TUTTURUP zamanın bir "an"ını, "yılın yenisi başladı" diyeceğiz, yine...
Zaman bunu bilmeyecek...
İnsanın zorla soktuğu kalıplara sığmayacak yine. Ne saliseler bitirecek onu, ne de yıllar...
Ne kelebek bilecek ömrünün 24 saat olduğunu, ne kaplumbağa bilecek yüzlerce yıl yaşadığını...
Bir tek biz, insanlar, çuvala sokar gibi, yıllara sokup dizeceğiz zamanı arkamıza...
Sonra da dönüp kıyaslayacağız:
Bu yıl iyiydi, bu yıl kötü...
HÜKÜMETİ kurmakla görevli Yalım Erez'in "sihirli formülü" bu: Birebir...
"Evet" diyor Yalım Erez:
- İkinci turda liderlerle birebir görüşeceğim ve hükümeti kuracağım.
- Neden birebir?
- İlk turda nabız aldım. İkinci turda bir liderle günde birkaç kez görüşmem gerekebilir. Onun için teke tek görüşeceğim.
- Birebir görüşmelerden nasıl bir fayda umuyorsunuz?
- Benim aşmam gereken sorun liderleri uzlaştırmaktır. Bunu teke tek görüşerek daha kolay yapabileceğimi sanıyorum.
"BİZ anlaştık" diyor, CHP lideri Deniz Baykal:
- Sayın Erez'le bir sorunumuz yok. Eğer o da, Sayın Yılmaz ve Sayın Ecevit'le anlaşırsa problem kalmaz.
- Sayın Erez'le nasıl anlaştınız?
- Bizim tutumumuz gayet net. `Eğer, Fazilet Partili bir hükümet kuracaksanız' dedim, `Gidin kurun. FP - ANAP - DSP hükümeti kurabilecekseniz, zaten bize ihtiyacınız yok.' Bu model olmayacaksa o zaman biz katkıda bulunuruz.
- Bu durumda ANAP - DSP - CHP modeli mi ortaya çıkıyor? Sayın Erez'e nasıl katkıda bulunabileceğinizi söylediniz?
- Sayın Erez, Sayın Yılmaz ve Sayın Ecevit'i ikna ederse böyle bir hükümet kurulabilir. Ancak, ben, Sayın Erez'e CHP'nin yaklaşımını da şöyle özetledim:
1- Böyle bir hükümet, yeni bir hükümet olmalı,
YALIM Erez, Mevlana gibi:
"Kim olursan ol gel."
Yeter ki, "en geniş taban" olsun...
Yalım Erez'in ilk turu böyle özetlenebilir.
* * *
FAZİLET Partisi lideri Recai Kutan'a söylediği şu:
"Büyük uzlaşma arıyorum. En geniş tabanlı hükümeti arıyorum. Fazilet Partisi de dahil, Meclis'te grubu bulunan tüm partilerin katılacağı bir hükümet olsun istiyorum."
ÖNÜMÜZDEKİ günlerde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in en sık kullanacağı bu iki sözcük, siyasi gelişmeleri belirleyecek bir işlev görecek...
"Verebilir" dendiğine göre, "o halde vermeyebilir de..." Cumhurbaşkanı Demirel'in "seçim hükümeti kurdurmayacağım" diye özetlenebilecek kararının "hukuki" dayanağı budur.
Anayasa'nın 116. maddesi, "Bakanlar Kurulu'nun.....güvensizlik oyuyla düşürülmesi hallerinde 45 gün içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya kurulduğu halde güvenoyu alamadığı takdirde Cumhurbaşkanı TBMM Başkanı'na danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir" hükmünü taşıyor.
Bu hüküm Cumhurbaşkanı'nı seçimlerin yenilenmesine karar vermeye zorlamıyor. Aksine bu konuda bir takdir hakkı tanıyor.
Fıkra, "karar verebilir" diyerek, karşı kavramından, "karar vermeyebilir" hükmünü de içeriyor.
