<#comment>#comment>Siyaset 1 Ekim’e kilitlendi.
Meclis seçim kararı alındığı için aç - kapa yapabilecek mi, yoksa, küskünlerin önerisiyle açık kalacak mı?
Açık kalırsa, seçimi iptal kararı alınabilecek mi?
Bu soruların yanıtında kilit rolü DSP’nin oynayacağı kanısı yaygın.
Başbakan Ecevit’in erken seçime karşı olduğu ancak bu aşamadan sonra da seçimi iptal etmenin doğru olmayacağını düşündüğü biliniyor. ANAP - YTP ve SP’nin iki ay sonra Ecevit’in dediğine gelmiş olmaları, DSP’nin tavrını etkiler mi? Ecevit tavır değiştirir mi?
DSP liderinin CNN - Türk’teki söyleşide, DSP milletvekilleri için grup kararı almaya gerek olmayacağı yönündeki sözleri, küskünleri umutlandırmış gibi görünüyor. Ecevit’in bu yaklaşımının DSP milletvekillerinin de küskünlere destek verebileceği yönünde yorumlanması gerçeği yansıtmıyor.
Vatandaş her şeyi biliyor, görüyor.Gözünün içine baka baka söylenen yalanları da elbette yutmuyor.Seçimi ertelemek için gündeme getirilen "yüce" gerekçelere çocuklar bile gülüyor...Ama onlar pes etmiyorlar...Yeter ki seçim olmasın...Çiğnemeyecekleri kural, sindiremeyecekleri durum yok gibi...Son olarak siyasi rüşvet dağıtarak seçimden kurtulmaya çalışıyorlar.Önce DYP lideri Çillere başbakanlık rüşveti önerdiler, kabul etmedi.Şimdi, zaten başbakan olan Ecevite bir daha başbakanlık rüşveti öneriyorlar. Hediye olarak da seçimi ertelemeye katkıda bulunması koşuluyla, yeniden DSPye geçmeyi ve partiyi birinci konuma getirmeyi öneriyorlar. Bu kez önerdikleri çift rüşvet. Hem başbakanlık, hem de DSPye dönüş...Yeter ki seçim olmasın...İlkesizlikten ilkesizlik beğen...YTPlilerin bu önerisini Ecevitlerin ahlaki sayması mümkün mü?Elbette, değil. Nitekim saymadılar da...Ayrıca, Ecevitler bu öneriyi geliştirenlerin "samimi" olmadıklarını da düşünüyorlar.Şu iki aylık dönemde renkten renge, kılıktan kılığa girenlerin ipiyle kuyuya inilir mi?Kimi ne zaman satacakları belli olmayan bu milletvekillerine yeniden DSPde yer açmak, ilkeli tavırlarıyla, hükümette ve DSPde iç darbeyi önleyenlere haksızlık
<#comment>#comment>Seçimi ertelemek isteyen YTP’lilerin her gün bir yenisini ortaya attıkları formüller artık bıktırdı.
Vatandaş her şeyi biliyor, görüyor.
Gözünün içine baka baka söylenen yalanları da elbette yutmuyor.
Seçimi ertelemek için gündeme getirilen "yüce" gerekçelere çocuklar bile gülüyor...
Ama onlar pes etmiyorlar...
Yeter ki seçim olmasın...
Ankaranın ABDnin Iraka müdahalesine karşı olduğu biliniyor. Bu görüşü hem ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Jonesa, hem de Tarkı Azize yinelenecek.Ancak, Ankaranın ABDnin alacağı tavırdan bağımsız olarak yakından izlediği bir de Kuzey Iraktaki gelişmeler var. Barzani ve Talabaninin uzlaşması, bir anayasa taslağı hazırlamaları, bir federasyon öngörmeleri, Kerkükü Kürt başkenti ilan etmeleri gibi gelişmeler Ankarayı kaygılandırıyor. Kuzey Irakta bir Kürt devleti altyapısı neredeyse tamamlanmış durumda.Ankaranın kaygı duyduğu konuların başında da bu geliyor. ABDnin müdahale etmesi ve doğacak kaos ortamında bir Kürt devletinin ilan edilmesi...Böyle bir durumda Ankara ne yapar?Başbakan Ecevit, dünkü görüşmemizde bu sorumuza şu yanıtı verdi:- Gelişmeleri ben de kaygıyla izliyorum. Tepkilerimizi her fırsat ve zeminde ortaya koyduk. Kuzey Irakta fiilen bir Kürt devleti oluşturma yolunda epeyce mesafe aldılar. Eğer bunu resmileştirirlerse, Türkiye olarak biz bir Kürt devleti kurulmasına tahammül edemeyiz. Böyle bir devlet kurulması Türkiyenin yaşamsal çıkarlarıyla bağdaşmaz.- Böyle bir gelişme olursa Türkiyenin tepkisi ne olur?- Biz her türlü olasılığa karşı askeri ve diplomatik bütün
<#comment>#comment>Irak krizi kapıya dayandı. Pazartesi günü Tarık Aziz Ankara’da olacak. Irak lideri Saddam’ın mesajını Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Ecevit’e iletecek. Ankara’nın beklediği bir diğer konuk da ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Jones.
Ankara’nın ABD’nin Irak’a müdahalesine karşı olduğu biliniyor. Bu görüşü hem ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Jones’a, hem de Tarkı Aziz’e yinelenecek.
