Baykal’ın koşulu

4 Şubat 2003


<#comment> Başbakan Gül, Ankara’nın daha önce planladığı adımları tek tek atıyor. MGK’nın son toplantısında da gözden geçirilen yol haritasında ilerleyen Ankara, ABD’nin beklentilerine taksit taksit yanıt vereceği bir planlama içinde.
Başbakan Gül, geçtiğimiz cuma günü kararlaştırıldığı gibi, dün CHP lideri Deniz Baykal’a bilgi verdi. Nasıl bir yol izlemeyi düşündüğünü anlattı.
Bugün ise ikinci adım atılacak. Başbakan Gül, AKP grubunu bilgilendirecek.
Çarşamba günü, ABD’nin Irak’la ilgili kanıtları BM’ye sunmasından sonra da, havaalanları ve limanlarda modernizasyon faaliyetleri için Meclis’ten yetki istenecek.
Yurtdışına asker gönderme ve yabancı asker bulundurmayla ilgili kararlar ise bayram sonrasına bırakılacak. Bu konuyla ilgili tezkerelerin Meclis’e gönderilmesi için de 14 Şubat’ta silah denetçilerinin açıklayacağı ikinci rapor beklenecek.
Başbakan Gül, atacağı bu adımlar hakkında dün CHP lideri Baykal’ı bilgilendirdi.

Yazının Devamı

Salam politikası

3 Şubat 2003

Hükümet, ABDnin talepleri konusunda izleyeceği yolun sinyalini verdi: sağlamaya dönük kararları, bu politikaya göre takvime bağlamayı düşünüyor. ABDnin isteklerini bir defada karşılamak yerine, dilim dilim karşılayarak salam politikası izlemenin kamuoyu ve AKP tabanı açısından daha az tepkiye neden olacağı değerlendirmesi hükümette hakim.ABD hükümetin bayramdan önce Meclisten karar çıkarması için baskı yaparken, hükümetin kararları bölerek bu baskıyı hafifletmeyi düşündüğü gelen haberler arasında. Yurtdışına asker gönderme ve yabancı asker bulundurma kararının bayramdan önce alınmasının AKP tabanında sert tepkiye neden olacağı düşüncesiyle, kararın bayramdan sonraya bırakılması eğilimi ağır basıyor. Buna karşılık, havaalanları ve limanlarda inşaat yapılabilmesi ve inşaatlar için yabancı personel bulundurulması konusunda ise bayramdan önce karar alınabileceği kaydediliyor. Salam politikasının ilk dilimi olarak böyle bir kararın çıkarılması hem asker kararı için bir karine niteliği taşıyacak hem de ABD baskısını hafifletecek, değerlendirmesi yapılıyor.Hükümetin Meclisten karar çıkarmada acele etmeyişinin nedenlerinden biri olarak da "mahcup olma kaygısı" olduğu belirtiliyor.

Yazının Devamı

‘Salam’ politikası

3 Şubat 2003



<#comment> Hükümetin, asker gönderme ve bulundurma konusunda Meclis’e başvurmaya isteksiz olduğu biliniyor. Bu isteksizliğin temel nedenlerinden birini AKP hükümetinin, Meclis grubundan ve tabanından çekinmesi oluşturuyor. Gül hükümeti ve AKP yönetimi, ABD’nin yanında, Irak’ın karşısında "teslimiyetçi" bir görüntü vermemek için Meclis’e başvurmadan bir formül üretmeye çalışıyor. Ancak, Anayasa buna engel. Savaşın kaçınılmaz olması halinde Anayasa’nın 92. maddesi uyarınca Meclis kararı alınması bir zorunluluk. ABD’nin bir an önce karar alınması için bastırması, ekonomi alanında aba altında sopa göstermeye başlaması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hazırlıklarını tamamlaması ve karar verildiğinde geç kalmış olmaması için de Meclis kararlarına gereksinim var.
sağlamaya dönük kararları, bu politikaya göre takvime bağlamayı düşünüyor. ABD’nin isteklerini bir defada karşılamak yerine, dilim dilim karşılayarak salam politikası izlemenin kamuoyu ve AKP tabanı açısından daha az tepkiye neden olacağı değerlendirmesi hükümette hakim.
ABD hükümetin bayramdan önce Meclis’ten karar çıkarması için baskı yaparken, hükümetin kararları bölerek bu baskıyı hafifletmeyi düşündüğü gelen haberler

