Tezkere koşturuyor

12 Mart 2003


<#comment> Ankara’daki görüntüler hızlandırılmış film gibi. Şarlo’nun sesiz filmlerini anımsatıyor.
AKP lideri Tayyip Erdoğan’ın işlemleri o kadar hızlı yapıldı ki, basın yetişmekte zorlandı.
Pazar günü seçildi, pazartesi mazbatasını aldırdı, salı günü yemin etti, aynı gün Çankaya’dan başbakanlık görevini aldı. Başbakan Abdullah Gül’ün istifasından bir saat sonra 59. hükümeti kurma görevini aldı.
Bu acelenin nedeni belli: Tezkere...
ABD acil tezkere bekliyor.
Başbakan Gül’den alamadığını Başbakan Erdoğan’dan almak için sabırsızlanıyor. Arkadan iten ABD olunca, Ankara’da ortaya çıkan manzara da böyle oluyor...

Yazının Devamı

Tezkere değişebilir

11 Mart 2003

Ankara ve Washingtonda yanıtı en çok merak edilen soru Erdoğanın başkanlığındaki 59. hükümetin "tezkere"yi Meclise ne zaman göndereceği?Erdoğan, kesinleşmiş bir karar ve tarih olmadığını söyledi. Ancak, bilinen o ki, 59. hükümetin ilk gündem maddesini tezkere oluşturacak. 58.hükümet son toplantısını yaptı. Başbakan Abdullah Gül, bugün yapacağı basın toplantısıyla üç aylık icraatı değerlendirecek, bir anlamda kamuoyuna karşı da bir veda toplantısı yapacak. Başbakanlığı AKP lideri Tayyip Erdoğana devredecek olan Gülün kabinede kalması yüksek olasılık. GÜVENOYUNDAN SONRA "Tezkere, güvenoyu almadan önce sevk edilir ve Meclise ikinci kez takılırsa Erdoğan hükümeti peşinen güvenoyu alamamış olur. Bu nedenle sevkın güvenoyundan sonra yapılmasının daha uygun olacağı değerlendiriliyor." Erdoğanın yakın çevresinden gelen bilgilere göre, tezkerenin 59. hükümetin güvenoyu almasından sonra sevk edilmesinin daha uygun olacağı düşünülüyor. Erdoğanın da bu görüşte olduğu vurgulanıyor. Nedeni ise şöyle açıklanıyor: TRANSİT GEÇİŞ OLABİLİR Ancak, tezkerenin içeriğinde değişikliğe gidilerek bir sonuç alınamaz mı? Tezkerenin içeriği milletvekillerinin daha kolay onaylayacakları şekilde

Yazının Devamı

Tezkere değişebilir

11 Mart 2003


<#comment> 58.hükümet son toplantısını yaptı. Başbakan Abdullah Gül, bugün yapacağı basın toplantısıyla üç aylık icraatı değerlendirecek, bir anlamda kamuoyuna karşı da bir veda toplantısı yapacak. Başbakanlığı AKP lideri Tayyip Erdoğan’a devredecek olan Gül’ün kabinede kalması yüksek olasılık.
Ankara ve Washington’da yanıtı en çok merak edilen soru Erdoğan’ın başkanlığındaki 59. hükümetin "tezkere"yi Meclis’e ne zaman göndereceği?
Erdoğan, kesinleşmiş bir karar ve tarih olmadığını söyledi. Ancak, bilinen o ki, 59. hükümetin ilk gündem maddesini tezkere oluşturacak.

Erdoğan’ın yakın çevresinden gelen bilgilere göre, tezkerenin 59. hükümetin güvenoyu almasından sonra sevk edilmesinin daha uygun olacağı düşünülüyor. Erdoğan’ın da bu görüşte olduğu vurgulanıyor. Nedeni ise şöyle açıklanıyor:
"Tezkere, güvenoyu almadan önce sevk edilir ve Meclis’e ikinci kez takılırsa Erdoğan hükümeti peşinen güvenoyu alamamış olur. Bu nedenle sevkın güvenoyundan sonra yapılmasının daha uygun olacağı değerlendiriliyor."

