Türk uçaklarının uçuşlarıyla ilgili olarak dün teknik bilgileri özetlemiştik. Bu uçuşların NATO'nun izni ve bilgisi dahilinde olduğu vurgulanmıştı. Ayrıca, NATO Merkez Komutanlığı SHAPE'de yapılan teknik incelemeler sonucu Atina'nın ihlal iddialarının doğru olmadığının saptandığı bilgisi de iletilmişti.Buna karşın Atina tırmandırma politikasını sürdürüyor. Bunu yaparken Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef alıyor. Örneğin, Yunanistan Savunma Bakanı Papandoniu dün, yine Türk Silahlı Kuvvetleri'ni eleştirdi. Türkiye'yi generallerin yönettiğini iddia etti. Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yakovu da, Türkiye'nin Kıbrıs'ta AB topraklarını işgali altında tutuğunu, bu durumda AB'ye giremeyeceğini söyledi.Atina, Kıbrıs politikasındaki bu yaklaşımını şimdi Ege sorununa taşıyor. Kıbrıs'ta etkili olduğunu bildiği bu politikanın Ege'de de etkili olacağı düşüncesinde. 2004'e kadar bu çizgiyi izleyeceği de görülüyor.Ankara da Atina'nın niyetini ve güttüğü amacı saptamış durumda. Bu politikayı artniyetli buluyor. Ankara'nın PKK konusunda Yunanistan'ı sıkıştırmayan ve mahkum ilan etmeyen iyi niyetli yaklaşımına karşılık, iyi niyet görmediğini düşünüyor.Atina'nın Brüksel üzerinden uygulamaya çalıştığı bu baskı politikası Ankara'nın Ege'deki yaklaşımını ve askeri uçuşlarını etkiler mi?Bu soruya dün Ankara'da sivil ve askeri çevrelerden aldığımız yanıt, "Hayır etkilemez" biçiminde oldu.Türk savaş uçaklarının NATO'nun bilgisi, isteği ve izniyle belirli bir eğitim programı çerçevesinde uçtuğunu, bu uçuşların Atina'nın taktik çıkışları nedeniyle, kesilmesinin veya değiştirilmesinin mümkün olmadığı, yanıtı veriliyor. Bunu Atina'nın da bildiği ancak "ihlal" iddiasını gerekçe yaparak Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmayı hedefledikleri saptaması yapılıyor. Atina'nın en azından Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında kamuoyunda soru işareti oluşturmaya çalıştığı belirtiliyor. Eleştirilerin son zamanlarda TSK üzerinde yoğunlaştırılmasının da bilinçli bir politika olduğuna dikkat çekiliyor.Askeri uzmanların değerlendirmesi şöyle:Türkiye iki yönlü sıkıştırılmaya çalışılıyor. AB hedefi nedeniyle tavizkar bir politika izlemesi isteniyor. Doğu'da Irak sorunu ve savaş sonrası koşullar kullanılarak etnik ayrımcılığı güçlendirecek politikalar izlenirken, Batı'da da Kıbrıs ve Ege sorunları tırmandırılarak baskı oluşturuluyor. Bu iki yönlü sıkıştırma politikasıyla Brüksel üzerinden Ankara tavizkar bir tutuma mahkum edilmek isteniyor. Her iki yönden gelen baskıların Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef alması, Türkiye'nin kuruluş temelleri ve felsefesinin hedeflendiğini gösteriyor.Türkiye, AB yolunda attığı iyi niyetli adımlara karşılık alamıyor. Ankara, sürekli sıkıştırılmak yerine reform nitelikli adımlarına karşılık verilmesini bekliyor. fbila@milliyet.com.tr Yunanistan'ın, Ege'de Türk savaş uçaklarını bahane ederek tırmandırdığı gerilim Ankara'dan nasıl görülüyor?