Yazının Devamı

Iraka ABD için değil, Türkiye için gireceğiz

2 Şubat 2003

İşte MGKnın perde arkası MGK toplantısını izleyen kaynaklara göre bu kararın iki anlamı var:"1- Iraka yapılması muhtemel müdahalede kuzey cephesi açılmasına yeşil ışık yakılmış oldu,2- Türk Silahlı Kuvvetleri, Kuzey Iraka girerek, Türkiyenin çıkarları doğrultusunda askeri varlığını artırma kararı aldı."MGK kararının böyle yorumlanması, toplantıda yapılan değerlendirmelere dayandırılıyor.MGKnın önceki günkü toplantısında Irak olayıyla ilgili olarak yapılan askeri ve siyasi değerlendirmeleri şöyle özetleyebiliriz: Milli Güvenlik Kurulunun, 6.5 saat süren toplantısından sonra hükümete, Meclisten asker gönderme ve yabancı asker bulundurma konusunda yetki alınmasını tavsiye etmesi ne anlama geliyor? ÖNCE TÜRKİYE Bu değerlendirme yapılırken, MGKnın askeri kanadının altını çizdiği bir diğer saptama da şöyle:"Türk askeri ancak Türkiye için savaşır, Türkiye için risk alır. Bizim Irakla bir savaşımız yok. Irak yönetimi ve halkıyla da bir savaşımız yok. Türkiyenin Kuzey Iraktaki Kürt gruplarla da bir savaşı yok. Türk askeri Irak askeriyle savaşacak değil. Bir savaş olacaksa bu ABD ile Irakın savaşı olacaktır. Ancak böyle bir ortamda Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye için yaşamsal önemde

Yazının Devamı

Irak’a ABD için değil, Türkiye için gireceğiz

2 Şubat 2003


<#comment>
Milli Güvenlik Kurulu’nun, 6.5 saat süren toplantısından sonra hükümete, Meclis’ten asker gönderme ve yabancı asker bulundurma konusunda yetki alınmasını tavsiye etmesi ne anlama geliyor?
MGK toplantısını izleyen kaynaklara göre bu kararın iki anlamı var:
"1- Irak’a yapılması muhtemel müdahalede kuzey cephesi açılmasına yeşil ışık yakılmış oldu,
2- Türk Silahlı Kuvvetleri, Kuzey Irak’a girerek, Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda askeri varlığını artırma kararı aldı."
MGK kararının böyle yorumlanması, toplantıda yapılan değerlendirmelere dayandırılıyor.

Yazının Devamı

Kritik kararlar

1 Şubat 2003

Bu mesaj bir süredir Washington tarafından veriliyor.Büyükelçinin saptaması, Gül hükümeti açısından, "kararlarınızı artık verin" anlamına geliyor.Ankara üzerinde bu yöndeki baskıları artıran diğer mesajlar da var. Örneğin, Beyaz Sarayın, 21 ülkenin desteğini sağladıkları, bu ülkelerden bir çoğunun hava sahalarını açacaklarını sık sık vurgulaması, tek bir ülkeye bağımlı olmadıkları gibi...ABDnin bugüne kadar Ankaranın gösterdiği anlayış ve işbirliği yaklaşımından memnun olmadığı söylenemez. Aksine, özellikle askeri açıdan müşterek planlama, havaalanları ve limanlar için verilen inceleme izinleri, Washingtonu memnun eden kararlar olarak sayılabilir.Ancak, Ankaranın savaşsız bir çıkış bulmak için iyi niyetle yoğun çaba gösterdiği de açık. Türkiye, bir yandan diplomatik girişimleriyle barışa ulaşmak için yol ararken, bir yandan da gerçekçi bir yaklaşımla, savaş olacakmış gibi de hazırlıklarını sürdürdü.Bugün gelinen nokta da yine bölge ülkeleriyle oluşturulan ortak zemin üzerinde savaşsız çıkış arayışları elbette devam edecek. Ama giderek savaş olasılığının arttığı gerçeği de gözardı edilmiyor.Bu gerçek artık Türkiyeyi, kritik kararları alması konusunda sıkıştırıyor. Askeri

