Türk yargısının Ergenekon sınavı

8 Ocak 2009

Ergenekon soruşturması hızla yuvarlanan bir kartopu gibi büyüyor. Dün gerçekleşen yeni gözaltılarla gözler yeniden bu soruşturmaya çevrildi.
Yeni dalgayla, kamuoyunun yakından tanıdığı isimler gözaltına alındı. Eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, emekli orgeneraller Tuncer Kılınç, Kemal Yavuz, eski Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Erdal Şener, Prof. Dr. Yalçın Küçük dikkat çeken isimlerdi.
Ayrıca Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun evinin aranması da ilk kez karşılaşılan önemli bir gelişmeydi.

İki ayrı eksen
Ergenekon soruşturmasında göze çarpan iki ayrı eksen var:
Birincisi, bazı zanlıların konut veya işyerlerinde yapılan aramalarda ortaya çıkan silahlar, bombalar, bazı suikastlarla ilgili yeni bilgiler ve açıklamalar. Bu eksende yürüyen soruşturma kapsamına girenler daha çok eski güvenlik mensupları ve emekli olduktan sonra ilişkide bulundukları sivil kişilerden oluşuyor.

Yazının Devamı

Çiçek: Önceliğimiz insani boyut

7 Ocak 2009

Ankara, Gazze’de ateşkesi sağlamak için çok yönlü, yoğun bir diplomatik çaba gösteriyor. Henüz bir sonuç alınmış değil. İsrail, ateşkese yönelik hiçbir çağrıyı dikkate almadan, Gazze’yi ateş altında tutmaya devam ediyor.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, dünkü görüşmemizde, durumu, “Biz şu anda konuşurken bile Gazze’de çocuklar ölüyor, bütün çabamız önce akan kanı durdurmak” diye özetledi.
Çiçek, Türkiye’nin çabalarının siyasetten önce insanlıkla ilgili olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
‘Her katkıya hazırız’
“Bizim iki önceliğimiz var: Birincisi, ateşkesin hemen sağlanması. İkincisi ise Gazze’de insanların acil yardım ihtiyaçlarının karşılanması. Önceliğimiz bu. Siyasetten önce insanlık. Başbakan’ın verdiği tepkinin nedeni de insani boyuttur. Bu insanlar zaten aylardır ambargo altında. Ekmek ve su dahi büyük sorun. İlaç ulaştırılamıyor.
Bizim ilaç kafilemiz 5-6 gün izin bekledikten sonra, ancak dün bölgeye girebildi. Biz kanı durdurmaya çalışıyoruz. Çocuklar ölmesin diye uğraşıyoruz. Bu amaçla her türlü katkıya hazırız. Ambulans uçağımız da hazır bekliyor. İzin alınabilse hemen yaralıları da taşıyıp yardımcı olacağız. Ya İsrail üzerinden ya Mısır üzerinden uçakla yaralı

Yazının Devamı

İsrail’i kim durduracak?

6 Ocak 2009

İsrail, Gazze’yi karadan, havadan, denizden bombalamayı sürdürüyor. Anlaşılıyor ki, kafasına koyduğu hedeflere ulaşıncaya kadar da durmayacak.
Birleşmiş Milletler’in (BM), Avrupa Birliği’nin (AB) veya bölge ülkelerinin İsrail’i durdurmaları mümkün değil. ABD, İsrail’in arkasında olduğu sürece BM Güvenlik Konseyi’nin etkili olması söz konusu değil. İsrail de ABD gibi BM’yi ciddiye almıyor.
AB de İsrail üzerinde etkili değil. Kaldı ki, AB’nin İsrail’i gerçekten durdurmak gibi bir niyetinin olup olmadığı da tartışılır. ABD’nin ise zaten böyle bir niyeti yok. İsrail, hedeflerine ulaşıncaya kadar ABD’den veya AB’den etkili bir tepki görmeyecektir. Bugüne kadar verilen cılız tepkiler bunu gösteriyor.

İsrail’in sorumluluğu
İsrail, istediği kadar “Hedefimiz Hamas’tır” diye açıklama yapsın, asker-sivil demeden, kadın-çocuk demeden bombalamayı sürdürdükçe inandırıcı olmayacaktır.
İsrail’in çelişkileri şöyle sıralanabilir:

Yazının Devamı

Dışa vuran dinci zihniyet

4 Ocak 2009

Ankara’da 7 gencin ölümüyle sonuçlanan doğalgaz faciasından sonra Başkent Doğalgaz’ın genel müdürü Veysel Karani Demir’in basın toplantısında sergilediği tutum hem üzücü hem düşündürücüydü.
7 üniversiteli genci yaşamlarının baharında aramızdan alan doğalgaz zehirlenmesinin nedenleri üzerinde aydınlatıcı bilgi vermesi gereken Demir, bunu yapmak yerine siyasilere dinci bürokrat mesajları vermeyi yeğledi.
Başkent Doğalgaz A.Ş. Genel Müdürü Veysel Karani Demir, ilk örnek olmadığı gibi son örnek de olmayacak. Daha önce de yaşadığımız bazı facialardan sonra ekrana gelen bürokratlar da aynı tip mesajlar vermişlerdi.

Kravatsızlık ölçüsü
Bürokratların kamuoyunun karşısına kravatlı çıkmaları gelenektir. Ancak son dönemde bürokratların çoğu tam aksine kravatsız olmaya özen gösteriyorlar. Öğrencilere ve gençlere örnek olması gereken bazı milli eğitim il müdürlerini de televizyonlarda kravatsız görmüştük.
Basın toplantılarına, televizyon programlarına kravatsız katılmak bir siyasi mesaj haline geldi. Ekrana kravatsız çıkan bürokrat, siyasi iktidara, “Ben, sizin ölçülerinize uymaya devam ediyorum” demek istiyor.

