Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fikret BİLA

ASKER müdahale eder mi?
Hemen mi eder, bir ay sonra mı eder?
Yoksa yazın gelmesini mi bekler?
Açıktan mı müdahale eder, kapalıdan mı?
Zavallı Türkiye, yine darbeye mi gider?
Herkes elinden geleni yaptı ama yine de kurtaramadı.
Ne yapsak acaba?
Geniş tabanlı hükümet mi kursak?
Yoksa bir toplumsal uzlaşma patlatıp, darbeyi atlatsak mı?
Madem darbe olacak, bari parlamentoyu açık mı tutsak?
Ankara birden bire bu havaya girdi...
Oysa, Türkiye'de bir askeri müdahalenin koşulları yok.
Askerin müdahalesi 28 Şubat 1997'de gerçekleşti. Siyasi koşullar ve kamuoyu desteği buna uygundu. Bugün için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Bir askeri müdahale olasılığı yok ama, bazı konularda rahatsızlık söz konusu.
Askeri rahatsız eden üç konu var:
1- Milli Eğitim Bakanlığı'nın türban genelgesinin tepki görmesinden sonra hükümetin ve rektörlerin yumuşaması,
2- Fethullah Gülen'in Vatikan ziyaretinde Büyükelçiliğin gösterdiği resmi ilgi,
3- Kombassan ve benzeri bazı şirketleri teşvik veya kredi yoluyla desteklediğine ilişkin duyumlar.
Askerler bu üç konudaki rahatsızlıklarını her düzeyde dile getiriyorlar.
Askerin bu rahatsızlıklar nedeniyle geçen yılki gibi bir tavra girmesini beklemek gerçekçi olmaz.
Refahyol döneminde olduğu gibi askerin ve medyanın tepkisine güvenerek iktidar beklemek de hayalciliktir.
"Asker Refahyol'u beğenmedi, değiştirdi. Ama, bunları da beğenmiyor, değiştirecek, bari hükümeti bize versin" gibi bir yaklaşım, boşa beklemek olur.
Öte yandan, "asker geçen yıl müdahale etti, bu yıl edemez, fazla sık olur" deyip, "belki oy alırız" yaklaşımıyla, yan gelip yatmak da yanlıştır.
İktidarın da, muhalefetin de askere güvenmeden kendi ideolojileri ve programları doğrultusunda siyasi mücadelelerini sürdürmeleri gerekir. Askere dayalı hesabın kimsenin işine yaramadığı deneyimlerle sabit.
Bu nedenle bir - iki rahatsızlık konusunu "darbe geldi, geliyor" havasına sokmak, yeni bir "asker - hükümet" krizini besleyip, büyütmeye çalışmak kamuoyundan destek görmeyecektir.
Bu havaya kapılıp, askere, "madem müdahale edeceksiniz, az müdahale edin, biz göreve hazırız, Cumhurbaşkanı da görüntüyü kurtarır" türünden çanak tutmalar da büyük hatadır.
Ankara'nın bu havadan çıkması gerekiyor.
Nalbantlar yapamayacağına göre iş, iktidarıyla muhalefetiyle siyaset adamlarına düşüyor.

Yazara Email F.Bila@milliyet.com.tr