Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       BAYRAM kulislerinin gözde konularından biri de vergi gelirlerindeki artıştı.
Yürüyüş molalarında, kahvaltılarda, akşam yemeklerinde Maliye örgütüne övgüler yağdırıldı. Vergi ayı olan martta geçen dönemlere göre vergi gelirlerinin yüzde 150 oranında artış göstermesinin nedenlerini herkes kendine göre açıkladı. Ama her açıklamanın sonunda Maliye Bakanı Zekeriya Temizel ve örgütünün ciddi, disiplinli çalışmasına da gönderme yapılıyordu.
Bayram dönüşünde konuyu bir de Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'e sorduk.
Zekeriya Bey ise, övgüyü Maliye'den çok mükellefin hakettiğini vurguladı:
"Aslında repo gelirlerini beyannameye almak dışında yeni bir teknik faktör yok. Yine aynı mevzuatla vergilendirme yaptık. Bana göre vergi gelirlerindeki artışın asıl nedeni psikolojiktir. Vergicilik yüzde 70 teknik bir olaysa yüzde 30 da psikolojik bir olaydır. Sanıyorum vergi konusundaki tartışmalar, getirmeye çalıştığımız yeni anlayış, vergi gelirlerinin nasıl kullanılacağına ilişkin tavrımız vatandaş üzerinde olumlu bir psikolojik etki yaptı.Vergi ödeme konusunda gönüllü davranışı özendirebildik. Bu nedenle bence asıl övülmesi ve teşekkür edilmesi gereken vatandaştır."
Bakan Temizel vergi gelirlerinde artışa neden olan psikolojit etkileşimi şöyle değerlendiriyor:
"Öncelikle vatandaş devletin gereksinmesini kavradı. Vergi gelirlerinin devlete ve ekonomiye sağlayacağı katkıyı daha iyi anladı. Vergi gelirlerinin gerçek kamu gereksinmeleri için kullanılacağı konusunda hükümete güven duydu. Bir diğer yönü Maliye Bakanlığı'nın vergi ödemeyi kolaşlaştırmak, gönüllü ödemeyi özendirmek konusunda samimi olduğuna inandı. Buna kolaylıklara karşın hala vergi ödemekten kaçanların ise ciddi biçimde cezalandırılacağı konusunda hükümetin kararlı olduğunu hissetti. Bütün bu faktörler bir araya gelince vergi ödeme isteği arttı. Burada en önemli faktör bence güven faktörüydü."
Temizel en çarpıcı örneğin taşınmaz gelirlerinde gözlendiğini vurguluyor:
"Eskiden beyanname vermek aklının ucundan bile geçmeyen vatandaşlar vergi dairelerine geldiler. Beyanname verdiler, vergi numarası aldılar. Taşınmaz gelirlerini bildirdiler. Kelimenin tam anlamıyla taşınmaz gelirlerinin beyan edilmesinde bir patlama oldu."
Maliye Bakanı bu atmosferin kaybedilmemesi ve reform yasalarının da çıkarılması halinde Türkiye'nin çok önemli bir sorununu çözeceği inancında. Vergi bilincinin yerleşmesi konusunda çok önemli bir adım atılacağını vurgulayan Bakan, oluşan vergi psikolojisinin özellikle 1998 yılı için çok olumlu sonuç doğuracağına dikkat çekiyor.
Temizel'in çok önemli saydığı bir diğer konu da kayıt dışı işlemlerin kayıt içine alınması. Bu konuda da çok kapsamlı bir çalışmaya yöneldiklerini vurgulayan Temizel, vergi numarası uygulamasından kimsenin ürkmemesi gerektiğini de anımsatıyor. Vergi numarasına ilişkin yasa çıkarılırken Meclis'te dile getirilen tereddütlerin bayramdan sonra bir tebliğle açıklığa kavuşturulacağını bildiriyor.
Özellikle banka işlemlerinin tereddüde ve ürküntüye neden olmayaca biçimde açıklığa kavuşturulacağını belirtiyor. Örneğin, banka sistemiyle her türlü para akımının takibe alınacağı şeklinde yaratılmaya çalışılan kuşkunun tümüyle gerçek dışı olduğunu vurguluyor ve "sadece kuşkulu para izlenecek" diyerek şu açıklamayı yapıyor:
"Bankadan gönderilen her havale için vergi numarası aranması, normal banka işlemleri nedeniyle para ve kaynağının izleneceği gibi bir uygulama kesinlikle söz konusu değil. İzlenecek olan kuşkulu işlemlerdir. Kuşkulu paralardır."
Maliye Bakanı'ndan bu konuda örnek vermesini istiyoruz:
"Kuşkulu işlem dünyanın her yerinde aynıdır. Bu konuda detaylı bir tebliğimiz var. Bayramdan sonra yine tebliğ çıkaracağız. Örneğin, dünyanın neresinde olursa olsun, bir banka şubesini bavulla çok miktarda para getirip havale veya başka bir işlem yapılırsa bu kuşku doğurur. Böyle bir durumda bu işlem ve para izlenecek. Veya banka şubesince tanınmayan, işadamı olmayan bir aynı hesaba dikkat çekecek şekilde, 49 milyon 500 bin liralık onlarca havale yaptırırsa veya aynı hesaba birçok kişi dikkat çecek tutar ve sıklıkta paralar yatırırsa, bu kuşku uyandıran bir işlemdir ve izlenir. Para yatırmada olduğu gibi yine kuşku uyandıran kişi veya kişilerce, kuşku uyandıracak tutar ve sıklıkta para çekilirse bu tür işlemler de izlenir. Yoksa normal vatandaşın havale işlemi niye izlensin? Askerdeki çocuğuna para gönderen, kirasını yatıran veya çeken vatandaş, malını alan satan tüccar, şirketinin işlerini gören işadamı bankada niye izlensin? İzlenecek olan kuşkulu işlemlerdir. Böylece kara paranın, kayıt dışı işlemlerin ortaya çıkarılması ve kayda alınması da mümkün olacaktır."
Maliye Bakanlığı'nın bayramdan sonraki ilk çalışması yeni çıkan vergi numarası yasası nedeniyle öncelikle banka işlemleri olmak üzere, bir geçiş dönemini de kapsayacak biçimde yapılacak uygulamayı içeren bir tebliğ hazırlamak olacak.
Hedef "Maliye korkusu"nun yenilmesi ve vatandaşın gönüllü vergi ödemesini sağlamak...



Yazara E-Posta: F.Bila@milliyet.com.tr