Abdullah Gül, Fazilet Partisi Genel Başkanlığı'na aday olmadan önce, yasaklı lider Necmettin Erbakan'a bilgi verdi mi? Onayını aldı mı?
Fazilet Partisi kulislerinden aldığımız bilgi, Gül'ün, Erbakan'ı aradığı ve adaylığını ilan etmeyi düşündüğünü ilettiği yönünde.
Erbakan Hoca'nın da bu isteğe bir itirazı olmadığı ve
"hayırlı olsun" diyerek, Gül'e başarılar dilediği FP kulislerinde konuşuluyor.
Erbakan'ın, Recai Kutan'ın FP Genel Başkanlığı'nı sürdürmesinden yana olduğu biliniyor, ancak, Gül'ün adaylığına karşı bir tavır yansıtmış değil.
Peki, yenilikçi kanadın genel başkan adayı olarak Abdullah Gül, Erbakan Hoca'ya nasıl bakıyor?
Bu soruyu, dün, Gül'e yöneltme olanağı bulduk.
Yanıtı şu:
- Ben bu siyasi hareket içinde gelişmiş, bu gelenekte siyaset yapmış biriyim. Bu süreçten geçerken de en büyük kaynağım, elbette Erbakan Hoca'dır. Her zaman bizim esin ve bilgi kaynağımız olmuştur. Kendisine sevgim ve saygım çok büyüktür. Bu nedenle, bu sevgi ve saygıyı zedeleyecek en küçük bir tutum içinde olmam söz konusu olamaz.
Gül, Erbakan Hoca'nın yasaklı bulunmasını da Türk demokrasisi açısından bir
"gölge", bir
"şaibe" olarak niteliyor ve şöyle diyor:
- Eğer Fazilet Partisi Genel Başkanlığı'nı üstlenme görevi bana verilirse bu gölge ve şaibenin kaldırılması için uğraş vereceğimiz açıktır. Bunun için Fazilet Partisi'ni hem büyütmemiz, hem de özgül ağırlığını artırmamız gerekiyor. Bunun ilk koşulu da nitelikli, ağırlıklı, etkin bir biçimde ana muhalefet işlevi görebilmektir.
Gül, Fazilet Partisi'nin büyük kongrede diğer partilere de örnek olacak bir parti içi demokrasi sınavı vereceğini vurguluyor.
Fazilet Partisi'nin olgun ve deneyimli bir siyasi gelenekten geldiğini, büyük kongrede kırmadan, dökmeden demokratik bir yarış sergileyeceklerini belirtiyor.
Kongre sonrasında Fazilet Partisi'nde bir kopma söz konusu olur mu? Yeni bir parti gündeme gelebilir mi?
Bu sorumuza Abdullah Gül,
"kesinlikle olmaz" karşılığını verdikten sonra şu değerlendirmeyi yapıyor:
- Çok yakın geçmişte çok büyük sıkıntılarla karşılaşmış bir parti olarak, bunların hepsini bütünlük, birlik, beraberlik içinde aşmayı başardık. Bu nedenle kongre yarışı sonrasında da en küçük bir kırgınlık, kopma eğilimi söz konusu olamaz. Aldığımız siyasi terbiye, edindiğimiz deneyim, partimizin ulaştığı olgunluk buna engeldir. Yarışı kim kazanırsa kazansın, parti bütünlüğü ve disiplini içinde çalışmalarımız devam eder.
Partinin bölünmesi yönünde bir endişe taşımadığını vurgulayan Gül,
"Sayın Kutan'ın da bu konuda bir endişe taşıdığını sanmıyorum" diyor.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr