<#comment>#comment>Küskünler hareketi dün çalışmalarını hızlandırdı. Mutfağında ANAP ve YTP kurmaylarının bulunduğu seçimi erteleme lobisi hem gensoru hem de Meclis’i olağanüstü toplayıp seçim kararını iptal etmek üzere imza toplamaya başladı.
Hükümetin düşürülmesi ve yeni bir hükümetle seçimin ertelenmesi için DYP’nin desteği zorunlu. Bu gerçeği bilen küskünler, dolaylı yoldan DYP kurmayları ve Çiller’e başbakanlık önerisi ileterek destek aradı.
Dün akşam saatlerinde arayan DYP Lideri Çiller, bu tür yaklaşımları kesin bir dille geri çevirdiğini ve geri çevireceğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
- Seçimi ertelemek için yine bazıları harekete geçti. Bir takım formüller, öneriler gündeme getiriliyor. Bunlar benim de kulağıma geldi ancak kesin olarak söylüyorum ki, biz bu işlerin içine girmeyiz. Ne önerirlerse önersinler cevabımız hayırdır. Artık, dönüş yok seçime gidiyoruz. Bizim seçime kadar her günümüz programlandı. Hangi gün ne yapacağız, hepsi belli. Yarın (bugün) düğmeye basıyoruz.
Çiller, milletin seçim istediğini bunun engellenmesi için bir takım siyasi oyunlar çevirmenin siyasi ahlakla bağdaşmadığına da dikkat çekti.
Çiller, seçimin 3
Brükselde bu isteğini ilk kez açıkça dile getirdi. Seçimlerin 15 Aralıka ertelenmesini istedi. Gerekçesi 12 Aralıkta yapılacak AB zirvesi.Sanki, Kopenhag zirvesinin 12 Aralıkta yapılacağını dün öğrenmiş gibi...Yılmazın önerisi Ankarada nasıl karşılandı?Başbakan Ecevitle, Cumhurbaşkanı Sezer ile yaptığı olağan görüşme sonrasında konuştuk. Önce Cumhurbaşkanının tepkisini sorduk:- Cumhurbaşkanı Sezer, Yılmazın seçimlerin 15 Aralıka ertelenmesi önerisini nasıl karşılıyor?- Sayın Cumhurbaşkanının haberi yoktu. Ben söyledim. Sayın Yılmazın bu kez seçimleri 15 Aralıka erteleme önerisinde bulunduğunu.- Sayın Sezerin değerlendirmesi ne oldu?- Sayın Sezer de bu öneriye şaşırdı. Anlamlı bulmadı. Sayın Cumhurbaşkanı da seçimlerin 3 Kasımda yapılmasını istiyor.- Yılmazın önerisini siz nasıl buldunuz?- Ben de anlam veremedim. Gerekçe olarak AByi gösteriyor. Kopenhag zirvesini gösteriyor. AB için çıkarılacak tüzük, yönetmeliklerden söz ediyor. Ama inandırıcı değil. Bir kere tüzük ve yönetmelik çıkarılmasıyla seçimin bir ilgisi yok. Ben çıkarılması için genelge yayımladım. İlgili bakanlar da hazırladılar. Çalışmalar tamamlandıkça yürürlüğe giriyor. Ayrıca, seçimleri 15 Aralıka ertelemek için de
<#comment>#comment>ANAP lideri Mesut Yılmaz, her gün bir öneri geliştiriyor. Önerilerinin hepsi de 3 Kasım seçimlerinin ertelenmesine yönelik.
Brüksel’de bu isteğini ilk kez açıkça dile getirdi. Seçimlerin 15 Aralık’a ertelenmesini istedi. Gerekçesi 12 Aralık’ta yapılacak AB zirvesi.
Sanki, Kopenhag zirvesinin 12 Aralık’ta yapılacağını dün öğrenmiş gibi...
Yılmaz’ın önerisi Ankara’da nasıl karşılandı?
Başbakan Ecevit’le, Cumhurbaşkanı Sezer ile yaptığı olağan görüşme sonrasında konuştuk. Önce Cumhurbaşkanı’nın tepkisini sorduk:
- Cumhurbaşkanı Sezer, Yılmaz’ın seçimlerin 15 Aralık’a ertelenmesi önerisini nasıl karşılıyor?
