İlker Paşa'dan ayar

4 Eylül 2008

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un açıklamaları ve uygulamaları, askeri ve sivil kamuoyunda TSK'nın yıpranan imajını düzelten bir işlev gördü. İlker Paşa'nın sergilediği tutuma bakalım:

Laiklik çıkışı
1- İlker Paşa, Genelkurmay Başkanlığı devir teslim töreninde yaptığı konuşmasında, laiklik konusunda, toplumun bir kesiminin endişe içinde olduğunu vurguladı ve hükümeti bu endişeyi ciddiye almaya davet etti. TSK'nın bu konuda ödünsüz duracağı mesajını verdi. Org. Başbuğ'un güçlü bir biçimde verdiği bu mesaj, hem askeri hem sivil kamuoyunda, uç veren "TSK etkisizleştirildi, teslim alındı" gibi yaklaşımlara yanıt niteliğindeydi.

Kamuoyunun önemi
2- İlker Paşa, hem TSK'nın hem de sivil kamuoyunun nabzını iyi tutan bir komutan. Bu konuya verdiği önemi İletişim Daire Başkanlığı kadrosunu albaylıktan tuğgeneralliğe yükselterek gösterdi. Bu karar, İlker Paşa'nın, kamuoyunda TSK aleyhine yürütülen psikolojik harekâtı önemsediği ve kamuoyunu bilgilendirerek ve şeffaf tutum alarak tersine çevirmeyi amaçladığını

Yazının Devamı

Baykal: İlker Paşa'nın dediklerine baksınlar

3 Eylül 2008

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un görevi alırken yaptığı konuşmayı CHP lideri Deniz Baykal'ın nasıl değerlendirdiğini yansıtmıştım. Baykal, Org. Başbuğ'un konuşmasına "ihtiyatlı" bir yaklaşım göstermişti.
Org. Başbuğ'un konuşması için, "İlker Paşa çok doğru şeyler söyledi, çok güzel analizler, çok güzel saptamalar yaptı, ama..." demiş, "ama"yla neyi kastettiğini sorduğumda da, "Paşalar her zaman böyle güzel konuşmalar yapıyorlar da... Artık komutanların konuşmaları etrafında siyasi tartışmalar yapmak istemiyorum, sanki sözle etkili olma aşaması geride kaldı gibi geliyor bana... Ben de benzeri konuşmalar yaptım. Komutanlar da yaptılar. Sonuç ne oldu? Türkiye bir yola sokuldu ve öyle devam etti. Maalesef Türkiye sokulduğu bu yolda sürükleniyor" diye devam etmişti.
Baykal'ın bu sözleri geniş yankı buldu. Bir haftaya yakın süredir tartışılıyor.
Baykal'ın, "Sözle etkili olma aşaması geride kaldı gibi geliyor bana" sözleri, bazı gazeteler tarafından "Baykal darbe istiyor" diye yorumlandı.

'Am

Yazının Devamı

Erdoğan: Rusya'yı göz ardı edemeyiz

2 Eylül 2008

Devletin zirvesi Hava Harp Okulu ve Deniz Harp Okulu'nun mezuniyet törenleri için İstanbul'da buluştu.
Bir gün önce 30 Ağustos'ta Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Gazi Orduevi'nde verdiği resepsiyonda bir araya gelen Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan ve komutanlar, bu kez İstanbul'da Hava ve Deniz Harp Okulu'na konuk oldular.
Havacı ve denizci genç teğmenlerin sergiledikleri tören görüntüleri izleyenlere gurur verdi. Okunan şiirler, marşlar, yapılan konuşmalar, hem devletin zirvesini hem de teğmenlerin ailelerini duygulandırdı. Gözler doldu...
Türk Yıldızları'nın nefes kesen gösterileri bir başka gurur kaynağıydı. Bu kez Deniz Kuvvetleri'nin uçak ve helikopterlerinin gösterileri de büyük alkış aldı.
Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, törenlerden sonra teğmenlerle ve aileleriyle tek tek ilgilendiler. Aileleri kutladılar, birlikte fotoğraf çektirdiler, sohbet ettiler.

‘Çevre oksijen çadırında’

Yazının Devamı

Başbuğ'un kırmızı çizgilerinde durum

31 Ağustos 2008

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, görevi devralırken yaptığı konuşmada olduğu gibi, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Anıtkabir defterine yazdığı yazıda da üç niteliğe vurgu yaptı:
"Ulus devlet, üniter devlet, laik devlet"
Bu üç nitelik Türkiye Cumhuriyeti'nin kırmızı çizgilerini oluşturuyor.
Org. Başbuğ, bu niteliklerin altını çizerken şöyle dedi:
"Ulus devlet, üniter devlet, laik devlet yapısı üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ilke ve devrimlerinin aydınlattığı yolda yürüyüşüne devam edecektir."
Genelkurmay Başkanı, TSK'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin dün ve bugün olduğu gibi yarın da en büyük güvencesi olacağını vurguladı.
Org. Başbuğ'un her fırsatta özenle vurguladığı bu üç nitelik konusunda Türkiye'nin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu kabul etmek gerekir.

Yazının Devamı

Baykal, Org. Başbuğ’un sözlerine ihtiyatlı bakıyor

30 Ağustos 2008

CHP lideri Deniz Baykal, Genelkurmay Başkanlığı devir teslim törenine bir dakika geç kaldığı için salona girmeden dönmek zorunda kaldı.
Baykal’a dünkü görüşmemizde bu bir dakikalık gecikmeyi sordum. “Trafiğin azizliği” diyerek şu bilgiyi verdi:
“Ben törene yetişmek için programımı ayarlamıştım. İstanbul’dan ona göre geldim. Eve uğrayıp elbisemi değiştirdim. Ancak trafik çok kötüydü. Birkaç yerde takılıp kaldım.”
Siz Çakmak Salonu’na geldiğinizde tören hangi aşamadaydı?
- İstiklal Marşı okunuyordu. Onu bekledim. Sonra kapıdaki görevli albay, Cumhurbaşkanı geldi, tören başladı, İstiklal Marşı okundu, içeriye girmenin uygun olmayacağını söyledi. Ben de anlayışla karşıladım.

Yaşar Paşa’ya haber veremeden geri mi döndünüz?

Yazının Devamı

İlker Paşa’dan açık uyarılar

29 Ağustos 2008

Genelkurmay Başkanlığı görevini devralan Org. İlker Başbuğ, üzerinde önemle durulması gereken bir konuşma yaptı. Her zaman olduğu gibi titiz bir çalışmanın ürünü olduğu anlaşılan konuşması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) “Nasıl bir Türkiye?” sorusuna yanıtını oluşturuyordu.
Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, ülke,  bölge ve dünya sorunlarına hâkimiyetini yansıtan konuşmasında, hükümete, bölge ülkelerine, Avrupa Birliği’ne, ABD’ye tarihi sayılabilecek çağrılar yaptı, uyarılarda bulundu.
İlker Paşa’nın birçok ilki de barındıran konuşmasındaki mesajlar şöyle özetlenebilir:
Hükümete: Ciddiye alın
1- Org. Başbuğ, hükümeti, laiklik konusunda toplumun bir kesiminde ortaya çıkan endişeyi ciddiye almaya çağırdı.  Toplumun bir kesiminde yaşam tarzının oluşumunda dini düşüncelere büyük ağırlık verildiği düşüncesinin hâkim olduğunu ve büyük endişe duyulduğunu belirtti. Hükümetin bu endişeyi ciddiye almasının toplumsal huzur için

Yazının Devamı

Jandarmanın rahatsızlığı

28 Ağustos 2008

Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Org. Işık Koşaner'in, Jandarma Genel Komutanlığı'nı Org. Atilla Işık'a devretmesi nedeniyle düzenlenen töreni izledim.
Komutanlığı devreden Org. Koşaner'in de komutanlığı devralan Org. Işık'ın da konuşmaları, genel olarak TSK'da, özel olarak da jandarma teşkilatındaki bir rahatsızlığı açığa vuran konuşmalardı.
Özenle seçilmiş, üstü kapalı ifadeler kullansalar da her iki komutanın da, "Ergenekon soruşturması"nda ortaya çıkan ilişkiler, iddialar, bazı ağır suçlamalar nedeniyle tüm teşkilatın töhmet altında bırakılmasından rahatsızlık duydukları belliydi.
Koşaner'in vurgusu
Jandarma Genel Komutanlığı'nı devreden ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı dün devralan Org. Işık Koşaner, şöyle dedi:
"Münferit olayların bazı çevrelerce teşkilatın tümüne teşmil edilerek suçlu gibi gösterilmesi ve hayali senaryolar üretilerek kurumun bütünüyle hedef alınması teşkilatımız mensuplarını derinden yaralamaktadır."
Org. Koşaner, "suçun şahsiliği prensibi"ni de anımsatacak bir üslupla,

Yazının Devamı

Bahçeli’nin önerdiği yol haritası

27 Ağustos 2008

MHP lideri Devlet Bahçeli, geçtiğimiz yasama döneminde değişik bir muhalefet anlayışı sergiledi.
Bu anlayışı, “engelleyen değil katkıda bulunan muhalefet” tarzı olarak nitelemek mümkün. En azından Bahçeli’nin düşüncesi bu...
Bahçeli, TBMM’nin kilitlenmesini önleyerek, “sorunlu ve tıkanık” görünen alanlarda da AKP’nin önünü açan iki önemli katkıda bulundu:
1- Meclis’te 367 sorununu aşarak, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesini sağladı,
2- Türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasını amaçlayan anayasa değişikliklerine destek vererek, referandumsuz yasalaşmasını sağladı.
İki taraflı eleştiri
Bahçeli’nin TBMM’yi işleten ve referandumsuz anayasa değişikliği sağlayan bu tutumu hem iktidar partisi AKP hem de ana muhalefet partisi CHP tarafından eleştirildi.

Yazının Devamı