Türkiye’nin Irak’a bakışı

4 Ekim 2002


<#comment>ABD’nin Irak’a askeri müdahale olasılığı büyüdükçe Ankara da Irak’a bakışı konusunda ABD’nin dikkatini çekmeye çalışıyor.
Ankara’ya göre ABD ile Türkiye arasında stratejik ortaklık anlayışı içinde birlikte hareket edilmesi gerekiyor.
Sadece Irak’la ilgili olarak değil aynı zamanda Ortadoğu ve Kafkasya ile Orta Asya petrol yolları için de ABD ile Türkiye’nin yakın işbirliği gerekiyor.
Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin Irak’la ilgili duyarlılığının Washington tarafından esas alınması gerektiği vurgulanıyor. Şöyle ki:
ABD’nin müdahalesi sonrasında Irak’ın bölünmesi Ankara’nın kabul etmeyeceği bir sonuç olarak görülüyor. Kuzey Irak’ta fiilen kurulan Kürt devletinin kaos ortamında bağımsızlığı denemeye kalkması Ankara’nın askeri güç dahil müdahale edeceği bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Buna karşılık, Kuzey Irak’taki Kürt devleti oluşumunun bu aşamaya kadar gelmiş olmasında Washington’un koruyucu ve cesaretlendirici tutumunun etkili olduğu saptaması yapılıyor. Bir ileri aşamaya ulaşmadan bugünkü fiili yapının Bağdat’ta gevşek bir federasyon modeli ile statüye kavuşturulması konusunda da Ankara’nın çekinceleri var. Böyle bir yapılanmaya

Yazının Devamı

Gözler Kuzey Irakta

3 Ekim 2002

"Türkiye karşı durursa ABD, Iraka müdahaleye cesaret edemez. Washingtona cesaret vermeyin."Buna karşılık Azize Ankaradan verilen karşılık da şöyle özetlenebilir: "Bizim müdahaleye karşı olduğumuzu ABD iyi biliyor. Ama tek başına Türkiye, ABDye engel olamayabilir. Onun için ayağınızı denk atın. BM kararlarına uyun ve Busha müdahale için koz ve bahane vermeyin."Azizin ziyareti sırasında gündeme gelen önemli bir konu da Kuzey Iraktaki gelişmeler.Tarık Aziz, Barzani ve Talabaninin geliştirmeye çalıştığı oluşumlardan ABDyi sorumlu tutuyor. Ankara ve Bağdatın bu konudaki kaygılarının örtüştüğünü söylüyor. Bağdat yönetimiyle Barzani ve Talabani arasında geçen yıllarda uzlaşma sağlandığını ancak ABDnin bunu bozduğuna işaret ediyor.Türkiyenin tutumuna gelince...Akara, 4 Ekimi bekliyor. Gözler, bu tarihte Barzani ve Talabaninin birlikte toplayacakları "Kürt Ulusal Parlamentosu" toplantısına çevrilmiş durumda. Ankara, bu toplantıya Türkmenlerin de davet edilmesini istiyor ve bekliyor. 4 Ekim günü bu toplantıdan çıkacak sonuç Ankaranın da tutumunu belirleyecek. Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, bu konuya ilişkin sorumuzu yanıtlarken şu değerlendirmeyi yaptı:"Bizim beklentimiz, 4 Ekim günü

Yazının Devamı

Gözler Kuzey Irak’ta

3 Ekim 2002


<#comment>Irak Başbakan Birinci Yardımcısı Tarık Aziz, Ankara temaslarını tamamladı. Aziz’in, Cumhurbaşkanı Sezer, Başbakan Ecevit ve Dışişleri Bakanı Gürel’e verdiği mesajın özeti şu:
"Türkiye karşı durursa ABD, Irak’a müdahaleye cesaret edemez. Washington’a cesaret vermeyin."
Buna karşılık Aziz’e Ankara’dan verilen karşılık da şöyle özetlenebilir:
"Bizim müdahaleye karşı olduğumuzu ABD iyi biliyor. Ama tek başına Türkiye, ABD’ye engel olamayabilir. Onun için ayağınızı denk atın. BM kararlarına uyun ve Bush’a müdahale için koz ve bahane vermeyin."
Aziz’in ziyareti sırasında gündeme gelen önemli bir konu da Kuzey Irak’taki gelişmeler.
Tarık Aziz, Barzani ve Talabani’nin geliştirmeye çalıştığı oluşumlardan ABD’yi sorumlu tutuyor. Ankara ve Bağdat’ın bu konudaki kaygılarının örtüştüğünü söylüyor. Bağdat yönetimiyle Barzani ve Talabani arasında geçen yıllarda uzlaşma sağlandığını ancak ABD’nin bunu bozduğuna işaret ediyor.

