Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başbakanlık'ta kamuda ücret reformunu amaçlayan bir çalışma yapıldığını dün duyurmuştuk.
Bu çalışmayla ilgili bilgiler aktarmaya devam edelim. Başbakanlık'ta yapılan çalışma kamuda ücret dengesini oluştururken aynı zamanda makam ve kıdem adaletini de sağlamayı hedefliyor.
Kamu personel rejiminde "dikey adalet" olarak tanımlanan kıdeme ve makama dayalı hiyerarşinin gerçekleşmesini hedefleyen yeni çalışma, işe giriş ve yükseliş koşullarında yeni ilkeler getiriyor.
Mevcut sistemde işe yeni girişte ilkokul mezunu biriyle yüksekokul mezunu arasındaki biri arasındaki ücret farkı 1 milyon lirayı bulmuyor. Aynı şekilde aynı öğrenime sahip olan işe yeni girmiş bir memurla 25 yıl kıdemi bulunan bir memur arasındaki fark da 25 - 30 milyon lirayı geçmiyor. Kıdemli memurun kıdemine uygun farklılıkta maaş alabilmesi ancak şef, müdür muavini, müdür gibi makamları işgal etmesi ile mümkün olabiliyor. Eğer bu makamlardan birine atanamazsa kıdemli memur kıdemsiz memurla hemen hemen aynı maaşı alıyor.
Başbakanlık'ta sonuçlandırılan çalışma dikey adaleti sağlamak üzere işe giriş ve kıdem alanında yeni bir uygulama getiriyor. İşe girişlerde öğrenim farklılıklarına uygun maaş farklılıkları uygulamasına geçiliyor. Ayrıca kıdemsiz memurla kıdemli memur arasında maaş farkı da artırılıyor. Kıdemli memur, makam sahibi memura yaklaştırılıyor. Böylece memurların belirli bir maaş düzeyine ulaşmaları için zaten sınırlı olan şef ve müdür gibi makamlara atanmayı beklemeleri zorunluluk olmaktan çıkarılıyor.
Yeni düzenleme ayrıca meslekte yükselme ilkelerini de torpile kapalı bir sisteme kavuşturmayı hedefliyor. Memuriyete ilk girişte ÖSYM'nin yaptığı sınav uygulamasına geçilmişti. Memurların şef ve müdür olabilmeleri için meslek içi eğitimden geçmeleri ve kurum dışında ÖSYM veya Milli Eğitim tarafından yapılan sınavları geçmeleri uygulaması da başlatılmıştı. Yeni düzenleme ile şef ve müdürlükten sonra daire başkanlığı ve genel müdür yardımcılığı gibi üst düzey yöneticiler için bakanlıklarda "aday belirleme komisyonları" kurulması öngörülüyor. Daire başkanları ve genel müdür yardımcısı olabilecek niteliklere sahip memurlar meslek içi eğitimden geçildikten sonra bu komisyonlarca değerlendirmeye tabi tutulacak ve bu makamlara aday gösterilecekler. Gösterilecek adaylar arasından ise atamaya yetkili kişi birini seçerek daire başkanı veya genel müdür yardımcısı olarak atayacak.
Daha üst görevlere gelince, Başbakanlık'ta yürütülen çalışmanın nihai hedeflerinden biri de daha üst görevler için "Amerikan modeli"ne geçmek. Bu modelde genel müdür, müsteşar muavini ve müsteşarlar bakanla birlikte gelecek bakanla birlikte görevden ayrılacaklar. Bu memuriyetler bir anlamda siyasi tercihe bağlı olacak ve bakanın ekibini oluşturacaklar. Bu düzeydeki memurlar bakanın tercihi ile belirlenecek, bakan görevden ayrıldığı zaman onlar da görevden ayrılacaklar.
Çalışmayı yürüten Başbakanlık uzmanları kamuda işe giriş, yükseliş ve çok üst düzey görevlerde geçilecek yeni sistemde kurum içi veya kurum dışı torpil mekanizmasının ortadan kaldırılacağını, yatay ve dikey eşitliğin sağlanacağını vurguladılar.