TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Sema Pişkinsüt, karakolda
"Filistin Askısı" bulmuş...
"Münferiden bir karakolda başıboş gezerken" Pişkinsüt'e yakalanan askıyı tanıyan çıkmamış!
Karakolda bir
"yabancı madde" muamelesi görmüş ünlü askı...
- Kardeşim bu ne?
- Ne ne?
- Bu bu...
- O ne mi?
- Hayır. Bu ne?
- Vallahi efendim, bunca yıllık polisliğim var. Ben böyle bir şey görmedim?
Yani ilk defa görüyorum...
- Filistin askısı diye bir şey duymadın mı?
- Yok, vallahi. Askı duymuşum da, Filistinlisini duymamışım. Benim evdede bildiğin tel askı var, hani ceket, gömlek falan asmak için. Belki komserim bilir...
- Komserim, milletvekilim soruyor da, 'bu ne' diye? Sen bilebildin mi?
- Allah, Allah bu ne ya? Nereden gelmiş karakola. İlk defa görüyorum vallahi? Ulan kim bıraktı bunu bizim karakola?
- Beyefendi, bu Filistin Askısı. İşkence aleti yani. Bunun karakolda ne işi var?
- Vallahi, hanımefendi, ben şimdi sizinle görüyorum yani. Münferit bir şey galiba...
- Peki karakol amiri biliyor mu bunun ne olduğunu?
- Sayın milletvekilim, şimdi şöyle; uzun bir sopa gibi bir şey ama tam olarak ne olduğunu çıkaramadım. Bu delikler, üzerinde şeritler falan. Allah Allah ne işe yarıyor ki acaba? Yoksa çocuklar böyle şeritleri yular gibi tutup sopaya da ata biner gibi binip oynamasınlar. Bizim çocukken fasulye çubuklarına bindiğimiz gibi. Belki de mahalledeki çocuklar böyle bir at falan yaptılar galiba...
Ve ünlü Filistin askısını karakolda tanıyan çıkmadı!..
* * *
SEMA Hanım, askıyı yüklenip Ankara'ya getirdi belki tanıyan çıkar, diye. Maksadı halka gösterip soracak:
- Bu ne? Bunu tanıyan var mı?
Ama soramadı...
Askıyı
"tanıyanlar" rica ettiler:
- Sayın milletvekilim, lütfen
"bu"nu basına göstermeyin. Halkımızı boşu boşuna korkutmayalım. Münferit bir askıdır...
Sema Hanım, askıyı halka arz edemedi ama içinde de bir ukde kaldı...
Ne olsa İnsan Hakları komisyonu Başkanı. Askıyı gösteremeyince
"arif olan anlar" düşüncesiyle
"tarif"e başladı:
- Boyu 2 - 2.5 metre, çapı 10 - 15 santimetre olan bir kalas. Üzerinde delikler var. Bu deliklerden geçen şeritler var. Bu şeritlerle insanların kolları bağlanıyor galiba. Sonra koltuk altlarına yerleştirilmek üzere battaniyeleri de var.
- Bilin bakalım bu nedir?
- Tamam şimdi bulduk: Filistin askısı... Filistin askısı...
Filistin askısı bu...
Türk polisinden kaçar ama Türk halkından kaçar mı?
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr