Abdullah Gül, Fazilet Partisi Genel Başkanlığı'na aday olduğunu açıkladı. Daha önce adaylığını ilan eden Bülent Arınç ise Gül lehine adaylıktan çekildi.
Gül de, Arınç da Fazilet Partisi'nde
"yenilikçiler" olarak bilinen akımın önde gelen iki ismi. Gül'ün, adaylığını Arınç'ın desteğiyle açıklaması Fazilet Partisi'nde yenilikçilerin tek aday üzerinde anlaştıklarını gösteriyor. Bu da yenilikçilerin büyük kongredeki şanslarını artırıyor.
Adaylığını ilan ettikten sonra dün Gül'le konuşma olanağı bulduk.
Gül'ün Fazilet tabanına ve Türk kamuoyuna genel başkan adayı olarak verdiği mesajın özü şu:
"Fazilet Partisi'ni ülkeyi yönetebilir bir noktaya getirmek ve iktidarından kimsenin tedirgin olmayacağı bir yapıya kavuşturmak."FP genel başkan adayı Abdullah Gül'ün bir cümlede özetlediği bu hedef, aslında çok önemli ve kapsamlı bir değişim projesini içeriyor.
Şöyle ki:
"FP'yi ülkeyi yönetebilir hale getirmek..."Bu sözler, Refah ve Refahyol döneminde yapılan hataların eleştirisini de içinde taşıyor. O dönemde yaşanan sorunlar, Refayol'un iktidarı bırakmak zorunda kalışı anımsanırsa, Gül'ün, partisini sadece simgelerle politika yapan ve rejimle sorunlu bir konumdan çıkarmayı hedeflediği anlaşılıyor. Bu saptama ve konulan hedefin isabetli olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Gül, partisini
"reel politikaya" çekeceğini vurgularken de aynı mesajı veriyor.
"FP'yi iktidarından kimsenin tedirgin olmadığı bir yapıya kavuşturmak..."Bu sözler de yine Refah ve Refahyol dönemindeki hatalara yapılan bir gönderme niteliğinde. O dönemde günlük yaşama dönük bazı dayatma politikaları anımsanırsa, Gül'ün
"Türkiye gerçekleri"ne uygun bir parti çizgisi izlemeyi düşündüğü söylenebilir ki, bu da yerinde bir saptama ve hedeftir.
* * *
GÜL, Fazilet'in temsil ettiği siyasi akımın Türk demokrasisinin vazgeçemeyeceği bir akım olduğunu vurgulayarak şöyle diyor:
"Amacım popülist politikalara yönelmeden, gerçekçi, Türkiye koşullarına uygun, büyüme modeline dayalı bir çizgi tutturmak. Bunu yaparken de partinin yeniden yapılanmasını gerçekleştirmek. Elbette içinden geldiğimiz geleneksel anlayış ve değerlerimizi yok sayamayız. Ama reel politikanın gereklerini de yapmalıyız."Fazilet Partisi artık bir karar vermelidir...
Demokratik laik rejimin yanında mıdır, karşısında mıdır?
Bu soruyu kamuoyunda kuşkuya yer bırakmayacak şekilde yanıtlaması gerekir.
Açık veya örtülü biçimde demokratik, laik Cumhuriyet rejimiyle
"mücadele" içinde olacaksa, rejimin de kendini savunma gayreti içinde olacağı açıktır...
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr