Sağlık Bakanı Osman Durmuş, son günlerde, sağlık meslek liselerine girişte kız öğrencilere bekâret kontrolü yapılacağı yönündeki haberler nedeniyle tartışma konusu oldu. Sağlık Meslek Liseleri Disiplin Yönetmeliği'ne bu yönde bir hüküm koyduğu gerekçesiyle eleştirildi. Bekâret kontrolünün çağdışı olduğu, öğrencilerin onurunu zedelediği görüşüyle Sağlık Bakanı Osman Durmuş sert eleştirilere maruz kaldı. Bu tartışmada "iffet" kavramı da değişik açılardan yorumlandı. Sonuçta, fatura konu tam aydınlığa kavuşmadan Sağlık Bakanı Osman Durmuş’a kesildi.
Osman Durmuş, Sağlık Bakanı ve bir doktor olarak, böyle bir düzenleme yapılmasını istedi mi? Sağlık meslek liselerinde bekâret kontrolü talep etti mi? Dünya görüşü bu yönde midir? Sağlık Bakanı, dün yaptığımız görüşmedeki görüşlerle tam aksi bir yaklaşım sergiledi. Basında kendisine yöneltilen eleştirileri havada bırakacak bir değerlendirme yaptı. Hem yönetmelik tartışmasının işin aslı öğrenilmeden yürütüldüğünü, hem de sözlerinin ve yaklaşımının çarpıtıldığını vurguladı. İşte Bakan Durmuş’un görüşleri:
"Önce şunu açıklıkla ifade edeyim ki, ben, öğrenim hakkının önünde hiçbir engel bulunmaması gerektiğini düşünen ve savunan biriyim. Hiçbir gerekçe insanın okumasına, okula gitmesine engel olmamalı. Genelevde çalışmakta olan birisinin de okuma hakkı kısıtlanmamalı. Eğer, bir bayan genelevde çalışmak zorunda kalmışsa ama okumak da istiyorsa, siz bu bayana ‘Hayır, okuyamazsın’ diyebilir misiniz? Böyle bir yaklaşım onaylanabilir mi? Ben, okul çağında da olsa cinsel ilişkiye girmiş olmanın, dul olmanın, hatta ve hatta fuhuş yapıyor olmanın bile öğrenime engel teşkil etmemesi gerektiği düşüncesindeyim. Sağlık Bakanı olarak da, bir hekim olarak da düşüncem budur."
"Basın beni yanlış anladı ve yanlış yansıttı. Örneğin bekâret kontrolü böyle oldu. Hem bakan hem hekim olarak şunu söyleyebilirim ki, bir hâkim veya savcı talebi olmadan hiçbir hekim bekaret muayenesi yapamaz. Bunu yapan hekim olursa cezalandırırım. Hekimliğin etik değerlerine aykırı bir uygulama olur. Hâkim kararı, savcı talebi olmadan Türkiye’de hiçbir doktor bekâret kontrolü yapamaz. Ben bunu birkaç kez vurguladığım halde, sağlık liselerinde bekaret kontrolü istediğim gibi saçma sapan haberler, yorumlar yayımlandı."
Durmuş, bu görüşlerini açıkladıktan sonra tartışılan yönetmelik sorunu ve "iffet" kavramına geliyor: "Yönetmelik sorunu şudur: Milli Eğitim Bakanlığı Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nde, ‘iffetsizlik’ okuldan çıkarma nedeni olarak sayılıyor. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı yetkili. Ancak, ‘iffet ve iffetsizlik’ geniş ve sübjektif kavramlardır. Birisine bir şekilde iffetsiz deyip, okuldan atabilir misiniz? Bunun ölçüsü nedir? Ben bu yaklaşıma da karşıyım. Karşı olduğum için Milli Eğitim’in bu ölçüsünü içime sindiremedim ve Sağlık Meslek Liseleri Disiplin Yönetmeliği’nde, iffet kavramını daraltmak için, ‘cinsel ilişki ve fuhuş’ kavramını kullandık. Bana kalsa, cinsel ilişki de, fuhuş da öğrenime engel teşkil etmemeli. Ama yasal çerçevenin zorunlu kıldığı bu konuyu daha somut ve daha dar kavramla yönetmeliğe geçirdik. Yetkili olsam, yönetmeliğe ‘cinsel ilişki ve fuhuş’ gibi engeller de koydurmam. Çünkü bu da doğru değil. Ama yine de iffet ve iffetsizlik gibi yoruma müsait, sübjektif kavramlardan daha somut ve dar kapsamlı bir ölçü kullanmak istedik."
Durmuş, cinsel ilişki ve fuhuşun engel oluşturması konusunda da görüşünü şöyle açıkladı:
"Önce iffet kavramına bakalım. Bu herkese göre değişir. Ankara’da TED Koleji öğrencileri Ziya Gökalp Caddesin’de öpüşerek yürüyorlar. Bu bir iffetsizlikse o çocukları kolejden atmak gerekiyor. Ama bu kimine göre iffetsizliktir, kimine göre değildir. Bana göre okumaya, okula gitmeye engel bir durum sayılamaz. Ama bu kırsal kesimde başka biçimlerde konu oluyor. Örneğin, kırsal kesimde, 12 - 13 yaşlarında ebeveynleri tarafından evlendirilmiş kız çocukları var. Şimdi bu çocuklar okula gitmek isteseler, cinsel ilişkiye girdiler diye okuyamayacaklar mı? Veya bu çocuklar bir - iki sene sonra boşanmış olurlarsa, okula gidemeyecekler mi? Bu kabul edilebilir mi? Edilemez. Keza, nişanlısıyla flört ederken fazla ileri gitmiş bir genç kız okumak isterse, okula gidemeyecek mi? Cinsel ilişkiye girmiş olmak buna nasıl mani olur? Fuhuşla hayatını kazanmak zorunda kalmış bir genç kız okula gitmek isterse, buna engel olmak, doğru olur mu? Ben bu tür sınırlamalara tümüyle karşıyım. Kaldı ki, açık liseler var. Bu liselerde okumak isteyen öğrenciler nasıl denetlenebilir? Bu nedenlerle ben disiplin yönetmeliklerindeki bu engellerin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Yasa zorunlu kıldığı için koyduğumuz kurallar Milli Eğitim’in kurallarına göre daha esnek ve dar kapsamlıdır. Ayrıca, ‘adli mekanizmalarca tespit edilmiş olmak’ koşulu konulmuştur."
TEVHİD - İ TEDRİSAT’TAN MİRAS
Durmuş bu tür ölçülerin eski dönemlerin sosyal koşulları, kırsal kesimdeki gerilikler nedeniyle bugünlere miras kaldığını da ifade etti ve şöyle konuştu:
"Eskiden kız çocuklarının erken evlendirilmelerini önlemek için Tevhid - i Tedrisat düzenlemeleri içinde okula kabul edilmek için bekâr olmak, dul olmamak gibi ölçüler konulmuş. Amaç, kız çocuklarının okula özendirilmeleri, 12 - 13 yaşında evlendirilmelerine engel olunması. O dönemden kalan, erken evlendirilmeyi caydırıcı, okulu özendirici bir düzenleme. Ama günümüzde bir anlam ifade etmiyor."
Durmuş, bakan olarak da, hekim olarak da olaya yaklaşımını böyle anlatıyor. Sağlık Bakanı Durmuş'un sözlerine ve yaklaşımına katılmamak mümkün değil. Bakanın görüşleri böyle olduğuna göre, son günlerde gündemi işgal eden, "iffet ve bekâret kontrolü" tartışmalarının gerçeği yansıtmadığı söylenebilir.