Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un geçen cumartesi Diyarbakır'da yaptığı açıklamalar, satır aralarıyla birlikte okunduğunda önemli mesajlar içeriyor. Org. Başbuğ'un verdiği terör rakamlarından başlayalım... Org. Başbuğ Diyarbakır'a bir önceki ziyaretini Ekim 2006'da yapmıştı.Kara Kuvvetleri Komutanı, Ekim 2006'dan bu yana bölgede 57 önemli olay meydana geldiğini söyledi ve şu detayı verdi:"Bu olaylardan 22 adet çatışma güvenlik kuvvetleri inisiyatifinde gerçekleşirken, 35 adedi terör örgütü tarafından gerçekleştirilmiştir."Bu rakamlar gösteriyor ki PKK'nın yaptığı silahlı eylem sayısı, güvenlik güçlerinin takibiyle çıkan çatışma sayısından fazladır.O halde PKK'nın "ateşkes" söylemi gerçeği yansıtmıyor. PKK bir yandan "ateşkes" propagandası yaparken, bir yandan silahlı eylemlerini, saldırılarını sürdürüyor.Org. Başbuğ'un verdiği rakamların satır arasından çıkan mesaj bu... Ateşkes söylemi Org. Başbuğ, Diyarbakır'da başka rakamlar da verdi. Yurtiçinde bulunan terörist sayısının 1800-2000 arasında olduğunu, kışın 700-800'ünün Kuzey Irak'a çekilmesi nedeniyle bu sayının 1100-1200'e düştüğünü, teröristlerin mart itibariyle geri dönmeye başladıklarını, Türkiye sınırına yakın bölgelerde 3500-3800'e yakın terörist bulunduğunu, Kandil Dağı'ndaki sayının da 500 civarında olduğunu söyledi.Bu rakamlar, terörle silahlı mücadelenin yıllardır etkili biçimde sürdürülmesine rağmen PKK'nın silahlı terörist sayısının bu düzeyde tutulabildiğini gösteriyor. Bunun anlamı PKK'ya katılımın devam ettiğidir.Org. Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı devralırken yaptığı konuşmada da terörle mücadelede devlete düşen temel görevlerden birinin terör örgütüne katılımı engellemek olduğunu vurgulamıştı. Önerisi, PKK'ya katılımın profilinin çıkarılması, katılım nedenlerinin irdelenmesi ve bu nedenleri ortadan kaldıracak önlemleri içeren bir planın uygulamaya konulmasıydı.Diyarbakır'da yaptığı konuşmada terörle mücadelenin güvenlik, ekonomi, sosyokültürel ve bilgi harekâtı alanlarında "paralel" ve "eşzamanlı" yürütülmesi vurgusu bu bağlamda ele alınmalıdır. Katılım sürüyor Kara Kuvvetleri Komutanı'nın Diyarbakır konuşmasında dikkat çeken bir vurgusu da "farklılıklara saygı"dır. Org. Başbuğ'un böyle bir vurgu yapması PKK'nın "inkâr propagandası"nın da gerçeği yansıtmadığı anlamındadır. Her ülkede etnik ve kültürel farklılıklar olabileceğini söyleyen Org. Başbuğ'un ulus devletin farklılıklara saygı gösterirken ayrıştırıcı değil, üniter yapı içinde bütünleştirici bir yaklaşımın egemen olması gerektiği mesajını vermesi TSK'nın "çözüm"den ne anladığını ifade etmektedir. Farklılıklara saygı Org. Başbuğ'un üniter yapı içinde "farklılıklara saygı" ifadesi, bireysel özgürlükler ve kültürlerin yaşanması ve yaşatılmasına karşı bir duruşun söz konusu olmadığı, ancak bu taleplerin kolektif siyasal haklar olarak gündeme getirilmesinin üniter yapı ve ulus devletle bağdaşmayacağı vurgusudur.Org. Başbuğ'un bölge insanını terörle özdeşleştirmenin, herkesi potansiyel terörist olarak görmenin yapılacak en büyük yanlış olduğunun altını çizmesi bu bağlamda bütünleştirici bir yaklaşımdır. 'Herkes terörist değil' Nihayet Org. Başbuğ'un Diyarbakır'daki açıklamaları Nevruz'la ilgili de iki önemli mesaj içeriyor:1- Nevruz'un ulusça kutlanacak bir bayram olduğu, bir kesime mal edilemeyeceği,2- Nevruz'u bahane ederek PKK propagandası yapmanın Terörle Mücadele Yasası'na göre suç oluşturacağı. Nevruz mesajı Org. Başbuğ'un Diyarbakır'da yaptığı konuşmadan sonra şimdi de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın 16 Mart'ta İstanbul'da Harp Akademileri'nde yapacağı konuşma merak ediliyor.Org. Büyükanıt'ın kurmay subay adaylarına seslenirken gündemde sıcaklığını koruyan iç ve dış sorunlara ilişkin önemli mesajlar vereceği tahmin ediliyor. 16 Mart'ta gözler Org. Büyükanıt'ın basına kapalı olacağı anlaşılan bu konuşmasında olacak. fbila@milliyet.com.tr Büyükanıt'ın yapacağı konuşma