Yazının Devamı

Tehdit, yanıt ve saygı

10 Mart 2003

Sık sık Türk televizyonlarına canlı olarak bağlanıp, "Türkiye tek başına Kuzey Iraka giremez. Girerse buna karşı koyarız" diyerek açık tehditler savuran Grossmanın bu sözlerine Türk Dışişleri yanıt verdi. Dışişleri Türkiye ile ABD arasındaki ilişkinin "karşı koyma veya çatışma senaryolarına dayanan bir ilişki değil, iki stratejik müttefik ülke arasındaki işbirliği ilişkisi" olduğunu vurguladı.Dışişleri Grossmana bir de şöyle bir anımsatma yaptı:"ABD, Irak konusunda Türkiye ile işbirliği yapmak isterken ve bu işbirliğinin Kuzey Iraktaki esas ve usulleri üzerinde mutabakata varılmışken, basın aracılığıyla bu tür beyanlarda bulunulması aramızdaki ittifak ve işbirliği ilişkisinin özünü zedelemektedir."Dışişleri, bu ifadelerle Grossmanın tehdit yüklü açıklamalarının Türk - ABD işbirliğinin özünü zedelediğini açıkça söylemiş oldu.Gerçekten de Grossman sık yaptığı açıklamalarla, Türkiyeyi baskı altında tutmaya, elini zayıflatmaya, ikinci tezkerenin geçmesine zemin hazırlamak üzere korkutmaya ve tehdit etmeye çabaladı. Bu çabaların, Dışişlerinin açıklamasından sonra da devam edip etmeyeceği belli değil. Bunu yakında göreceğiz.Türkiyeyi ve Türk Silahlı Kuvvetlerini, "Bize izin vermezseniz,

Yazının Devamı

Tehdit, yanıt ve saygı

10 Mart 2003


<#comment> Dışişleri Bakanlığı önceki gün yazılı bir açıklama yaptı. Dışişleri Sözcü Yardımcısı Hüseyin Diriöz’ün imzasını taşıyan açıklamanın diplomatik ifadeleri ve nezaketi bir yana bırakılırsa, ABD Dışişleri Müsteşarı Marc Grossman’a sert bir yanıt olduğu söylenebilir.
Sık sık Türk televizyonlarına canlı olarak bağlanıp, "Türkiye tek başına Kuzey Irak’a giremez. Girerse buna karşı koyarız" diyerek açık tehditler savuran Grossman’ın bu sözlerine Türk Dışişleri yanıt verdi. Dışişleri Türkiye ile ABD arasındaki ilişkinin "karşı koyma veya çatışma senaryolarına dayanan bir ilişki değil, iki stratejik müttefik ülke arasındaki işbirliği ilişkisi" olduğunu vurguladı.
Dışişleri Grossman’a bir de şöyle bir anımsatma yaptı:
"ABD, Irak konusunda Türkiye ile işbirliği yapmak isterken ve bu işbirliğinin Kuzey Irak’taki esas ve usulleri üzerinde mutabakata varılmışken, basın aracılığıyla bu tür beyanlarda bulunulması aramızdaki ittifak ve işbirliği ilişkisinin özünü zedelemektedir."
Dışişleri, bu ifadelerle Grossman’ın tehdit yüklü açıklamalarının Türk - ABD işbirliğinin özünü zedelediğini açıkça söylemiş oldu.
Gerçekten de Grossman sık yaptığı açıklamalarla,