Yazının Devamı

Ecevitin devlet adamlığı

2 Ekim 2002

Bu kararın alınmasında kuşku yok ki, en önemli katkı Başbakan Ecevit ve DSPnin tutumudur. Erken seçime başlangıçta karşı çıkan tek lider Ecevit olmasına karşın, seçim kararı alındıktan sonra kişisel veya partisel çıkar hesaplarıyla hareket etmeyerek seçimlerin yapılması yönünde oy kullandı.Ecevit, dünkü tutumuyla devlet adamlığını bir kez daha gösterdi.Seçim kararının alınmasından bu yana tutarlı davranan Ecevit ve DSP, muhaliflerinin de taktirini topladı.DSPyi bölerek YTPyi kuranların umudu, Ecevit ve DSPnin baraj korkusuyla seçimlerin ertelenmesine olanak sağlayacak biçimde hareket etmeleriydi. Ecevit ve DSPyi böyle davranmaya özendirmek için başbakanlık rüşveti dahi önerdiler. Ancak, Ecevit ve DSP, YTP gibi eğilip bükülmedi.Eğilip bükülenlerin yansıttıkları görüntü ise hazindi.Başbakan Yardımcısı ve ANAP lideri Mesut Yılmazın 3 Kasım için hodri meydan diyerek oy kullanmış bir lider olarak, dün, seçimlerin ertelenmesi için oy kullanması hoş değildi.YTP lideri İsmail Cemin seçimler ertelensin diye oy kullanırken düştüğü durum ve duyduğu mahcubiyet elini yarım yamalak kaldırmasından belliydi.Cemin "büyük başkan" dediği yardımcısı Hüsamettin Özkanın da seçim yapılmasın diye havaya

Yazının Devamı

Ecevit’in devlet adamlığı

2 Ekim 2002


<#comment>Meclis dünkü oylama sonucunda tatile girmeye karar verdi. Bunun anlamı seçimlerin 3 Kasım’da yapılmasıydı.
Bu kararın alınmasında kuşku yok ki, en önemli katkı Başbakan Ecevit ve DSP’nin tutumudur. Erken seçime başlangıçta karşı çıkan tek lider Ecevit olmasına karşın, seçim kararı alındıktan sonra kişisel veya partisel çıkar hesaplarıyla hareket etmeyerek seçimlerin yapılması yönünde oy kullandı.
Ecevit, dünkü tutumuyla devlet adamlığını bir kez daha gösterdi.
Seçim kararının alınmasından bu yana tutarlı davranan Ecevit ve DSP, muhaliflerinin de taktirini topladı.
DSP’yi bölerek YTP’yi kuranların umudu, Ecevit ve DSP’nin baraj korkusuyla seçimlerin ertelenmesine olanak sağlayacak biçimde hareket etmeleriydi. Ecevit ve DSP’yi böyle davranmaya özendirmek için başbakanlık rüşveti dahi önerdiler. Ancak, Ecevit ve DSP, YTP gibi eğilip bükülmedi.
Eğilip bükülenlerin yansıttıkları görüntü ise hazindi.