Yazının Devamı

Baykal polise güvenmiyor

3 Ocak 2009

CNN Türk’te Ankara Kulisi programımızda Murat Yetkin’le birlikte konuk ettiğimiz CHP lideri Deniz Baykal, önemli saptamalar ve iddialarda bulundu.
Baykal’ın dikkat çeken açıklamalarından biri, açıkça polise güvenmediğini söylemesiydi.
CHP Genel Merkezi’nde Algan Hacaloğlu’nun makamında bulunan dinleme cihazıyla ilgili sorumuzu yanıtlarken, pazartesi günü bu konuda detaylı bir açıklama yapacaklarını belirten Baykal, “Polise neden başvurmuyorsunuz?” diye sorduğumuzda şu karşılığı verdi:
“Polise güvenmiyoruz. Bunu söylemek çok acı ama gerçek bu. Önce biz inceleyeceğiz.”
Ana muhalefet liderinin televizyondan emniyet teşkilatına güvenmediğini açıkça söylemesi, üzerinde durulması gereken bir durum. Bunun nedenini sorduğumuzda CHP lideri Baykal, emniyet teşkilatında farklı bir kadrolaşma olduğunu vurguladı ve “Bu güvensizlik yaratıyor. Maalesef bir güven sorunumuz var” dedi. CHP lideri, bu kadronun çok yüksek bir teknoloji kullanarak dinlemeler yaptığını öne sürdü.

Faşizme gidiş

Yazının Devamı

Gökçek-Karayalçın yarışı ve Büyükerşen

2 Ocak 2009

Ankaralılar yeni yılın ilk sabahında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Melih Gökçek’i yeniden Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterip göstermeyeceğini öğrenmek için televizyon başına geçmişlerdi ki, Birlik Mahallesi’nden gelen kötü bir haber herkesi yasa boğdu.
Bilkent Üniversitesi’nin 7 öğrencisi doğalgaz sızıntısı nedeniyle yaşamlarını yitirmişlerdi. Ankara yeni yıla talihsiz 7 gencin ölüm haberiyle başladı.
Yaşamlarını yitiren gençlere Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına, arkadaşlarına başsağlığı diliyorum.

Gökçek’in adaylığı
Başbakan Erdoğan, uzun süre merak uyandırdıktan sonra Melih Gökçek’le yola devam edeceklerini açıkladı. Üç dönemdir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olan Gökçek, dördüncü dönem için de aday...
Erdoğan’ın, Gökçek’in ismini gecikmeli olarak açıklaması çeşitli spekülasyonlara yol açtı. Erdoğan’ın, Gökçek konusunda tereddüt ettiği, başka isimler üzerinde durduğu kanısı yaygınlaştı. Ancak sonuçta yine Gökçek’i aday gösterdi.

Yazının Devamı

Erkeğin Karanlık Yüzü ve Arapların bir sözü

1 Ocak 2009

Dr. Michael P. Ghiglieri, “Erkeğin Karanlık Yüzü” adını verdiği kitabında hayatta kalma ve türünü devam ettirme sürecini biyolojik gerçeklerle açıklar.
Hayatta kalmanın ve soyunu devam ettirmenin yöntemlerinden birinin de “paydaşlı güçlülük” olduğunu örnekleriyle aktarır. Şempanzelerden örnek verirken, erkek akrabaların nasıl birlikte hareket ettiklerini, bu davranış biçimiyle hayatta kalmayı ve üreme şanslarını nasıl artırdıklarını anlatır.
Bu yöntemi insanların da uyguladıklarını aktarırken, bir Arap deyişinden söz eder:

Arapların sözü
“Ben kardeşime karşı gelirim. Kardeşim ve ben kuzenlerime karşı geliriz. Kardeşim, ben ve kuzenlerim akrabamız olmayanlara karşı geliriz. Kardeşim, ben, kuzenlerim ve arkadaşlarım köydeki düşmanlarımıza karşı geliriz. Hepimiz tüm köyle birlikte komşu köye karşı geliriz.” (Phoenix Yayınevi, s. 257)
Dr. Ghiglieri, Arapların bu sözünün “paydaşlı güçlülüğü” çok iyi izah ettiğini vurgular.

Yazının Devamı

Ahmet Davutoğlu’nun domino teorisi

31 Aralık 2008

Washington Post yazarı David Ignatius, ABD yönetimini devralacak olan Barack Obama’nın, Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun “domino teorisi”ni dikkatle incelemesini istemişti.
Ignatius, 21 Aralık 2008 tarihli yazısında, “Suriye ile İsrail arasındaki arabuluculuk gibi hassas diplomatik girişimleri” yönettiğini vurguladığı Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Prof. Dr. Davutoğlu’nun, Ortadoğu’yla ilgili domino teorisi konusunda Obama yönetimine uyarılarda bulunmuştu.
İsrail’in Gazze’de giriştiği saldırılardan sonra başlayan süreç Prof. Dr. Davutoğlu’nun, “domino teorisi”nin olumsuz yönde işlemesi riskini öne çıkarmış görünüyor.

Domino etkisi
Prof. Dr. Davutoğlu, Ignatius’a öngörüsünü Ortadoğu sorunun iyi yönetilmesi halinde bunun zincirleme biçimde olumlu etkileri olacağına işaret etmişti.
Olumsuz bir gelişme olması halinde ise bunun da yine zincirleme biçimde bütün Ortadoğu’yu olumsuz etkileyeceğini belirtmişti.

Yazının Devamı