<#comment>#comment> Irak’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Talib Abid Salih, dün Milliyet’i konuk etti. Dr. Salih, ABD’nin muhtemel operasyonu açısından Irak’ın Türkiye’ye bakışını ve beklentilerini aktardı. Irak’ın Ankara Büyükelçisi de, dün görüşlerini aktardığımız İranlı meslektaşı Devletabadi gibi, Ankara’nın savaşı önleyebileceğini düşünüyor. ABD’nin kararlılığı ve yaptığı askeri yığına karşın Türkiye’nin tek başına savaşı önleyebileceğine gerçekten inanıp inanmadığını sorduğumuzda Büyükelçi Dr. Salih, şu yanıtı veriyor:
‘UZAKTAN SAVAŞ OLMAZ’
"Türkiye topraklarını ve üsleri açmazsa savaşı önleyebilir. Bölge ülkeleriyle bu tutumu gösterirse, ABD’yi önleyebilir. Uzaktan, roketlerle savaş kazanılmaz."
Dr. Salih, komşu ülkelerin yardımı olmazsa ABD’nin bu savaşa girişemeyeceğini, girişse bile havadan ve denizden bu savaşı kazanamayacağını vurguluyor. Dr. Salih, Ankara’nın, ABD birliklerinin toprakları üzerinden Irak’a girmesine izin vermesi, havaalanlarını bombardıman için kullandırması halinde, "Bunu unutmayız, iz bırakır" diyor. Tarihin, Türkiye’nin bu tutumunu kaydedeceğini ve Irak halkının da asla unutmayacağını kaydediyor.
Devletabadi, Tahranın görüşlerini aktarırken, bir yandan ABDyi uyardı, bir yandan da Türkiye - İran işbirliğinin bugün ve gelecekte, bölgenin belirleyici faktörü olabileceğini vurguladı.İran Büyükelçisi, ABDnin Iraka girmesi halinde mali ve siyasi maliyetini kolayca karşılayamayacağı bir soruna gömüleceğini belirtmekle birlikte, özellikle Irakın silahsızlandırılması ve bölgede istikrar ve huzurun sağlanması amaçları açısından İran ile ABDnin aynı görüşte olduğunu belirtmeyi de ihmal etmedi.İran, ABDnin Irakta uzun süre kalması ve İran ile Türkiyeye yeni bir "komşu" konumuna gelmesine sıcak bakmadıklarını, "biz komşuları severiz ama meşru olmaları koşuluyla" diyerek, ifade etti.Büyükelçi Devletabadinin Türkiye açısından verdiği mesaj ise, Ankara - Tahran işbirliğinin geliştirilmesi ve bölgede bir "çekirdek" oluşturmaları.Büyükelçi, bu işbirliğinin ekonomik ve askeri alanda pekiştirilmesini, bölgenin iki büyük devleti ve gücü olarak belirleyici ve şekillendirici bir rol üstlenilmesinin Tahranın isteği olduğunu vurguladı.Devletabadi, Tahranın, Türkiye istemezse, ABDnin müdahale cesareti bulamayacağını, etse bile başarıya ulaşmasının mümkün olmayacağı görüşünde olduğunu aktardı. Bu
<#comment>#comment> İran’ın Ankara Büyükelçisi Firuz Devletabadi, ABD’nin Irak’a operasyona hazırlandığı bugünlerde ülkesinin yaklaşımını Milliyet’e açıkladı.
Devletabadi, Tahran’ın görüşlerini aktarırken, bir yandan ABD’yi uyardı, bir yandan da Türkiye - İran işbirliğinin bugün ve gelecekte, bölgenin belirleyici faktörü olabileceğini vurguladı.
İran Büyükelçisi, ABD’nin Irak’a girmesi halinde mali ve siyasi maliyetini kolayca karşılayamayacağı bir soruna gömüleceğini belirtmekle birlikte, özellikle Irak’ın silahsızlandırılması ve bölgede istikrar ve huzurun sağlanması amaçları açısından İran ile ABD’nin aynı görüşte olduğunu belirtmeyi de ihmal etmedi.