Yazının Devamı

Ecevit: Ertelenirse düşünürüm

1 Ekim 2002

Başbakan Bülent Ecevit, dün günün yoğun gündemi içinde bugün yapılacak Meclis oylamasına dönük çalışmalarına ağırlık verdi. DSP Genel Merkezinde, Milli Güvenlik Kurulu öncesinde ve sonrasında yapılan toplantılarda bütün olasılılıklar ele alındı. Milli Güvenlik Kurulu sonrasında, DSP Genel Merkezinde yapılan kurmaylar toplantısı, seçimlerin yapılmasının daha doğru olacağı kararıyla sonuçlandı.Toplantı sonrasında görüştüğümüz Başbakan Bülent Ecevit, şu değerlendirmeyi yaptı:"Bugün (dün) yaptığımız toplantılarda şu sonuca vardık: DSP olarak Meclisin tatile girmesini doğru buluyoruz. Ancak, Meclisten farklı sonuç çıkarsa durumu yeniden değerlendirmemiz doğaldır."Başbakan Ecevitin, ölçüp biçerek ifade ettiği bu sözler, Mecliste bugün alınacak muhtemel bir iptal kararı sonrası için anlam taşıyor.Başbakan Ecevitin de belirtiği gibi DSP, Meclisin tatile girmesi ve dolayısıyla seçimlerin 3 Kasımda yapılması yönünde tavır alacak. Seçimler iptal edilirse Ecevit ne yapacak? Örneğin, böyle bir durumda istifa ederek yeni bir süreci başlatmayı düşünür mü?Başbakan Ecevit, dünkü görüşmemizde istifa konusunun gündeminde yer almadığını belirterek, yeniden bir değerlendirme yapmasının doğal

Yazının Devamı

Ecevit: Ertelenirse düşünürüm

1 Ekim 2002


<#comment>3 Kasım seçimlerinin iptal edilip edilmeyeceği büyük ölçüde bugün belli olacak. Seçimin akıbeti konusunda anahtar parti konumunda olan DSP’nin nasıl tavır alacağı merak ediliyor.
Başbakan Bülent Ecevit, dün günün yoğun gündemi içinde bugün yapılacak Meclis oylamasına dönük çalışmalarına ağırlık verdi. DSP Genel Merkezi’nde, Milli Güvenlik Kurulu öncesinde ve sonrasında yapılan toplantılarda bütün olasılılıklar ele alındı.
Milli Güvenlik Kurulu sonrasında, DSP Genel Merkezi’nde yapılan kurmaylar toplantısı, seçimlerin yapılmasının daha doğru olacağı kararıyla sonuçlandı.
Toplantı sonrasında görüştüğümüz Başbakan Bülent Ecevit, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bugün (dün) yaptığımız toplantılarda şu sonuca vardık: DSP olarak Meclis’in tatile girmesini doğru buluyoruz. Ancak, Meclis’ten farklı sonuç çıkarsa durumu yeniden değerlendirmemiz doğaldır."
Başbakan Ecevit’in, ölçüp biçerek ifade ettiği bu sözler, Meclis’te bugün alınacak muhtemel bir iptal kararı sonrası için anlam taşıyor.

Yazının Devamı

DSPnin tavrı

30 Eylül 2002

Meclis seçim kararı alındığı için aç - kapa yapabilecek mi, yoksa, küskünlerin önerisiyle açık kalacak mı?Açık kalırsa, seçimi iptal kararı alınabilecek mi?Bu soruların yanıtında kilit rolü DSPnin oynayacağı kanısı yaygın.Başbakan Ecevitin erken seçime karşı olduğu ancak bu aşamadan sonra da seçimi iptal etmenin doğru olmayacağını düşündüğü biliniyor. ANAP - YTP ve SPnin iki ay sonra Ecevitin dediğine gelmiş olmaları, DSPnin tavrını etkiler mi? Ecevit tavır değiştirir mi?DSP liderinin CNN - Türkteki söyleşide, DSP milletvekilleri için grup kararı almaya gerek olmayacağı yönündeki sözleri, küskünleri umutlandırmış gibi görünüyor. Ecevitin bu yaklaşımının DSP milletvekillerinin de küskünlere destek verebileceği yönünde yorumlanması gerçeği yansıtmıyor.Ecevitin bu ifadesi, DSP milletvekillerinin ertelemeye karşı tavır almaları için grup kararı almaya "bile" gerek olmadığı anlamındadır.DSP yöneticileriyle yaptığımız temaslar partinin ve milletvekillerinin bir tavır değişikliği içinde olmadığı yönünde...DYP lideri Çiller, yine de Ecevitin grup kararı aldırmasının daha inandırıcı olacağı görüşünde. Dünkü görüşmemizde, "Ecevit seçimin ertelenmesini istemiyorsa grup kararı aldırması daha

Yazının Devamı