Baykal’dan Kuran kursu açılımı

5 Şubat 2009

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, çarşaflı, türbanlı kadınlara parti rozeti takması “çarşaf açılımı” olarak nitelenmiş ve büyük tartışmalara neden olmuştu.
CHP lideri, eleştirileri, “Biz insanların giyim kuşamıyla ilgili değiliz; ‘biz CHP’ye gelmek istiyoruz ama kıyafetimiz sorun olur mu’ diye haber gönderenlere, ne demek, buyurun” yanıtı verdiklerini belirterek, karşılamıştı.
Baykal, şimdi de Kuran kursu açılımı yapıyor. CHP’nin İzmit Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Sefa Sirmen, açacakları mahalle evlerinde birçok faaliyetin yanında, talep olması halinde Kuran kursu da vereceklerini açıklamıştı.
Baykal’la dün bu konuyu konuştum. Baykal, mahallelerde açacakları Cumhuriyet Halk Evleri’nde, talep gelmesi halinde Kuran da öğretileceğini belirtti.

‘Doğru öğrensinler’
CHP lideri Baykal, sorularımı yanıtlarken Kuran kursu açılımını şöyle anlattı:

Yazının Devamı

Türkiye Batı’dan kopmaz

4 Şubat 2009

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta gösterdiği tepkiden sonra yapılan yorumlarda iki yön dikkat çekiyor:
1- Türkiye Batı’dan kopuyor.
2- Türkiye Hamas’ın peşine takılıyor.

Rota değişmez
Başbakan Erdoğan’ın Davos’ta haklı olarak gösterdiği tepkiye bakarak Türkiye’nin Batı kurumlarından ve değerlerinden kopacağını beklemek gerçekçi değildir.
Avrupa Konseyi’nden, NATO’dan ve AB ile üyelik müzakeresi pozisyonundan ayrılmaz. Türkiye’nin rotası Batı’ya dönüktür ve Batı kurumlarının eski ve köklü üyesidir.

Yazının Devamı

Başbakan’ın Davos çıkışının iki nedeni

3 Şubat 2009

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta yaptığı çıkışın nedenlerine geçmeden önce bir bilgiyi aktarayım.
Başbakan Erdoğan’ın bu panele böyle bir çıkış yapmayı planlayarak gittiği iddiası doğru değil. Bilgiler aksi yönde.
İsrail’e iletilen mesaj
Diplomatik kaynaklara göre, panel öncesinde Türk ve İsrailli yetkililer arasında görüşmeler yapıldı. İsrail tarafına panelde Başbakan Erdoğan’ın Gazze olayıyla ilgili olarak daha önce Türkiye’de yaptığı açıklamalardan farklı bir söylem içinde olmayacağı iletildi. İsrail Cumhurbaşkanı Peres’in ise, Gazze’de ölen siviller ve özellikle de çocuklar için üzüntü bildirmesinin gerginliğin düşmesine, barış ortamı oluşturulmasına önemli katkılarda bulunacağı yansıtıldı. Ancak Peres, tam aksi bir konuşmayla ortamı daha gerdi.
Peres’in Türkiye’yi suçlar gibi konuşması ve Erdoğan’a karşı sesini yükseltmesi, moderatörün kötü yönetimi ve müdahalesi nedeniyle Başbakan tepki verdi.
Başbakan Erdoğan’ın çevresinden edindiğim izlenime göre, Davos çıkışı iki önemli nedene bağlanıyor:
Bosna gibi

Yazının Devamı

Peres daha makul karşıladı

1 Şubat 2009

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta gösterdiği tepkiyi İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, birçok Türk yorumcuya göre daha makul karşıladı.
İsrail Cumhurbaşkanı, Erdoğan’ın paneli terketmesinden sonra çok hızlı bir şekilde durumu düzeltmeye yöneldi. Deneyimli bir lider olarak olayı kişiselleştirmedi, ülkesinin çıkarlarını ön planda tuttu ve Başbakan Erdoğan’ı aradı. Üzüntülerini iletti, sözlerinin Türkiye’yi ve Türk halkını hedef almadığını belirtti. Yüksek sesle konuşmasını duyulmama endişesine bağlayarak açıklamaya çalıştı. Nihayet, Türkiye ile çatışma istemediklerini, Davos’taki olayın ilişkileri etkilemeyeceğini, Başbakan Erdoğan’a saygı duyduğunu ve bu duygusunun da değişmeyeceğini ifade etti.
Peres’den sonra İsrail’in Ankara Büyükelçisi Levi de aynı tonda açıklamalar yaparak, tansiyonu düşürdü.
Hal böyleyken, Başbakan Erdoğan’ın tepkisi nedeniyle Türk-İsrail ve Türk-Amerikan ilişkilerinin tamir olmaz yara aldığını, Türkiye’nin büyük bedel ödemeye hazır olması gerektiğini savunmak, biraz kraldan çok kralcı bir tutum oluyor.