Yazının Devamı

Yakış: Kasten beklemiyoruz

9 Mart 2003

Toplantı sonrasında Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ile görüşme olanağı bulduk. Yakışa önce Irak konusunu sorduk. Yakış, toplantı gündeminin ağırlıklı olarak Kıbrıs olduğunu belirtmekle birlikte Irak sorununda Ankaranın geldiği noktayı şöyle özetledi:- Kamuoyunun bildiği çerçevede değerlendirmelerimiz sürüyor. Kamuoyunda tartışılmakta olan ikinci tezkereyle ilgili olarak bir karara varmış veya bir tarih belirlemiş değiliz. Bu konuda gelişmeler her an izleniyor ve değerlendiriliyor. Dışişleri Bakanı Yakışa Amerikanın bu konudaki beklentisini ve ikinci tezkerenin bir an önce çıkması konusundaki taleplerini anımsatıyoruz. Yakış, şu değerlendirmeyi yapıyor:"Bizim kasten beklememiz söz konusu değil. Bir oyalama politikamız da yok. Zaten oyalamakla elimize ne geçecek. İfade ettiğim gibi gelişmeleri değerlendiriyoruz. Amerikadan bize iletilmiş resmi bir başvuru yok. Biz de Amerikan yetkililerinin basına yaptıkları açıklamaları izliyoruz. Tabii bir askeri planlama içinde oldukları için onların acelesini anlıyoruz. Ama sanıyorum onlar da Türkiyeyi anlıyorlar. Türkiyede karar alma mekanizmalarını biliyorlar. Kamuoyunu izliyorlar. Bu bakımdan karşılıklı olarak bir anlayış içinde olduğumuzu

Yazının Devamı

Yakış: Kasten beklemiyoruz

9 Mart 2003


<#comment> Ankara’nın gündeminde Irak ve Kıbrıs var... Her iki konuda da hükümet ve bürokrasi cumartesi - pazar dinlemeden çalışmalarını sürdürüyor. Dün de Başbakanlık’ta Başbakan Abdullah Gül, AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile Dışişleri Müsteşarı Uğur Ziyal ve Büyükelçi Deniz Bölükbaşı’nın katıldığı değerlendirme toplantısı yapıldı.
Toplantı sonrasında Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ile görüşme olanağı bulduk. Yakış’a önce Irak konusunu sorduk. Yakış, toplantı gündeminin ağırlıklı olarak Kıbrıs olduğunu belirtmekle birlikte Irak sorununda Ankara’nın geldiği noktayı şöyle özetledi:
- Kamuoyunun bildiği çerçevede değerlendirmelerimiz sürüyor. Kamuoyunda tartışılmakta olan ikinci tezkereyle ilgili olarak bir karara varmış veya bir tarih belirlemiş değiliz. Bu konuda gelişmeler her an izleniyor ve değerlendiriliyor.
Dışişleri Bakanı Yakış’a Amerika’nın bu konudaki beklentisini ve ikinci tezkerenin bir an önce çıkması konusundaki taleplerini anımsatıyoruz.
Yakış, şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Bizim kasten beklememiz söz konusu değil. Bir oyalama politikamız da yok. Zaten oyalamakla elimize ne

Yazının Devamı

Kuzey Irak ve Barzani

8 Mart 2003

Ancak, Kuzey Iraktan gelen mesajlar hiç de Gül ve Org. Özkökün gönderdiği mesajlara benzemiyor.Barzani, Kuzey Iraktaki Kürtlerin, ABD askerlerini "kurtarıcı", Türk askerlerini ise "yayılmacı" olarak göreceğini Washington Posta verdiği ilanlarla dünyaya duyurdu. Bununla da yetinmeyip, Türk askerinin gelmesi halinde Kürt grupların çatışmaya girebileceğini, ölümle işgal arasında tercih yapmaları gerekirse ölümü daha hafif bulacaklarını da ilan etti.Bu yaklaşım, sınırın öbür tarafında kardeşlik ve akrabalık duyguları beslenmediğini gösteriyor. Bir kardeşlik ve akrabalık duygusu var ama bu Türklere karşı değil ABD askerine karşı besleniyor.ABD ve İngilterenin Kuzey Iraktaki gruplara besledikleri duygu da farklı gözükmüyor. Iraka yapılacak operasyonu yönetecek olan General Franks, Kuzey Irakta bir Türk - Kürt çatışmasını önleyeceklerini, bunun için de Kuzey Irakta güçlü bir şekilde ABD askeri bulunması gerektiğini açıkladı. İngiltere Başbakanı Blair de televizyonda bir İngiliz gencinin "Kürtleri Türklerin mezaliminden koruyabilecek misiniz" sorusuna, "sanıyorum bunu yapabiliriz" yanıtını verdi.Barzaninin kaygısı ve Türk askerine karşı tepkisi nereden kaynaklanıyor?Ankaraya ulaşan

Yazının Devamı