Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, ABDnin tezkere nedeniyle Türkiyeye mesafeli davranışını değerlendirirken, "Umarım, yeniden bize ihtiyaç duymak zorunda kalmazlar" anlamında konuşmuştu. ÖZKÖK, HAKLI ÇIKTI Ancak, ABDnin Türkiyenin bu desteğini alabilmesi ve sürekli kılabilmesi, her şeyden önce iki ülkenin amaçları arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve amaç birliğinin sağlanmasına bağlıdır.Ülke güvenliği, 25 yıldır Kuzey Iraktan gelen saldırılar nedeniyle tehdit altında olan Türkiyenin bu bölgedeki kaygılarını göz önüne almadan Ankaranın ABDye tam destek vermesi kolay değildir. Bu bölgede, hükümete ve TSKya güvensizlik duyduğunu açıkça ortaya koyan ABDnin bunun nedenlerini izahta güçlük çektiği de bir gerçektir.Türkiyenin Kuzey Irakta askeri mevcudiyetinin temel nedeninin PKK / KADEK olduğu yıllardan beri biliniyor. Bu tehdit ortadan kalktığında Türkiyenin bu bölgedeki askeri mevcudiyetinin nedeni de ortadan kalkacaktır. Ankara, bunu defalarca her fırsat ve düzeyde ifade ettiği halde TSKya hala kuşku ile bakılması, yanlış değerlendirmelerin bir sonucudur.Irakın toprak bütünlüğü, tek bir ordu ve polis gücünün bulunması, bölgede bu güçler dışında silahlı grupların mevcudiyetine son verilmesi, ABD ile Türkiyenin ortak amaçları olarak sayılabilir. Eğer ABD, dünya kamuoyuna açıkladığı bu hedeflere ulaşmak konusunda samimi ise Türkiye ile çelişen politikalar izlememesi gerekir.Politik hedeflerde örtüşme sağlandıktan sonra askeri, ekonomik, sosyal hedeflere dönük işbirliği ortamı ve olanakları çok daha kolay sağlanacaktır.Bölgesel güçlerin bölgesel amaçları doğrultusunda etki altında kalınmadan Washington ve Ankaranın Irak halkının çıkarlarını ve güvenliğini esas alarak işbirliği yapmaları mümkündür. Ancak, Washingtonun Süleymaniyede yaşandığı gibi onarılması çok güç yaralar açan hareketlerden özenle kaçınması gerekir. Hükümetin ve TSKnın, Süleymaniye gibi bir olaya daha tahammülleri yoktur.Ankaranın olgun tutumuyla aşılabilen Süleymaniye krizinden gerekli dersler çıkarılmalıdır ki, geriye dönük işbirliğini sağlayacak yeni bir döneme geçilebilsin.Türk - ABD ilişkilerini bu eksene oturtmak, ABDnin Iraktaki sorunları göz önünde bulundurulduğunda, Ankaradan çok Washingtonun kavraması gereken bir gerçektir. fbila@milliyet.com.tr Tezkerenin reddedilmesi nedeniyle adeta Türkiyeyi cezalandırmaya yönelen ve son olarak Süleymaniye skandalı ile bu yaklaşımını doruğa çıkartan ABD, Türkiyenin katkısına ihtiyaç duydu. Irakta güvenliği tam olarak sağlayamayan ABD, bir uluslararası istikrar gücü oluşturma çabasında. Bu çabasının da, kapısını çaldığı ülkelerce çok sıcak karşılandığı söylenemez. Şimdi bu güce katkı vermesi için Ankara ile görüşmeler yürütüyor.