktığımız yerden...
Bu haftayla birlikte okullar açılacak, yaz molasının ardından İstanbul trafiğinin eski haline dönmesi birkaç gün bile sürmeyecek. Siz zaten çok yoğun bir tempoda çalışıyor olsanız dahi çocukların, gençlerin sokağa dökülmesiyle sanki dünya daha hızlı dönmeye başlayacak. Sonra yazın şahane meyvelerine hızla veda edeceğiz. Nefis kırmızı elmaları iştahla bekliyorum. Bir de bayramda ziyadesiyle

Yazının Devamı

Bu mağaza bugün var yarın yok!

9 Eylül 2010

Galata Kulesi dibinde yer alan şık ve cool Laundromat mağazası, Beyoğlu’nun yenilikçi, sıra dışı tarzını temsil eden kıyafetlerini bir süreliğine Nişantaşı’da sergiliyor

Galatalı Laundromat ekibi, belli bir süre için açılan ‘pop-up’ mağaza konseptini Nişantaşı’ndaki City’s Alışveriş Merkezi’ne taşımış. Şehirde sonbaharın alametleri arasında belli ki en fazla heyecanı, moda etkinlikleri yaratacak. Bir kere doludizgin bir Vogue Türkiye projesi geliyor. Vogue Türkiye, Vogue’un dünyada da büyük ilgi gören alışveriş festivali Fashion’s Night Out’un İstanbul ayağını 16 Eylül’de gerçekleştirecek. Gezdim gördüm, etkinliğin gerçekleşeceği noktalarda hareket çoktan başlamış bile. FNO’la ilgili İstanbul’da ne olup biteceğini haftaya size daha detaylı anlatacağım. Bugün bahsetmek istediğim, ölçekte daha küçük ama Türk moda tasarımıyla yakından ilgili olanların ilgisini çekecek bir başka gelişme.
City’s alışveriş merkezini bilirsiniz. Nişantaşı’nın tam göbeğinde yer alıyor. Büyük sokak markalarının, hazır giyim devlerinin koca koca vitrinleri kaptığı City’s’de geçenlerde bir ‘pop-up shop’ açıldı. (Pop-up shop, göz açıp kapayıncaya dek açık kalan, kısa süreli mağaza demek.) Galata

Yazının Devamı