İşte Demirel, bu takdir hakkını kullanarak, seçimlerin yenilenmesine karar vermeyeceğini açıkladı.
&
CUMHURBAŞKANI Demirel önce gazetecilerin işini kolaylaştırdı:
- 10 Ocak'a kadar hükümet kurulamazsa ne olur? O zaman siz ne yapacaksınız? Yani ben ne yapacağım?
"Şimdi siz bana böyle sorarsınız" diyerek, kendi kendine sordu ve gündemi değiştirecek yanıtını verdi:
- 10 Ocak'a kadar hükümet kurulamazsa o zaman Anayasa'nın 116. maddesi devreye girer ve Cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Dikkat edilirse "verebilir" diyor. Ama vermeyeceğim. Seçimlerin yenilenmesine karar vermeyeceğim. Zaten seçimlerin yenilenmesine Meclis karar vermiş. Ben güvenoyu gerektirmeyen 114. maddeye göre kurulacak hükümeti şık bulmuyorum.
- Peki o zaman ne olur?
- Hükümet kurma çalışmaları devam eder. O sürede de istifa etmek zorunda kalmış olan hükümet yenisi kuruluna kadar görev başındadır. Öyle ben gidiyorum demek olmaz. Devlet işi bu. Çocuk oyuncağı değil.
Cumhurbaşkanı kendine sorduğu sorularla gazetecilerin işini, sonra da
YALIM Erez'in oluşturacağı hükümet Fazilet'li mi olacak, Fazilet'siz mi?
Erez bu sorumuzu yanıtlarken bir çerçeve çiziyor:
"Anayasa'ya ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı herkesin kucaklaşması gerektiğine inanıyorum. Bu çerçevede oldukça elbette herkesin hükümette görev alması mümkün. Fazilet Partisi de Anayasa ve yasalara uygun kurulmuş bir parti. Eğer hukuk dışı bir faaliyet varsa o yargının işidir. Ben her partiye, herkese eşit mesafedeyim."
Erez, bu yanıtından sonra pazartesi işe Fazilet Partisi'nden başlayacağını söylüyor:
"Recai Bey'le şimdi konuştuk. Pazartesi saat 10.00'da Recai Kutan'a, saat 13.00'te de Mesut Yılmaz'a gideceğim. Aradığım geniş tabanlı, büyük uzlaşmaya dayalı bir hükümettir."
Erez'e yönelttiğimiz soruyu DSP lideri Ecevit'e de yöneltiyoruz:
- Hükümete Fazilet Partisi de katılırsa tavrınız ne olur?
BAŞBAKAN adayı Yalım Erez'e soruyoruz:
- Hükümeti oluştururken yaklaşımınız ne olacak?
- Türkiye'nin bugün en büyük ihtiyacı, uzlaşma ve istikrardır. Bu nedenle hükümeti oluştururken büyük uzlaşma arayacağım. Hem Meclis'te büyük uzlaşma, hem toplumda büyük uzlaşma. Yaklaşımım bu olacak.
- Fazilet Partisi'ni hükümete katılmaya davet edecek misiniz, yoksa Faziletsiz bir model mi düşünüyorsunuz?
- Şimdiden kesin sınırları çizilmiş, peşin bir hükümet formülüm yok. Ama mümkün olduğu kadar geniş tabanlı bir hükümet oluşturmaya çalışacağım.
- Hükümeti kurmayı başarırsanız öncelikleriniz ne olacak?
- Birinci görevimiz Türkiye'yi l8 Nisan'da sağlıklı ve demokratik bir seçime götürebilmek olacak. Sanıyorum bizden öncelikle beklenen bu. Ama, elbetteki Türkiye'nin önemli sorunları da hükümetin gündeminde olacak. Alınması gereken kararlar alınacak ve günü gününe uygulanacak. Geniş bir uzlaşmaya dayalı hükümet oluşturabilirsek bunun