Bu yazım üzerine, Halk Bankası eski Genel Müdürü Yenal Ansen'den bir mektup aldım. Ansen, Türkiye'de krizin nedeninin kamu bankaları olduğu g"rüşünü reddettiği gibi aksine kamu bankalarının kriz mağduru olduklarını "ne sürüyor ve Hazine faiz "demeleriyle yaratılan yüksek rantın kimlerce paylaşıldığını soruyor.Ansen'in yaklaşımını ve sorularını "zetleyerek aktarıyorum: "Yakın geçmişimize kadar k"ylüden esnafa, çiftçiden tüccara toplum çoğunluğunun yaşamında vazgeçilmez bir yeri olan kamu bankalarının bankacılıkta "ncü olduğu, ülkemizin sosyo - ekonomik gelişmesinde hiç kimsenin inkar edemeyeceği katkıları bulunduğu, dış dünyada ve uluslararası finans çevrelerinde yüksek kredibilitelerinin oluştuğu, ekonomik krizler ve doğal afetler gibi zor d"nemlerde de "ncelikle kamu bankalarının g"revlendirildikleri çok çabuk unutulmakta ve ülkemizin başına gelen bütün felaketlerin tek sorumlusu ve kara delik olarak tanımlanmasında hiç beis g"rülmemektedir.Krizin sorumluluğu kamu bankaları üzerine yıkılırken, 90'lı yıllarda yarattığımız paradan para kazanma anlayışı ile yüksek faiz - sıcak para ilişkilerini ve bankacılığın bir nevi BANKERLİĞE d"nüştüğünü, dünya ülkelerinde 5 - 10 arası seyreden reel faizlerin ülkemizde yüzde 30 - 40'lar seviyesinde gerçekleştiğini, bu konuda da "zel kesim bankalarının "ncü ve ağırlıklı konumda bulunduğunu da belleklerimizde tutamıyoruz.""Bu süreçte ağırlıklı olarak açık pozisyona dayalı politikalar izleyen bankaların yalnızca kur riskine ve yüksek faiz rantı elde etmeyi "ng"ren bankacılık anlayışlarının yanı sıra ülkemizin en büyük sanayi işletmelerinin dahi gelirlerinin neredeyse tamamını faiz kazancından elde etmeleri "vgü ile karşılanmıştır!" Ansen, bu değerlendirmesiyle krizin nedeninin kamu bankaları değil "zel bankaların ve bankacılık anlayışının olduğunu vurguluyor. Bankacılığın Hazine'ye kağıt satıp, borç verip yüksek faiz elde etmekten ibaret kaldığının altını çiziyor.Ve kara deliklerin nasıl kapatıldığını sorarken, üstü "rtülü biçimde, Hazine'den verilen parayla, dolayısıyla yine vatandaşın cebinden kapatıldığını belirtmiş oluyor.Ansen'in sorusu ş"yle: "Şimdi bir kere daha soralım, krizlerin sorumlusu kamu bankaları mı? Kasım 2000'e kadar gerileyen ve kamu maliyesi üzerinde etkisi azalmaya başlayan g"rev zararı alacaklarının, krizler sonrası 20 milyar dolara yükseldiği ifade edilirken, bunun en az d"rt - beş kat tutarı (125 milyar dolar dolayında) Hazine faiz "demeleriyle oluşan yüksek rant, acaba hangi kesimlerce paylaşılmıştır? Yoksa bu rant açık pozisyonların kapatılmasında mı kullanıldı?" Ansen, rantın nereye gittiğini sorduktan sonra ekliyor: "Bu rantın kamu bankalarına gitmediği kesindir." Evet, kamu bankalarına gitmediği biliniyor.O zaman nereye gitti?Hazine'nin ve Bankacılık šst Kurulu'nun bu soruya vereceği yanıt, rant dağılımını ve krizin nedenini ortaya koyacaktır.Tabii, eğer, yanıt verirlerse... fbila@milliyet.com.tr Kamu Bankaları Ortak Y"netim Kurulu Başkanı Vural Akışık, g"reve geldiğinde Ziraat Bankası ile Halk Bankası'nın her gün 20 milyar dolar borçlanarak, çarkı çevirmeye çalışan bir durumda bulduğunu s"ylemişti. Bu durumun yılların birikimi ile oluştuğunu belirtmiş ve Türkiye'de krizin bir gün bu paranın bulunamaması nedeniyle patladığını kaydetmişti. Şimdi kamu bankalarını bu yükten kurtardıklarını ve düzlüğe çıkardıklarını da eklemişti. Akışık, artık g"revini tamamladığı düşüncesinde olduğunu belirterek, bu g"rüşlerini yansıtmıştım.