İran, ABD’nin Irak’ta uzun süre kalması ve İran ile Türkiye’ye yeni bir "komşu" konumuna gelmesine sıcak bakmadıklarını, "biz komşuları severiz ama meşru olmaları koşuluyla" diyerek, ifade etti.
Büyükelçi Devletabadi’nin Türkiye açısından verdiği mesaj ise, Ankara - Tahran işbirliğinin geliştirilmesi ve bölgede bir "çekirdek" oluşturmaları.
Büyükelçi, bu işbirliğinin ekonomik ve askeri alanda pekiştirilmesini, bölgenin iki büyük devleti ve gücü olarak belirleyici ve şekillendirici bir rol üstlenilmesinin Tahran’ın
"Türkler birbirlerine girdiler. Bırakın birbirlerini yesinler."Ulusal bir sorun niteliği taşıyan Kıbrıs ilgili olarak tartışmalara dışarıdan bakan bir gözün kolayca varacağı yargı bu olacaktır.Haftalardır tartışılmasına karşın Ankaranın ne dediği, AKP iktidarının Denktaşa niye muhalefet ettiği henüz anlaşılmış değildir.AKP lideri Tayyip Erdoğan, Annan planı ortaya çıktığından beri ara vermeden KTTC Cumhurbaşkanını suçlayıcı bir üslupla eleştiriyor. Bu eleştirilerini kamuoyu önünde sürdürüyor.Başbakan Abdullah Gül de, Erdoğana yakın durarak, Kıbrısla ilgili olarak yeni bir politikaları olduğunu söylüyor.Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış da başlangıçta benzeri bir söylem içindeyken, son günlerde "görüş ayrılığı olmadığını, Denktaşın arkasında olduklarını" söylemeye başladı.Başbakan olmasa da AKP lideri Tayyip Erdoğan, bütün ağırlığıyla, gündemdeki tüm konulara ilişkin politikaları açıklıyor. En çok üstünde durduğu konuların başında da Kıbrıs, Annan planı ve Denktaş geliyor. Erdoğan, böyle bir politika izlediğine göre iktidar partisi olmanın sorumluluğunu da kuşkusuz taşıyor. Bu sorumluluk devlet adamlığını tanımı gereği içerir.Bu durumda şunu sormak gerekiyor:- İktidar partisinin lideri
<#comment>#comment> Bugüne kadar Kıbrıs konusunda ortaya konulan tablo, Türkiye ve Türk tarafı açısından tanımlanacaksa şu söylenebilir:
"Türkler birbirlerine girdiler. Bırakın birbirlerini yesinler."
Ulusal bir sorun niteliği taşıyan Kıbrıs ilgili olarak tartışmalara dışarıdan bakan bir gözün kolayca varacağı yargı bu olacaktır.
Haftalardır tartışılmasına karşın Ankara’nın ne dediği, AKP iktidarının Denktaş’a niye muhalefet ettiği henüz anlaşılmış değildir.
AKP lideri Tayyip Erdoğan, Annan planı ortaya çıktığından beri ara vermeden KTTC Cumhurbaşkanı’nı suçlayıcı bir üslupla eleştiriyor. Bu eleştirilerini kamuoyu önünde sürdürüyor.
Başbakan Abdullah Gül de, Erdoğan’a yakın durarak, Kıbrıs’la ilgili olarak yeni bir politikaları olduğunu söylüyor.