Yazının Devamı

Kritik kararlar

1 Şubat 2003


<#comment> ABD’nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Başbakan Gül’le yaptığı görüşmede, Irak operasonuyla ilgili olarak herkes için zamanın daraldığını söyledi.
Bu mesaj bir süredir Washington tarafından veriliyor.
Büyükelçi’nin saptaması, Gül hükümeti açısından, "kararlarınızı artık verin" anlamına geliyor.
Ankara üzerinde bu yöndeki baskıları artıran diğer mesajlar da var. Örneğin, Beyaz Saray’ın, 21 ülkenin desteğini sağladıkları, bu ülkelerden bir çoğunun hava sahalarını açacaklarını sık sık vurgulaması, tek bir ülkeye bağımlı olmadıkları gibi...
ABD’nin bugüne kadar Ankara’nın gösterdiği anlayış ve işbirliği yaklaşımından memnun olmadığı söylenemez. Aksine, özellikle askeri açıdan müşterek planlama, havaalanları ve limanlar için verilen inceleme izinleri, Washington’u memnun eden kararlar olarak sayılabilir.
Ancak, Ankara’nın savaşsız bir çıkış bulmak için iyi niyetle yoğun çaba gösterdiği de açık. Türkiye, bir yandan diplomatik girişimleriyle barışa ulaşmak için yol ararken, bir yandan da gerçekçi bir yaklaşımla, savaş olacakmış gibi de hazırlıklarını sürdürdü.

Yazının Devamı

Üslerinizi açarsanız Irak bunu unutmaz!

31 Ocak 2003

Irakın Ankara Büyükelçisi Dr. Talib Abid Salih, dün Milliyeti konuk etti. Dr. Salih, ABDnin muhtemel operasyonu açısından Irakın Türkiyeye bakışını ve beklentilerini aktardı. Irakın Ankara Büyükelçisi de, dün görüşlerini aktardığımız İranlı meslektaşı Devletabadi gibi, Ankaranın savaşı önleyebileceğini düşünüyor. ABDnin kararlılığı ve yaptığı askeri yığına karşın Türkiyenin tek başına savaşı önleyebileceğine gerçekten inanıp inanmadığını sorduğumuzda Büyükelçi Dr. Salih, şu yanıtı veriyor: UZAKTAN SAVAŞ OLMAZ Dr. Salih, komşu ülkelerin yardımı olmazsa ABDnin bu savaşa girişemeyeceğini, girişse bile havadan ve denizden bu savaşı kazanamayacağını vurguluyor. Dr. Salih, Ankaranın, ABD birliklerinin toprakları üzerinden Iraka girmesine izin vermesi, havaalanlarını bombardıman için kullandırması halinde, "Bunu unutmayız, iz bırakır" diyor. Tarihin, Türkiyenin bu tutumunu kaydedeceğini ve Irak halkının da asla unutmayacağını kaydediyor. "Türkiye topraklarını ve üsleri açmazsa savaşı önleyebilir. Bölge ülkeleriyle bu tutumu gösterirse, ABDyi önleyebilir. Uzaktan, roketlerle savaş kazanılmaz." IRAK SADDAMDIR Büyükelçi, ABDnin asıl amacının Irakı parçalamak, ardından küçük devletler

Yazının Devamı