Ancak, Ankara’nın ABD’nin alacağı tavırdan bağımsız olarak yakından izlediği bir de Kuzey Irak’taki gelişmeler var. Barzani ve Talabani’nin uzlaşması, bir anayasa taslağı hazırlamaları, bir federasyon öngörmeleri, Kerkük’ü Kürt başkenti ilan etmeleri gibi gelişmeler Ankara’yı kaygılandırıyor. Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti altyapısı neredeyse tamamlanmış durumda.
Ankara’nın kaygı duyduğu konuların başında da bu geliyor. ABD’nin müdahale etmesi ve doğacak kaos ortamında bir Kürt devletinin ilan edilmesi...
Böyle bir durumda Ankara ne yapar?
Başbakan Ecevit, dünkü görüşmemizde bu sorumuza şu yanıtı verdi:
DSPden ayrılarak YTPyi kuranlar panik içinde ne yapacaklarını şaşırmış görünüyorlar. Seçimden kaçmak için başvurmadıkları yol kalmadı. Son olarak YTP Grup Başkanvekilliğinden istifa eden Gaffar Yakın, seçimin ertelenmesi için Ecevite azınlık hükümeti başbakanlığı önerdi.Önerinin arkasında Hüsamettin Özkanın bulunduğu bir sır değil. Özkanın seçimi erteleme girişimlerinin hepsinde ise ANAP lideri Yılmazla hareket ettiği de biliniyor.YTP Genel Başkanı İsmail Cemin ise işin içinde olup olmadığı, hatta bilgi sahibi olup olmadığı da meçhul. Yansıyan bilgiler Cemin, Yılmaz - Özkan köprüsünde devre dışı olduğu.Gelelim Ecevitin yanıtına....Başbakan, Gaffar Yakının önerisini nasıl karşıladı?Ecevitin bu öneriyi DSP Genel Saymanı Mecit Şekercioğludan ilk duyduğunda, tepkisinin "gülüp geçmek" olduğunu söyleyebiliriz. Rahşan Ecevitin tepkisi de farklı olmamış. Ecevitlerin tepkilerini şöyle özetleyebiliriz:- Şimdiye kadar akılları neredeydi?Başbakan Ecevite sorduk:- Gaffar Yakının azınlık hükümeti önerisini nasıl karşıladınız?- Sayın Yakın benimle görüşmek istemiş, ısrar etmiş ama ben bu aşamada görüşmeyi doğru bulmadım. Doğrusu bu gayya kuyusunun içine düşmek istemem. Ben de gelişmeleri
<#comment>#comment>Eski DSP’li yeni YTP’li Gaffar Yakın’ın küskünler adına önerdiği, seçimin ertelenmesi koşuluyla "Ecevit’in başkanlığında azınlık hükümeti" formülüne Başbakan Ecevit’in yanıtına geçmeden önce bazı saptamalar yapmakta fayda var.
DSP’den ayrılarak YTP’yi kuranlar panik içinde ne yapacaklarını şaşırmış görünüyorlar. Seçimden kaçmak için başvurmadıkları yol kalmadı. Son olarak YTP Grup Başkanvekilliği’nden istifa eden Gaffar Yakın, seçimin ertelenmesi için Ecevit’e azınlık hükümeti başbakanlığı önerdi.
Önerinin arkasında Hüsamettin Özkan’ın bulunduğu bir sır değil. Özkan’ın seçimi erteleme girişimlerinin hepsinde ise ANAP lideri Yılmaz’la hareket ettiği de biliniyor.
YTP Genel Başkanı İsmail Cem’in ise işin içinde olup olmadığı, hatta bilgi sahibi olup olmadığı da meçhul. Yansıyan bilgiler Cem’in, Yılmaz - Özkan köprüsünde devre dışı olduğu.
Gelelim Ecevit’in yanıtına....
Başbakan, Gaffar Yakın’ın önerisini nasıl karşıladı?
Bizim küskünler "liste küskünü" değillermiş! Bunların çoğunluğu liste başı veya bir altıymış.Dolayısıyla, seçilememe kaygıları yokmuş da, kızgınlıklarının nedeni, sistemin yeterince demokratik olmamasıymış! Böyle demokratik olmayan bir sistemde yeniden milletvekili olmayı içlerine sindiremedikleri için seçimin ertelenmesini istiyorlarmış!Vallahi, küskünlerin gerekçeleri böyle....İster inanın, ister inanmayın...Söyleyenin bir yüzü, inanmayanın iki yüzü kara!Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır, misali...Vatandaş bu gerekçelerin hangisine inansın?Barajı aşamayacak partilerde liste başı olsanız ne olur, liste sonuncusu olsanız ne olur?"Bak ben liste başı olmama rağmen küsüyorum" demek, bu ilkesizliği aklamaya yetmez ki. Herkes, milletvekillerinin liste sıralamasından değil partileri baraj altında kalacağı için küstüklerini biliyor.Yine liste başı veya ikincisi oldukları geçen seçimlerde niye küsmemişler de şimdi küsüyorlar? Sistemin demokratik olmadığını geçen seçimde anlamamışlar da bu seçimde mi anlamışlar?Meclisi olağanüstü toplamak ve seçimi ertelemek için önergeye ilk sırada imza atan iki milletvekili Prof. Dr. Ali Gören ve Gönül Saray Alphan gerekçelerine yazmışlar:"Siyasi