Nitekim Org. Yalman, Denktaşı ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin görüşlerini açıklayarak, Kıbrıs konusunda, net bir tavır sergiledi.Org. Yalmanın konuşması, son zamanlarda AKP yönetimi ve hükümetten, Denktaşa yöneltilen eleştiri ve suçlamalarla, Kıbrıs politikasının değiştiğine ilişkin açıklamalara bir yanıt niteliğindeydi.Org. Yalman, AKP lideri Erdoğanın, "40 yıldır bu işi çözmek istemediler" diyerek suçladığı Rauf Danktaşa, basının önünde, "Bugüne kadar Kıbrıs Türk halkının mücadelesinde hiçbir zaman etkinliği azalmayan liderliğiniz ve tarihe iz bırakacak diplomatik çabalarınız nedeniyle Türk Silahı Kuvvetleri adına hayranlık duygularımızı belirtmek isterim" dedi.Bu cümlesinde Org. Yalmanın her sözcüğü özenle seçtiği anlaşılıyor. AKP yönetimi ve Kıbrıs muhalefetinin 40 yıllık liderliğini eleştirip, çözüme engel gösterdiği Denktaşın liderliğini öven ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin hayranlığını ileten bu sözler, çok açık ve güçlü bir desteğin ifadesi.Org. Yalmanın konuşmasında altı çizilmesi gereken diğer mesajlar ise şöyle sıralanabilir:1- Annan planı bu haliyle imzalanamaz. Danktaşın önerdiği değişiklikler kabul edilirse, bir uzlaşma ortamı
<#comment>#comment> AKP lideri Tayyip Erdoğan’ın KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı suçlar nitelikteki açıklamalarının ardından KKTC’yi ziyaret eden Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman’ın, önemli mesajlar verebileceğine önceki gün dikkati çekmiştik.
Nitekim Org. Yalman, Denktaş’ı ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin görüşlerini açıklayarak, Kıbrıs konusunda, net bir tavır sergiledi.
Org. Yalman’ın konuşması, son zamanlarda AKP yönetimi ve hükümetten, Denktaş’a yöneltilen eleştiri ve suçlamalarla, Kıbrıs politikasının değiştiğine ilişkin açıklamalara bir yanıt niteliğindeydi.
Org. Yalman, AKP lideri Erdoğan’ın, "40 yıldır bu işi çözmek istemediler" diyerek suçladığı Rauf Danktaş’a, basının önünde, "Bugüne kadar Kıbrıs Türk halkının mücadelesinde hiçbir zaman etkinliği azalmayan liderliğiniz ve tarihe iz bırakacak diplomatik çabalarınız nedeniyle Türk Silahı Kuvvetleri adına hayranlık duygularımızı belirtmek isterim" dedi.
Bu cümlesinde Org. Yalman’ın her sözcüğü özenle seçtiği anlaşılıyor. AKP yönetimi ve Kıbrıs muhalefetinin 40 yıllık liderliğini eleştirip, çözüme engel gösterdiği Denktaş’ın liderliğini öven ve Türk Silahlı
Bu nedenle de yoğun bir uluslararası trafik yaşanıyor. Bu yoğunluk önümüzdeki hafta da devam edecek.Bu tarihi süreçte, Kıbrısla ilgili görüş ayrılıkları artık iyice su yüzüne çıktı. AKP lideri Tayyip Erdoğanın, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaşa açıkça yüklenmesi, Denktaşın da Erdoğana açık yanıtı, sorunun gizlenemez boyutta olduğunu ortaya koydu.Bir yandan Annan planı üzerinde müzakere sürdürürken, bir yandan da Ankara ile açık müzakere yapmak zorunda kalan Denktaşın konumunun AKP iktidarı tarafından bozulduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.Atina bütün gücüyle Kleridesin arkasında dururken, Ankara, Denktaşın arkasından çekilmiş bir görüntü veriyor. Bu koşullarda sanki AKP iktidarı da Kleridese destek konumunda duruyor. Denktaşı, sürekli suçlu ve engelleyici biri olarak gösterip eleştirmek ve bu eleştirilerin AKP lideri Erdoğan tarafından bizzat yapılması, müzakere masasını da anlamsız kılmış durumda."Siz bizim müzakereciye kulak asmayın" anlamına gelen açıklamalar karşısında Klerides, herhalde gülüyordur.Bu durumundan sadece KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş değil, ulusal politikanın saptanmasında görevli olan ve sorumluluk taşıyan anayasal kuruluşlar da rahatsız. Meclis Başkanı Bülent