Küsecek milletvekilleri gelinceye kadar bütün yollar tüketildi."Küs parti" olarak ortaya çıkan ANAP ve lideri Yılmaz, değişik denemeler yaptı: Önce DYP lideri Çillere başbakanlık önerdi. Sonuç alamadı...Başbakan Ecevite gitti ve çekilmesini önerdi. Yine sonuç alamadı."MHP çekilsin" dedi. Sonuç alamadı.Yılmaz, "MHP çekilmezse, bu hükümeti düşürmek gerekir" demeyi de ihmal etmedi.Şimdi tek seçenek olarak bu yol kalmış durumda. Yılmaz, içinde bulunduğu hükümetin düşürülmesini istiyor."Bizi düşürün" diyor,Tabii biraz garip bir istek.Başkalarına bizi düşürün demek yerine, kendi kendine hükümetten düşebilir. Bunun için çekilme kararı alması yeterli.Ama öyle yapmıyor...Küskünleri bekliyor. Eğer, ortaya çıkacak küskün milletvekilleri önemli bir sayıya ulaşırsa, ANAP hükümetten çekilip, hükümetin geri kalanını da küskünlerle birlikte düşürecek. Proje bu...Küskün sayısı beklenenin altında olursa o zaman da seçime "düşürün" dediği hükümetle birlikte gidecek.Bir gariplik de o zaman doğacak...ANAP ve YTP mimarlarının "Ecevit ve MHPyi devre dışı" bırakacak "havada ikmal" projeleri tutmadı. Şimdi, küslere dayanarak "Mecliste ikmal" projesini deniyorlar...Birincisinde kendi oyunlarının altında
- Bahane...- Neyin bahanesi?- Seçimden kaçmanın bahanesi... Yılmaz, MHPnin AB yasalarının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmasını gerekçe göstererek, Başbakan Ecevite çekilmesini önerdi. Ayrıca, Türkiyenin önünü tıkadığını düşündüğü böyle bir hükümette ANAPın yeri olmayacağını da vurguladı. ANAP lideri Mesut Yılmazın dün yaptığına ne denilebilir? BAHANE OLDU Doğrusu, bir süredir seçimi erteletmek için bahane arayan ANAPa, MHP bir fırsat vermiş oldu. Açıktan seçimi ertelemek istiyoruz, diyemeyen Yılmaza, Anayasa Mahkemesine başvurarak aradığı "bahane"yi sunmuş oldu. Yılmaz, fırsatı kaçırmadı ve Eceviti istifaya zorladı. Asıl amacın hükümet veya AB değil, seçimin ertelenmesi olduğunu herkes biliyor. ANAP, bu bahane eline geçmeden önce de yeni hükümet kurulması ve seçimin ertelenmesi konusunda başta DYP ve YTP olmak üzere birçok parti ve kişiyle temasa geçmişti. Onlardan bir sonuç çıkmadı, şimdi umut, hükümetten çekilmek veya Eceviti çekilmeye razı etmek. ANAHTAR PARTİ - Doğrusu ben de gelişmeleri basından izliyorum. Yılmazın girişiminden yeni haberim oldu. Bizim duruşumuz şu: Biz hükümet ve seçim işini birbirinden ayırıyoruz. Sayın Ecevit çekilirse, ülkeyi hükümetsiz
<#comment>#comment>
ANAP lideri Mesut Yılmaz’ın dün yaptığına ne denilebilir?
- Bahane...
- Neyin bahanesi?
- Seçimden kaçmanın bahanesi... Yılmaz, MHP’nin AB yasalarının iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasını gerekçe göstererek, Başbakan Ecevit’e çekilmesini önerdi. Ayrıca, Türkiye’nin önünü tıkadığını düşündüğü böyle bir hükümette ANAP’ın yeri olmayacağını da vurguladı.
Türkiyede gündemin ilk sırasında seçimler yer alıyor. Siyaset, ittifak, işbirliği, aday sıralaması, seçimin ertelenmesi gibi konularla meşgul. Daha bir süre gündemin ilk sıralarında bu konuların yer alacağı anlaşılıyor. Ancak, önemli bir sorun yavaş yavaş gündemin üst sıralarına tırmandı: Irak ve muhtemel ABD müdahalesi... Ankaranın, seçimin gölgesinde kalmış, görünmeyen gündeminin bu konu olduğunu söyleyebiliriz. BİR HAFTA SÜRECEK Başbakan Ecevit, ABDnin Iraka askeri müdahalede bulunmasına Ankaranın karşı olduğunu vurguladıktan sonra, "Türk Silahlı Kuvvetleri ve Dışişlerinin her türlü olasılığa karşı hazır olduğunu" belirtmeyi de ihmal etmedi. Arkasından Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, "Irakla ilgili olarak beklenen veya beklenmeyen bütün gelişmelere karşı hazırız" mesajı verdi. Ve Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman, bölgedeki askeri birlikleri denetlemeye çıktı. Org. Yalman, bir haftaya yakın bir süre sınırdaki birlikler dahil, bölgede teftiş yapacak. ATEŞİ ANIMSATIYOR On yıldan fazla bölgede değişik kademelerde görev yapan ve Irak, Suriye, İran dahil bu coğrafya açısından uzman sayılan Org. Yalmanın, Irak sorunu tırmanırken, Kara Kuvvetleri Komutanlığına atanması da
<#comment>#comment>
Türkiye’de gündemin ilk sırasında seçimler yer alıyor. Siyaset, ittifak, işbirliği, aday sıralaması, seçimin ertelenmesi gibi konularla meşgul. Daha bir süre gündemin ilk sıralarında bu konuların yer alacağı anlaşılıyor. Ancak, önemli bir sorun yavaş yavaş gündemin üst sıralarına tırmandı: Irak ve muhtemel ABD müdahalesi... Ankara’nın, seçimin gölgesinde kalmış, görünmeyen gündeminin bu konu olduğunu söyleyebiliriz.
BİR HAFTA SÜRECEK
Başbakan Ecevit, ABD’nin Irak’a askeri müdahalede bulunmasına Ankara’nın karşı olduğunu vurguladıktan sonra, "Türk Silahlı Kuvvetleri ve Dışişleri’nin her türlü olasılığa karşı hazır olduğunu" belirtmeyi de ihmal etmedi. Arkasından Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, "Irak’la ilgili olarak beklenen veya beklenmeyen bütün gelişmelere karşı hazırız" mesajı verdi. Ve Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman, bölgedeki askeri birlikleri denetlemeye çıktı. Org. Yalman, bir haftaya yakın bir süre sınırdaki birlikler dahil, bölgede teftiş yapacak.