İsrail’in çıkarları
İsrail’in ulusal çıkarları, Türkiye ile ilişkilerini kesmesini değil güçlendirmesini gerektiriyor. Peres’ın tansiyonu

Yazının Devamı

Başbakan haklıydı

31 Ocak 2009

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta gösterdiği tepki hem Türkiye’de hem de dünyada yankı uyandırdı. Lehte ve aleyhte tepkilere yol açtı.
Başbakan Erdoğan’ın Davos’taki panelde haklı bir tepki gösterdiğini düşünüyorum. Gerek İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in gerek paneli yöneten Washington Post yazarı David Ignatius’un sözleri ve tavırları böyle bir tepkiyi hak etmişti.
Peres tahrik ediciydi
Başbakan Erdoğan’ın tepkisini eleştirenlerin İsrail Cumhurbaşkanı Peres’in sözlerini, ses tonunu ve Erdoğan’a parmak sallayarak konuşmasını bir daha izlemeleri gerekir.
Nobel Barış Ödülü sahibi Peres, deneyiminden ve kişiliğinden beklenmeyecek hırçınlıkta bir konuşma yaptı. Üslubu ve hareketleri tahrik ediciydi.
Peres’in, yaşından, deneyiminden, kişiliğinden beklenen, en azından, Gazze’de ölen çocuklar, kadınlar, siviller için üzgün olduğunu belirtmesiydi. Peres bunu yapmadığı gibi, sanki Gazze’de akan kandan Türkiye ve Erdoğan sorumluymuş gibi bir tutum takındı. Çok yüksek bir sesle ve hesap sorar bir tarzda Erdoğan’a, “İstanbul’a her akşam füze yağsaydı siz ne yapardınız?” diye sordu. Gazze’de yarattıkları faciayı büyük bir iştahla savundu.
Peres’in bu üslubu ve parmak

Yazının Devamı

Karadayı: Askerle ilgili sözler ve küfürler bana ait değil

30 Ocak 2009

Bir internet sitesinde yayınlanan ve Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’ya ait olduğu öne sürülen ses bandı tartışmaya yol açtı.
Söz konusu bantta Karadayı olduğu iddia edilen kişi, biriyle konuşuyor ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Erkan Mumcu’ya Meclis’e girmemesi gerektiğini, girse bile çekimser oy kullanmasını söylediğini ifade ediyor. Ayrıca bazı bakanlarla da konuştuğunu, onların da milletvekilleriyle konuşacağını belirtiyor. 367 nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı vermesi ve yeniden seçime gidilmesi veya cumhurbaşkanını halkın seçmesi olasılığı üzerinde duruyor. Seçimlerde yeniden iktidarın kazanması ve cumhurbaşkanını halkın seçmesi halinde ise Genelkurmay’ın devreye girmesinden söz ederek, “TSK’nın bu işi halletmesi lazım, temizlemesi lazım” diyor. Ses kaydında Erkan Mumcu’yla ilgili olarak küfürlü bir ifade de yer alıyor.
Karadayı: Montajlamışlar
Ses bandının internet sitesinde yayımlanmasından sonra Karadayı ile konuştum. Karadayı, sorularıma şu yanıtları verdi:

İnternet sitesinde yayımlanan ses bandını dinlediniz mi? Banttaki ses size mi ait?
- Dinledim. Tam anlaşılmıyor. Başka sesler var. Biri daha konuşuyor. Bence

Yazının Devamı

Tek Filistin

29 Ocak 2009

Gazze’de yaşanan dramdan sonra harekete geçen Avrupa Birliği önce İsrail’in, sonra Filistin’in katıldığı iki toplantı yaptı. Türkiye’nin görüşlerini, Filistin’in de dinlendiği toplantıda Dışişleri Bakanı Ali Babacan anlattı.
Ankara’nın yaklaşımı üç madde halinde şöyle sıralanabilir:
1- Ateşkesin kalıcı hale getirilmesi,
2- Tek Filistin’in oluşturulması,
3- Ambargonun kaldırılması

Kalıcı ateşkes

Yazının Devamı

Babacan, Ermeni sorunu beklemiyor

28 Ocak 2009

Dışişleri Bakanı Ali Babacan’la Brüksel seyahatinde ülke ve dünya sorunlarına ilişkin bir ufuk turu yaptık.
Babacan’ın Dışişleri Bakanlığı’na atanması, gençliği ve uzmanlık alanı itibarıyla başlangıçta biraz tereddütle karşılanmıştı. Babacan, sessiz ama başarılı bir ekonomi bakanlığından sonra Dışişleri Bakanlığı’nda da dosyalara kısa zamanda hâkim olmuş görünüyor. Türkiye ile ilgili olanlar öncelikli olmak üzere dünya gündemindeki sorunları yakından ve detaylı biçimde izlediği izlenimi aldım.
Özellikle Türkiye’yle ilgili dosyalara detayıyla vakıf. O kadar ki Afganistan’daki, Irak’taki tüm grupları etnik ve dini yapıları, isimleri, liderleri ve siyasi pozisyonları itibarıyla tek tek anlatabiliyor. İç siyasetle fazla ilgili değil. Ulusal nitelik taşıyan ekonomik kriz yönetimi ve ardından dış politika sorumluluğu, Babacan’ı politikacı olmaktan çok devlet adamlığına yaklaştırmış.
Babacan, ufuk turu sırasında 2009 yılının hem risklerin hem de fırsatların çok olacağı bir yıl olarak niteledi. Türkiye’nin etrafındaki sorunlardan başlayarak dünyadaki çatışmaların nasıl bir seyir alabileceğine ilişkin öngörülerini paylaştı. Bu arada ABD’nin yeni Başkanı Barack Obama’nın alacağı

Yazının Devamı