DSP'de, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'na ilişkin eleştiri ve şikayetlerin giderek ağırlaşan bir soruna dönüştüğü gözleniyor.
DSP milletvekillerinin bütün illeri gezdikten sonra düzenledikleri rapordaki ortak şikayetlerin Milli Eğitim Bakanlığı üzerinde yoğunlaştığı kaydediliyor. Milletvekillerinin il raporlarındaki bilgilere dayanılarak Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu hakkında düzenlenen bir rapor, DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit'e sunuldu.
Raporda; Bostancıoğlu'nun Bakanlığı'na hakim olmadığı, Bakanlığı Müsteşar Bener Cordan'ın yönettiği, merkez ve taşra teşkilatında MHP'li kadrolaşmaya göz yumulduğu ve koruma sağlandığı, Hikmet Uluğbay zamanında yapılan atamaların iptal edilerek yerlerine MHP'li, tarikatçı ve irticacı kimlikleri ön planda olan kişilerin atandığı belirtiliyor.
Bostancıoğlu hakkında Ecevit'e verilen rapor özetle şöyle:
"Milli Eğitim Bakanlığı'nın merkez, taşra teşkilatları ile her seviyeden eğitim kurumlarındaki yönetici ve öğretmenler MHP ağırlıklıdır. Tarikatçı, irticacı unsurları öne çıkan yöneticilerdir.
Örneğin, Nevşehir, Konya, Osmaniye, Tokat, Rize gibi birçok il ve ilçede ve özellikle MHP'nin etkin olduğu yörelerde:
* Liselerde tenefüs saatlerinde Mehter Marşı çalınmaktadır.
* Bozkurt rozeti takmayan öğrencilere baskı yapılmakta, takanlara ayrıcalık tanınmaktadır.
* Öğretmen ve yöneticilerden destek ve cesaret alan öğrenciler (Reis lakaplı) çeteler kurmaktadır.
* Bu çeteler yörelerindeki Ülkü Ocakları ile bağlantı içindedirler.
* Bu kaygı verici oluşumlar karşısında birçok öğretmen ve idareci bazen zorlayarak bazen teşvik ederek, bazen de sesiz kalarak çeteleşmeleri desteklemektedirler.
Aynı durumun üniversitelerimizde de görüldüğü belirtilmektedir. Örneğin, Konya Selçuk Üniversitesi, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Batı Anadolu üniversitelerinde de yaşanmaktadır.
Kantin ihaleleri MHP'lilere verilmektedir.
Şikayetleri inceleyen müfettişler yanlı kişilerdir.
Milli Eğitim Bakanlığı üst düzey bürokratlarınca maksatlı olarak sıkça değiştirilen yönetmelikler nedeniyle istikrar sağlanamamaktadır.
Milli Eğitim eski Bakanı Hikmet Uluğbay zamanında 8 yıllık zorunlu eğitime geçmek amacıyla görevlendirilerek yönetici yapılanlar görevlerinden alınmaktadır."
Raporda, öğrenci ve velilerin sınıf geçmeyle iglili şikayetlerine de yer veriliyor.
Raporun Başbakan Ecevit'e ulaşmasından sonra, durumu değerlendirmek üzere yapılan toplantıda, Bakan Bostancıoğlu'nun bu saptama ve şikayetlere verdiği yanıtın ise Ecevit'i, bilgileri raporlaştıran milletvekillerini ve DSP'lileri tatmin etmediği gelen haberler arasında. DSP teşkilatının ise Bostancıoğlu'na öfkeli olduğu ve Genel Merkez'e hergün faks ve e - mail mesajlarıyla bu duygularını ilettikleri kaydediliyor.
Bostancıoğlu'yla ilgili olarak yapılan toplantının seyri ise şöyle:
Başbakan Bülent Ecevit, DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ile öğretmen kökenli dört DSP milletvekilinin katıldığı toplantıda, şikayetler ve rapordaki saptamalar Milli Eğitim Bakanı'na aktarıldığı belirtiliyor.
Başbakan Ecevit, Bostancıoğlu'ndan bu konulara açıklık getirmesini istemesi üzerine, Bostancıoğlu'nun rapordaki konulara girmeyip genel çalışmalar hakkında bilgi vermeyi yeğlediğine dikkat çekiliyor. Toplantıya katılan, DSP milletvekillerinin, Bakanlığı Müsteşar Bener Cordan ve Hüseyin Acar'ın yönettiği, Türkiye'nin geleceği açısından en önemli bakanlık olan Milli Eğitim Bakanlığı'nda laiklik karşıtı, tarikat bağlantılı kadrolara teslim edildiği vurgusu yaptıkları ifade ediliyor.
Bakan Bostancıoğlu'nun ise Müsteşar Cordan ve Acar'ı destekleyen bir üslupla, "gayet iyi çalışıyorlar, istemiyorsanız siz de büyükelçi yapın" diye yanıt verdiği kaydediliyor.
Bostancıoğlu'nun DSP Genel Merkezi'yle gerginlik yaşamasına neden bir diğer gelişme de lise birinci sınıf öğrencilerine bir sınav hakkı verilmesi konusu. DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in velilerin talebi üzerine Bostancıoğlu'ndan bir hak verilmesini talep ettiği, ancak, Bostancıoğlu'nun bu talebi reddettiği bildiriliyor.
Milli Eğitim Bakanı'nın, Rahşan Ecevit'le görüşmesini yarım bırakarak Bakanlığa döndüğü ve sonradan Rahşan Ecevit'e, "Sınav hakkı veremem, çünkü daha önce vermeyeceğimi söyledim" biçiminde bir yazılı not gönderdiği belirtiliyor. Rahşan Ecevit'in velilerin ekonomik sıkıntılarını göz önünde bulundurarak bir yıl daha aynı masrafı yapmaları yerine öğrencilere bir hak verilmesi veya isteyenlerin meslek liselerine kaydırılarak ikinci sınıftan başlamaları talebinde ısrar etmesine karşın, Bostancıoğlu'nun kararında direndiğine işaret ediliyor.
DSP milletvekilleri, il ve ilçe örgütlerinden Genel Merkez'e ulaştırılan ve raporda toplanarak Başbakan Ecevit'e iletilen eleştiri, şikayet ve saptamalar karşısında Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu'nun aldığı tavır, DSP'de önemli bir soruna dönüşmüş durumda...
Bakan Bostancıoğlu’na yöneltilen suçlamalar, koltuğunu sarsabilecek kadar ağır. Kantin ihalelerini MHP’lilere vermesi, şikâyetleri inceletmek için yanlı müfettişlerin kullanılması ve MHP’li kadrolaşma yöneltilen suçlamalardan sadece birkaçı olarak dikkat çekiyor. Verilen bilgilere göre bakan, kendisinden bu konuda bilgi isteyen Ecevit’e de bunları anlatmak yerine genel çalışmalar hakkında bilgi vermeyi tercih etmiş.